| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Komik bir ülkedeyiz, komik
Hukuk, esasen ciddî bir mevzu. Ne var ki uygulayıcıların farklı yorumlamaları yüzünden kimi zaman ciddiyetten uzaklaşabiliyor. Hatta bazen tam anlamıyla "komedi" halini alabiliyor.
Buna karşılık, gözaltındayken feribottan atladığı iddia edilen Murat Yıldız'ı kaybettikleri belirlenen polisler, 1 milyon lira para cezasına çarptırıldı.
12 Eylül 1980'de darbe yaparak Anayasa'yı değiştirdikleri için, Kenan Evren ve Konsey Üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. İdamla yargılanmalarını istiyor. 1963'te darbe girişiminde bulunup başarılı olamayan Talat Aydemir gibi... Oysa burada ölçü -herkes biliyor ki- başarılı olup olmamaktır. Darbeyi başaramazsan, Anayasa'ya göre idam edilir ve 'mevta' olursun; şayet başarırsan, kurtarıcı olursun. Anayasa'yı da baba yasayı da istediğin gibi değiştirebilirsin. Kaldı ki, Evren ve 'darbe arkadaşları'nın değiştirdikleri Anayasa, doğal olarak şu anda geçerli değil. Yürürlükte olan, o ekibin hazırlattığı Anayasa. Ve orada bir 'geçici' 15. madde var ki, darbeyi yapanlar ve o dönemde yapılan işlemler hakkında dava açılmasını yasaklıyor. Manyetolu telefon
Lise yılları... Birinci sınıftayken bizim eve telefon bağlandı. Müracattan sonra kaç sene bekledik hatırlamıyorum. Bir ikindi vakti eve geldiğimde, içeride simsiyah bir telefon görünce nasıl sevinmiştim, anlatamam. Yanında bir kolu vardı. Manyetolu telefon. Bütün heybetiyle, "Konuş benimle" diyordu. Ahize kapalı durumdayken çeviriyorsun, karşına postane çıkıyor. Nereyi istiyorsan söylüyorsun, kayıt alıp sıraya koyuyorlar ve beklemeye başlıyorsun. (Çünkü telefon eden tek kişi sen değilsin, sıranı bekle!) İstediğin yerin uzaklığına, aradığın vaktin durumuna göre bağlanma süresi değişiyor.
Asker oldum piyade Bugün dünden ziyade
Derken efendim araya bir adet 'bakaya'lık girdi, ardından askerlik. Sonra -lafın gelişiyle- hayata atıldık vs. Ben diyeyim on yıl, siz deyin oniki yıl sonra, işte o askerlik sırasında, cep telefonları devreye girdi. Daha doğrusu zuhur etti. Amma velakin, söz uzayıp gidiyor. İsterseniz onu da sonraya bırakalım. Şimdilik eyvallah. "Dayatamıyorsan emretme." Sokrates ENFİ
- Türkiye enflasyonu yeniyor...
Astronot olacaktım, "Nasabaşı" oyunlarla hakkımı yediler.
Ah şu çocuklar
Bakın neler söylüyor çocuklar: Biri, bir daire etrafında sürekli dönüp durursa ona "deli" deriz, ama gezegenler bunu yaptığında onların yörüngede dolaştığını söyleriz. İnsan yazın bir defa banyo yapmalıdır, kışın bu kadar sık yapmak gerekmez. Şimşek çaktıktan sonra gökgürültüsünü dinleyerek, yıldırım çarpmasına 'ne kadar yaklaştığınızı' anlayabilirsiniz. Gökgürültüsünü işitmediyseniz, dert etmeyin, zaten çarpılmışsınızdır. Havuç
Süleyman'ın eli demir
İstifa
- Ecevit istifa eder mi Hocam?
mseker@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|