YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Çankaya savaşları

 
Demirel, Anap ve DYP'den destek sağlamak için, bu iki partinin liderlerinin kulağına gidecek şekilde, iddialı konuşuyormuş. "Çankaya'dan ineyim en az 200 milletvekilini arkama alırım" diyormuş. Partileri bütünlük içinde kalsın diye,DYP ve Anap, Anayasa değişikliğine "evet" diyecek. Amaç bu. Bize göre Anayasa değişikliği Meclis'ten geçmeyecek. Ve esas o zaman, Çankaya savaşları başlayacak.

 

"Apo krizi"ni aşan hükûmetin önünde, bir başka krizin varolduğundan söz ediliyor: Demirel krizi.

Demirel'in yeniden cumhurbaşkanı seçilebilmesi için, Anayasa değişikliği gündeme geliyor. Ama bu meselenin ortaklar arasında bunalıma yol açacağını sanmıyoruz.

Çünkü, Demirel'in süresinin uzaması, Ecevit'in fazla ısrarlı davranacağı bir konu değil. Sadece bir tercihten ibaret.

Demirel, diğer adaylarla yarışmayacak. Eğer, Anayasa değişikliği Meclis'ten geçerse, bu ikinci defa seçileceğinin işareti olacak. Geçemezse, zaten yarışa katılmayacak.

Anadolu'da bir söz vardır: "Tencerem kaynarken, maymunum oynarken arayan çok olur" derler.

Şimdi Demirel'e destek verir gibi görünenler, Anayasa değişikliğinin gerçekleşmeyeceği ucundan köşesinden anlaşılınca, kendilerini geri çekeceklerdir.

Kısacası Demirel bir anda kendini boşlukta ve desteksiz bulabilir.

Çankaya savaşları

Gazeteci Faruk Mangırcı'nın, çok iyi bir zamanlama ile yayınladığı "Çankaya savaşları" hafızamızı da tazelememize vesile oldu.

1973 Martında, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın görev süresi sona erecekti. O tarihte de bu makamın bir hayli taliplisi vardı.

19 Ocak 1973'te, Günaydın gazetesi, Tekin Arıburun (AP), Fahri Özdilek (temelli Senatör/27 Mayıs darbecisi) Fahri Korutürk (kontenjan Senatörü) Nihat Erim (CHP) ve Sabit Osman Avcı'nın (AP) isimlerini ortaya atarken, Hürriyet gazetesi, bunlara ilâve olarak Faruk Gürler (Genelkurmay Başkanı) ve Hakkı Ketenoğlu'nun (Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı) adaylıklarını gündeme getirmişti.

Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler açısından ufacık (!) bir pürüz mevcuttu. 1961 Anayasası'na göre, Cumhurbaşkanı TBMM üyesi olmalıydı.

Bu ufacık pürüzü ortadan kaldırmak amacıyla, 6 Şubat 1973'te kuvvet komutanları toplandı. Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'a ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Kemal Kayacan'a, Cumhurbaşkanı ile görüşerek Faruk Gürler'i kontenjan senatörlüğüne atayıp atamayacağının sorulması için görev verildi.

Faruk Gürler'den boşalacak Genelkurmay Başkanlığı'nın iki talibi mevcuttu. Biri Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, diğeri Kara Kuvvetleri Komutanı Semih Sancar.

Batur'un, Genelkurmay Başkanlığı, havacı olduğu için teamüllere aykırı idi. Lâkin, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay nezdinde Batur lehine kulis yapan bazı milletvekillerine bile rastlanıyordu.

Gürler'i orduda esas destekleyenler, Genelkurmay İkinci Başkanı Turgut Sunalp ve Eşref Akıncı Paşa'nın başını çektiği klik ile Gürler'in yerinde gözü olan, Kara Kuvvetleri Komutanı Semih Sancar'dı. Sancar, Çankaya'da Cevdet Sunay'dan sonra da, mutlaka bir askerin oturması gerektiğini savunuyordu.

Sunay'a vaad

Sunay, Faruk Gürler'i kontenjan senatörü olarak atamak niyetinde değildi. Çünkü, kendisine, süresinin uzayabileceği vaadinde bulunulmuştu.

Anayasa değişecek ve Cevdet Sunay, bir müddet daha görevde kalacaktı.

Bugün Demirel'e yapılan teklif, dün Cevdet Sunay'a yapılıyordu.

Bu aslında akıllı bir taktikti. Askerin iki önemli adayı, karşı karşıya getirilmişti. Cevdet Sunay, kendisi için beklentisi varken, Faruk Gürler'i kontenjan adaylığı ile Senato'ya sokma hususunda direnç gösteriyordu.

Sonunda direnci kırıldı. Faruk Gürler'i kontenjan senatörlüğüne getirmeyi kabul edince, Gürler de Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa etti.

