YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Bonapartizm bitti.. Post-modernizm var!..

Türkiye'ye artık "reform" yapmak yetmiyor.. Bir "yeniden-yapılanma" beklentisi var bütün iç ve dış düşünce odaklarında ve karar merkezlerinde.

Aslında, "reform" konusunda da, "yeniden yapılanma" meselesinde de, deneyimsiz değiliz.

"Cumhuriyet", "demokrasi" ve "serbest piyasa ekonomisi" gibi aşamalar, birer "yeniden-yapılanma" olayıydı..

Eğitimde, sağlıkta, vergide ve çeşitli alanlarda o kadar çok reform yaptık ki, sonunda, her kanun ve kararname değişikliğine "reform" denilmeye başlandı. "Reform kavramı yalama oldu..

Bu "yeniden yapılanma" (re-structuring) beklentisi, anayasal yapının yenilenmesinden başlıyor.. Bütün yasal yapının, Avrupa Birliği'ne uyumlu hale getirilmesine kadar dayanıyor..

Kamuoyu, buna hazır..

Peki, nasıl gerçekleştireceğiz bu yeniden-yapılanmayı?..

Öncelikle bilelim ki, artık askeri darbeler bile "post-modern" yöntemlerle yapılıyor.. Yani "modern olmak" bile çağdışı..

Demek ki, yeniden-yapılanmayı gerçekleştirecek aday kadroların, klasik yöntemleri ve özellikle "Bonapartizm"i bırakmaları şart..

"Bonapartizm", Karl Marx tarafından, Napoleon Bonapart'ın yönetim tarzı eleştirilirken getirilmiş bir kavram.. Bu açıdan, Napoleon'un yeğeni ve sonra "3'üncü Napolyon" unvanı ile imparator da olan, Fransa'nın 1851-70 arasındaki yıllarında hüküm süren Louis Bonaparte da, bir Bonapartist örnektir..

Bonapartistler, burjuvazi ile ittifak yaparlar ve popülist politikalarla, lumpen-proletaryayı da yanlarına alırlar.. Yukarıdan ve aşağıdan sağladıkları destekle, sürekli referandum (veya plebisit) yaparak, ülkeyi yeniden-yapılandırırlar.. Sistemi ve rejimi değiştirirler.

Bonapartistler hem yenilikçi, hem muhafazakar, hem de milliyetçidir.. Ancak, "eskiye dönmek", sözlüklerinde yoktur.. Eski değerleri yüceltirken, geçmişi reddederler.

Türkiye'de "yeniden-yapılanma" süreci, aslında hep Bonapartist çizgide gelişti.. Her değişimci lider, "dün"ü, kötü ve tehlikeli olarak gösterdi.. Anayasalar bile, yarının yolunu açmak için değil, "düne karşı tepki" olarak yeniden yazıldı..

Şimdi Türkiye'nin yeniden-yapılanmasında rol almayı tasarlıyan kadroların, Bonapartizm'i ve hatta "modernizm"i aşması şart..

Şimdi gündemde, "post-modernizm" var..

Örneğin artık, sağ-sol dengesi veya toplumsal sınıflara dayalı hesaplar işlemiyor.. "Sınıf" kavramı kadar, "etnik köken", "cinsiyet", "yaş grupları", "bireysellik", "dini kimlik" de, hesaba alınmak zorunda.. Artık "basın", "medya" oldu; "haberleşme" yerine "iletişim" geçti..

"Sosyal güvenlik", devletten beklenemiyor.. Ekonomide "pazar", büyük şirketlerden de, merkez bankalarından da daha ağırlıklı.. Örgütlenmelerde model "hiyerarşi" değil, "network" doğrultusunda..

Bu post-modernist yapıya, "reflexive modernization" diyenler de var..

Sözünü ettiğimiz kavramların ve sıraladığımız olguların herbiri üzerinde yayınlanmış, yüzlerce kitap var..

