Konuş artık Ahmet Necdet Sezer!

Ne diyordu Fikret Bila?
"FP kapatılacak..."
Hikmet miydi yoksa?

Hani, Başbakan'ın Makedonya gezisini izlerken trafik kazası geçirip, iki kaşının arasındaki boşluk alnına doğru genişleyen CNN TÜRK'ün üç "Perde Arkası" geyikçisinden biri? Fikret diyelim...

"FP kapatılacak..."

Fikret Bila bu bilgiye nasıl ulaşmış?

Anayasa Mahkemesi çevreleriyle irtibat kurarak tabii...

Diyor ki muhterem: "Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran SPK'nın 103. maddesinin 2. fıkrası Anayasa Mahkemesi tarafından dikkate alınmayacak..."

Tam öyle söylemiyor da, "dikkate alınmayacağı" yönünde bulgulara sahip olduğunu bildiriyor.

RP'nin kapatılması sürecinde, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın başvurusu üzerine, önce Siyasi Partiler Kanunu'nun 103/2 hükmünü "Anayasaya aykırılık"tan iptal etmiş, sonra partiyi kapatmıştı.

Meclis, iptal edilen maddenin yerine yenisini koydu.

Artık, siyasi partileri kapatmak "eskiden olduğu gibi" kolay olmayacaktı; Başsavcı Vural Savaş da, artık "gözünün üstünde kaşın var" türünden sudan gerekçelerle Anayasa Mahkemesi'nde dava açamayacaktı; hatta Fazilet Partisi çevrelerine göre Başsavcı işsiz bile kalacaktı.

Öyle değilmiş...

Fikret Bila çevreyi koklamış ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "anahtar" rol oynayacak FP'nin kapatılacağı; yani, "bir şekilde" devre dışı bırakılacağı; bu olmuyorsa, manipülasyona hazır hale getirileceği kanaatini edinmiş.

Peki, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran kanun hükmü ne olacak?

Ne olsun, delinecek..

Fikret Bila, "açıkça" bu hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından dikkate alınmayacağını söylüyor: "Yüksek Mahkeme çevreleri (iptal edilen maddenin daha da muhkemleştirilerek getirilmesinin) durumu çok değiştirmeyeceği kanaatinde..."

Anayasa Mahkemesi'nin "demokrat" ve "beyefendi" Başkanı Ahmet Necdet Sezer, yüksek mahkeme adına kanaat serdeden bu arkadaşın yazdıklarını okuduktan sonra, "FP hakkında vereceğimiz kararı kim ya da hangi güçler, kendi siyasi hesapları doğrultusunda manüple edecekmiş? SPK'nın ilgili maddesini iptal edip etmemek bizim elimizde değil mi?" diye sormayacak mı?

Belki soracak, ama o kısmı önemli değil.

Çünkü, Bila'ya göre SPK'nın 103/2 hükmü FP'nin kapatılmasına "asla" engel teşkil etmiyor.

Burada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'la örtüşüyorlar... Sabah muhabiri Ersin Bal'ın haberinden anladığımız kadarıyla, Savaş da FP'nin kapatılacağından ümitli...

Savaş, savunmayı okuduktan sonra (bu kez baştan sona okuyacakmış) yazacağı Esas Hakkındaki Mütalaa'dan bazı başlıklar dikte etmiş Ersin Bal'a...

FP'yi, "kapatılan bir partinin devamı" olduğu ve "başörtüsüne özgürlük istediği" için köşeye sıkıştıracakmış.

RP'yi kapattırabilmek için vaktiyle gazetecilere "işbirliği" çağrısı yapan Başsavcı, FP iddianamesinden sonra bu "işbirliği"ni tesis etmiş olmalı ki, açıklanması sakıncalı "Yargıtay" kaynaklı haberlerin altında son zamanlarda hep aynı şahısların imzası bulunuyor.

Fikret Bila: "Evet, kapatılacak."

Ersin Bal: "Kapatılmalı."

FP'ye yönelik "yargı" tehditinin Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilişkili olduğunu Fikret Bila ihsas etmişti; dolayısıyla Vural Savaş'ın bu "oyun"da nasıl bir rol üstlendiğini merak etmiyoruz; ama yüksek mahkemeyi ısrarla bu pis ve sevimsiz görüntünün dışında tutmaya çalışan Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'in neden bu manipülasyonlara cevap vermediğini anlamakta güçlük çekiyoruz!