YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Yetişmiş insan gücü

 
Türkiye'nin sözümona yetişmiş insanları meşgul oldukları sahalarda bir Türk rüzgârı estirmekten çok uzakta kalmışlar, böylesi bir nitelik yükseltisine erememişlerdir.

 

Süleyman Demirel'in yerini dolduracak adam olmadığı iddiası bir dönem Türkiye'nin yetişmiş insan gücüyle övünmüş olmasıyla ters düşüyor. Siyaset alanında herhangi bir inşa faaliyetinin temsilcisi olmadığı halde bir yandan Süleyman Demirel bazılarına vazgeçilmez görünüyor, diğer yandan Türkiye'nin yetişmiş insanları işlevsiz duruma düşürülüyorsa eksi artıyı götürüyor ve ülke ayazda bırakılıyor.

Yetişmiş insan denilince ne anlamalı? Modern Türkiye içinde yer aldığımız medeniyetin hesaba katmak zorunda kaldığı değerlerin üreticisi diyebileceğimiz insanlar yetiştirmiş mi? Ölçüyü 'gelişmiş' ülkelerin itibarlı kurumlarında yüksek kademeli bir 'iş' bulma başarısı olarak kabul ederseniz yukarıdaki soruya olumlu cevap verebilirsiniz. Ne var ki şimdiye kadar Türkiye'nin sözümona yetişmiş insanları meşgul oldukları sahalarda bir Türk rüzgârı estirmekten çok uzakta kalmışlar, böylesi bir nitelik yükseltisine erememişlerdir. Bu durumda anlaşılacak olan Türklerin sadece medeniyet hizmetkârlarına "yetişmiş insan" adını taktıklarıdır. Nitekim hepsi neler yapıp da yabancıların gözüne girdikleriyle övünürler. Bu anlayışa göre yetişmiş insanın Türklerin yetişmiş insanı olmasına gerek yoktur. Medeniyetin kendi gücünü muhafaza etmek üzere yetiştirdiği insanlar arasında Türklerin bulunması yeterli sayılmıştır. Türklerin yetişmiş insanları dünyanın herhangi bir yerinde yadırgamadan, yadırganmadan, yadırgatmadan çalışabilirler. Bunlar Türkiye'nin Türklerin ve sadece Türklerin vatanı değil de dünyanın herhangi bir yeri olmasından da gocunmazlar.

Demokrasi tecrübesi sırf bu yüzden Türkiye'de bir falsoyla sonuçlanmıştır. Yirmi yıl Türkiye'de yönetimin sol ağırlıklı hale gelmesi, sosyalizan karakter kazanması yolunda zorlamalar yaşanmış; ama ne 1960-1980 süreci sırasında, ne de daha sonra ilâç için olsun bir tek sosyalist düşünür zuhur etmemiştir. Bir ikinci yirmi yıl boyunca da Türk siyasetçileri ülkenin İslâm'la olan toplumsal düzenleme çerçevesindeki ilişkisini gündemin birinci maddesi haline sokmuş; ama bu ilişkinin düşünce (giderek inanç) boyutunun verimsizleşmesi için elden ne geliyorsa yapılmıştır. Artık sonuç alındı. Türkiye'de içerikten yoksun bir demokrasi özlemi günümüzün yetişmiş insanlarına hasredilebilecek ilginç bir yaklaşım olarak yaygınlaştı.

Türklerin yetişmiş insan gücü dedikleri şeyi her gaye için kullanılmaya hazır bir enerji saymamızı kolaylaştıran birçok belirti var ortalıkta. Aklı başında (midesinde veya bilmem neresinde değil) kararlar alan insanlarla yetişmiş insan gücü arasındaki çelişki, uyuşmazlık ve hepsinden önemlisi güvensizlik geçerliliğini koruyor. Ülkeyi ayazda bırakan da bu zaten.


31 Mart 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

İsmet Özel

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...