Biz, özünü anlatmaya çalışıyoruz "değişim"in..

Bütün bunlardan ne çıkar?

Mesela Süleyman Demirel ve çevresinde toplanacak kadrolar, "Türkiye'yi yeniden-yapılandırma projesi"ne dayalı olarak yola çıkacaklarsa, eski alışkanlıklarını bırakmalıdırlar..

Hele Demirel'in, kendisine müteveffa De Gaulle'ü falan örnek alıp, "Hadi artık gel" gibi bir daveti, devletten, holding ve kartellerden, bazı halk kesimlerden beklememesi gerekiyor..

Öncelikle "Yeni Türkiye"yi oluşturan mozayiğin farklı öğelerinin ortak paydası saptanmak zorunda..

Bu ortak payda, asla "Demirel'e özlem" veya "yüzeyde demokratlık" gibi öğeleri içermiyor..

Fazilet Partisi'nin iç-yapısı bile, yüzde 50'ye yakın oranda "Erbakan'a özlem" seslendirmediğine göre, Türk toplumu kimseyi özlemiş olamaz..

Burada göğsünü-bağrını açıp fotoğraf çektiren "aydın"larla, başı örtülü olduğu için eğitim hakkı elinden alınan genç kızların, ortak paydalarını bulmak gerekiyor.

Sanayileşme veya elektrifikasyon gereği ile, "çevrecilik" arasında bir ortak payda bulunmak durumunda..

Yani 2000 yılında "yeniden-yapılanma", geçen yüzyıldakinden farklı yöntemlere ve modellere oturtulmalıdır..

Artık, emir demiri kesmiyor..

ŞAKA

Ciddi sorular!..

İçişleri Bakanı Tantan, son konuşmasında şöyle dedi..
-Birinci öncelikli sorun, hırsızlıktır, yolsuzluktur!..
Diyoruz ki:
-Acaba, bu hırsızlık ve yolsuzlukların kaynağı da İran mı?
Diyelim ki, "Siyasal İslam'ı terörizm ile İranlı ajanlar evlendirdi.."
Peki, bu demokratik-laik siyaseti, şaibelerle kim çiftleştirdi?

BİZ BÖYLEYİZ

Sevgisiz toplum gelişir mi?

Çok sevdiğim eski bir arkadaşımla, deneyimli bir meslektaşımla sohbet ediyorduk..

Büyük bir öfkeyle, sinirlendiği olayları ve nefrete yakın bir duygu ile baktığı isimleri sıralıyordu..

Kendisine sordum..

-Sevmediğin ve kızdığın kişileri biliyorum.. Bir de, beğendiğin, takdir ettiğin isimleri söylesene..

Bu arkadaşım, 2-3 ismi, zorlanarak saydı..

Aslında belirli dönemleri yaşamış ve pekçok şey öğrenmiş kişiler olarak, hepimizin durumu aynı..

Sevmediklerimiz çok fazla.. Sevdiklerimizin sayısı çok az.. Kamuoyuna adı yansımış hemen her kişiyi, şu ya da bu şekilde, kendimizce damgalamışız..

Ayrıca sevip beğenebileceğimiz olguları da, hemen yok etmeye hazırız.

Bakın Galatasaray'ın durumuna!..

Avrupa'da UEFA kupasını aldı diye, tüm Galatasaray'ı yöneticisi ve oyuncuları ile bağrımıza bastık..

Ama şimdi, hepimiz, "Galatasaray'a devlet yardımı gelirse" diye, öfke ve hatta nefret kusmaya başladık..

Bakın Cumhurbaşkanı Sezer'in durumuna... Hepimiz "değişim"i simgelediği için, Sezer adı çevresinde, mutluluk dansları yaptık.. Şimdi yok "frak giymedi", yok "kırmızı ışıkta durdu" diye, Sezer'i yıpratma kampanyaları başlatıyoruz..

Yani işimiz kolay değil..


21 Nisan 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...