| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Astroloji: Umudun karaborsası
Başlık cazip değil mi? "İnsanlığın Mahrem Tarihi"nin müellifi Theodore Zeldin'e ait. "Astrologlar bile kaderlerine karşı çıkıyorlar" başlığı ile yazdığı bölümde astrolog olmaya karar vermiş bir kadının hayat hikayesinden bahsettikten sonra astrolojinin hikayesini anlatıyor. İtiraf etmeliyim ki okuduğumda çok şaşırdım, çünkü eski bir felsefe öğretmeni olan Parisli bir astrologdan bahsediyordu. Benim de yıllar önce yazdığım ama yayınlamadığım fakat önümüzdeki günlerde yayınlanacak kitapta yer alacak olan bir hikayem var: "İmajatörün Evi." Benim kahramanım da bir felsefe öğretmeni. Astrologların parlak kariyerleri önümüzdeki yüzyılda da devam edeceğe benziyor. Bunu tahmin etmek için tabii ki astrolog olmak gerekmiyor. Gündüz programları raiting yakalamakta güçlük çektiklerinde nev zuhur bir astrologu ekranlara çıkartarak müşküllerini çözme girişiminde bulunuyor medya yöneticileri.. Bu demektir ki ekran başına çekilemeyen ev kadınları için en kuvvetli cazibe merkezi astrologlar. 1895 yılında "Astroloji bitti, artık tarihini yazabiliriz" diyen Parisli profesör yeni bin yılın eşiğinde bitmek ne kelime adeta patlayan astrolojiyi görseydi epey şaşırırdı muhakkak. 1975 yılında astrolojinin gördüğü ilgiden endişe duyan 192 bilim adamı bir manifesto yayınlayıp bu ilginin rasyonelliği öldüreceğini beyan ettiğinde, Paul Feyarabend manifestonun altına "bilimin insanın geliştirdiği pekçok düşünme biçiminden biri olduğu ama en iyisi olmadığı gerekçesiyle" imzasını koymayı reddetmişti. Astrolojinin hızla yayılmasını dünyanın hızla değişmesine bağlıyan Zeldin'e hak vermemek bir çırpıda mümkün gözükmüyor gibi. O, astrolojinin modern dünyada gittikçe artan hükmünü insanların gaybı bilme tutkularından ziyade karar verme zorluğu içinde bulunmalarına bağlıyor. İnsanlar o kadar yoğun bir şekilde bilgi bombardımanına uğruyor ki, bu birbirinden kopuk bilgiler arasında kendisi yerine karar verecek birine ihtiyaç duyuyor. Üstelik kendisi yerine karar vermesi beklenen kişiler falcı adının bütün kötü çağrışımlarından azade. Astrolog; psikolog ve sosyolog gibi "bilimin" takısını taşıyan "saygın" bir kelime. Üstelik onlar da müşterilerinin anlatmasını isteği hikayeyi tam onların duymak istediği biçimiyle anlatıyorlar. Aslolan müşterinin memnuniyeti. Ne sorarsanız ona cevap veriyor. Artık suya bakıp kahve telvesinde oyalanma demleri çoktan geçti. Ekranlar en kestirme seansların yaşandığı "mekanlar". Adınını sanını bile bilmediği "müşterisi" ne sorarsa cevap veriyor. Eşimin işi diye soruyor, iyi olacak diyor. Sağlık diyor biraz sıkılacaksınız ama yakında herşey düzelecek diyor. Arkasından psikolojik sıkıntılar için birşeyler ilave ediyor; akrabalarınızla aranız bozulmuş. Fakat önümüzdeki günlerde de sizi üzmeye devam edecekler vs. cinsinden.. Sunucu güven içinde soruyor: "Bildi mi? Bildi mi?". Seyirci cevap veriyor: "Evet çoğunlukla bildi." Falcılar modern adıyla astrologlar zeki insanlar muhakkak. Öngörülerini pazarlama stratejisine de doğuştan sahip olmalılar. Hiçbir derdi olmayan bir insan niye bir astrologa danışsın. Demek ki sıkıntısı var. Sıkıntı nedir ya para ya sıhhat. Her iki durumda da akrabaların