O gün

13 Mart 1973 günü, cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılıyordu. Faruk Gürler, Tekin Arıburun ve Demokratik Parti Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli cumhurbaşkanı adayı idi. Anayasa gereği cumhurbaşkanı Meclis ve Senato bileşik toplantısında seçilecekti.

Sabah saat 10'dan itibaren Meclis'in etrafı silahlı birliklerle çevrilmişti. Kulisler asker kaynıyordu. Balkonda, Gürler'i adaylığa iterek yerine geçen Genelkurmay Başkanı Semih Sancar ve 52 general vardı. Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur Meclis'e gelmemiş ve hiçbir havacı subay da göndermemişti.


Tekin Arıburun 282, Faruk Gürler 175 ve Ferruh Bozbeyli 45 oy aldı. Anayasa gereği cumhurbaşkanı seçilebilmek için, ilk iki turda, Meclis + Senato'dan 423, sonraki turlarda ise 318 oy almak gerekiyordu.
Faruk Gürler'in kaderi belli olmuştu.(*)
Şair Can Yücel Gürler için yazdığı şiirde şöyle diyordu:
"Karakaşlı bir bulut geldi, geldi, geldi...
Gürledi ama yağmadı değil.
Yağmadı, ama gürledi gitti"

Sunay ve berber

Ortada dolaşan adaylar arasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Muhittin Taylan'ın da adı geçiyordu. Ama Taylan'ın, Cumhurbaşkanı Sunay tarafından kontenjan senatörü yapılması gerekiyordu. Ancak o zaman aday olup seçilebilirdi.

Sunay, Taylan'a direndi: "Dışarıdan aday getirmek Anayasa'ya aykırı" dedi.

Oysa, kısa bir süre önce, aynı yolu Faruk Gürler için denemişti.

Esasında, Sunay kendi görev süresinin uzamasını istiyor, bu yüzden rakip isimlere sıcak bakmıyordu.

Nitekim, Faruk Gürler formülü tutmayınca, ordu Sunay'ın süresinin uzaması için bastırmaya başladı.

22 Mart 1973'te Meclis'te oylama yapıldı. Anayasa değişikliği için 301 oy gerekliydi. Sadece 300 oy çıktı; Meclis berberinde traş olan Mardin bağımsız milletvekili Abdurrahman Türk geç kalmıştı. Oysa, onun da oyunun rengi beyazdı.

22 Mart günü demokrasiyi, Meclis'in berberi kurtardı!

Asker ve siyaset

Bütün bunları anlatmamın bir sebebi de, siyasete bulaşan askerin düştüğü acı durumu sergilemek.

Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmamasını savunanlar, gerekçe olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, bu şekilde, siyasete bulaşacağını gösteriyor.

Oysa, 1961'de, Genelkurmay'ın kazandığı nisbeten bağımsız statünün, ordumuzun başındaki değerli komutanları ne gibi heveslerin içine ittiği ortada.

Siyaset onları denetleyemeyince, onlar siyaseti denetlemeğe kalkıştılar. Meclis ile karşı karşıya geldiler. Gürler veyahut Sunalp misâlinde olduğu gibi, kimisi itibarını kaybetti. En kötüsü müessese yıprandı.

Ya bugünkü Cumhurbaşkanı savaşları ne olacak?

Neyin olamayacağı iyice görüldükten sonra sıra olabileceklere gelecek.

Tıpkı eskisi gibi: Sunay'ın süresi uzamadı. Gürler seçilemedi. Ve Fahri Korutürk formülü tuttu.

Demirel, Anap ve DYP'den destek sağlamak için, bu iki partinin liderlerinin kulağına gidecek şekilde, iddialı konuşuyormuş. "Çankaya'dan ineyim en az 200 milletvekilini arkama alırım" diyormuş.

Partileri bütünlük içinde kalsın diye, DYP ve Anap, Anayasa değişikliğine "evet" diyecek. Amaç bu. Nitekim, Tansu Çiller, Demirel'in süresinin uzamasını sırf bu sebebten kerhen istiyor.

Bize göre Anayasa değişikliği Meclis'ten geçmeyecek. Ve esas o zaman, Çankaya savaşları başlayacak.

Dip not (*)= 1961 Anayasası Madde 95: "Cumhurbaşkanı TBMM'nce, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış kendi üyeleri arasından, üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile gizli oyla yedi yıllık süre için seçilir; ilk iki oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, salt çoğunlukla yetinilir."

1973'te Milletvekili ve Senatör sayısı: 450 milletvekili + 150 Senatör + 15 Tabii Senatör + 19 Cumhurbaşkanınca seçilen kontenjan senatörleri = 634


18 OCAK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazlı ILICAK

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...