ilgisi daima yetersiz bulunacağına göre aynı yaklaşımın binbir edada yeniden biçimlendirilmesiyle kişiye özel gelecek haberler üretilmiş oluyor. Kişiye özel gelecek haberlerinin ilk taliplileri eski Yunanlılar. Tuhaf bir şekilde modern dünyanın bütün kıvrımları eski Yunan'a çıkıyor zaten. Mesela Babiller astrologlarından savaşların nasıl biteceğini, hasat mevsiminin verimli olup olmayacağını öğrenmek istiyordu. Yani astrologun biçeceği gelecek kumaşı, fertlerin giyeceği elbiseler değildi. Yunanlılar'ın astrologlarından beklentileri ise tamamen kişiye özel bir durum arzediyordu. Astrolojinin uluslararası bir inanca dönüşmesini sağlayan kişi ise İskenderiyeli Ptolemaisos, ya da İslam aleminde bilinen şekliyle Batlamyus. Batlamyus'un eserleri sekizinci yüzyılda Sanskritçe'den Arapça'ya çevrilerek İslam kültürünün bir parçası haline geldi. Astrologların temel dayanağı olan gezegenlerin dünya üzerindeki tesirleri kadri mutlak Allah inancı ile nasıl bağdaştırıldı? Astronominin yorumu astrolojinin yolunu açacak bin mahiyete büründürülerek. İlk İslam filozofu kabul edilen el-Kindi gezegenlerin şanı yüce amirin emrine itaat ettiklerini uzun, uzun izah ettikten sonra her cismin kendi yapısında olmayan bir şeyle başka cismi etkilediğini izah etti. (Bkz. Felsefi Risaleler, çeviri ve inceleme Mahmut Kaya, 113-125) Her cisim başka bir cismi etkileyebildiğine göre gezegenlerin hareketinden dünyanın ve insanların etkilendiği çıkarımı ortaya konabilirdi. Buraya kadar her şey kabul edilebilir bir mahiyet taşırken; astrolojinin, astronomiden ayrıldığı nokta; gezegenlerin dünyayı etkileme özelliğinin; belli gezegenlerin belli gün ve ayda doğanlar için kaderler oluşturmuş olduğundan hareketle, gezegenlerin hareketlerinden kişiye özel kader haritalarının çıkarılması oldu. Osmanlı sarayında müneccimbaşı, astronomi ve astrolojiye dair çalışmalar yapmak üzere istihdam edilmiş olmakla birlikte, halk arasında nücum kitaplarının yayılması pek makbul değildi. Mesela, III. Ahmet'in damadı Şehit Ali Paşa'nın vakfettiği felsefe ve nücum kitaplarının vakfedilemeyeceğine dair bir fetva çıkarılmıştır. (Ahmed Refik, İstanbul Hayatı (1689-1785), Enderun Kitabevi, sh. 56-57) Bilim ilerledikçe astrolojinin gerileyeceğini, batıl inançların ortadan kalkacağını düşünenler fena halde yanıldı. Bilimsel araştırmalar için büyük paraların yatırıldığı ABD'de, astroloji için yatırılan paralar bilimden hiç de geri kalmıyor. Regan'ın Hollywod astorologu Quigley'in Gorbaçov için baktığı yıldız falına dayanarak soğuk savaşı bitirdiği söylentileri astronomi öğrencilerinin bile astrolojiye kaymaları neticesini hazırlıyor. Üstelik ününü yaldızlamış bir astrologun, kazanacağı paraya astronomların bir çırpıda kavuşması hiç de mümkün görünmüyor. Çünkü birisinin başarısı kişisel gayrete ve artistik zekaya dayanırken ötekinin başarısı devlet desteği ve devletin ayıracağı fon ile ancak zincirin bir halkası olabileceği bir isimsizlik sunuyor. Yıldız falını bireysel bir haber alma seremonisine dönüştüren Yunanlılar'ın pagan kültürünün günümüzde almış olduğu şekil, "her eve bir astrolog/kendi astrologunu kendin yetiştir" noktasına kadar atomize olmuş gözüküyor.
fkarabiyik@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|