YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Kültür

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.


SALKIM HANIMIN ANLATTIKLARI

TBMM'nin en entelektüel simalarından olarak tanımlanan Yılmaz Karakoyunlu'nun romanından sinemaya uyarlanan "Salkım Hanımın Taneleri", 1943 yılında Varlık Vergisi yüzünden gayrımüslim vatandaşların yaşadığı trajediyi gözler önüne seren bir film. Oyuncuların performansı veya sinema sanatı açısından filmin değeri bu yazının konusu değil. Herşeyden önce film, despotik bir siyasi düzende tamah ve hırsın adalet ve hakkaniyete; kötülüğün iyiliğe nasıl kolayca üstün geldiğini gözler önüne seriyor. Bütün bu süreçte belki de ençok gözden kaçanlar, hem sayısal az(altılmış)lıkları, hem de geçmişin acılarının ördüğü duvarın öte yanında kalmaları dolayısıyla "modern ulus devlet"in gayrımüslim azınlıklarıydı. Birçoğunun "mübadelede" yüzünden akrabaları ile bağları kopmuş ve Cumhuriyetin Ancien Regime'indeki birçok hakları ellerinden alınmıştı. 1930 yılında yapılan yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Fırkası'na karşı Serbest Fırka'yı destekledikleri ve Serbestçiler "ekalliyetler"den, yani onlardan aday çıkarma "cüretini" gösterdikleri için, bu partiyle birlikte onlar da hükümetin gazabına uğramışlardı. Varlık vergisi onların yaşadığı tek büyük zulüm değildi. Onların kaderi, baskı altında tutulan Müslümanlar'ın, benzer baskılar altında bulunan farklı etnik ve siyasi kimliklerin kaderinden bağımsız değildi. Salkım Hanımın Taneleri'nin bu anlamda en önemli özelliklerinden birisi, azınlıkların durumunu, onların yaşadıklarını, toplumun geri kalanına göstermesi. Herhangi bir baskıcı ideolojinin veya siyasi otoritenin gazabının, o ideoloji tarafından açık hedef olarak tanımlanan insanlara değil aslında tüm topluma yöneldiğini, ortaya bir kez bir Leviethan çıktı mı onun herkese zarar vermesinin kaçınılmaz olduğunu görmemekte ısrar edenler için de bire bir.

Eleştiriler

Filmin değil mesajından, ele aldığı konudan bile hoşlanmayanlar da var. Kemalist bir yazar, bu film dolayısıyla siyasi sistemi eleştirenlere, "Kemalizmin yumuşak karnı"nı buldukları için eleştirdiklerini sanarak kızıyor. Çünkü o, muhtemelen bu trajedinin trajedi olarak insanı ürperteceğine, insanın adalet duygularını isyan ettireceğine inanamıyor. Bu tepki biçimi aslında Varlık Vergisi'ni ortaya çıkaran mantığın, ruh halinin ve iradenin tarih içindeki sürekliliğini gösteriyor. İzlerken hissettiklerimin ve eleştiren diğer pekçok insanın hissettiklerinin siyasi olandan çok öte insani olana ilişkin olduğunu onun anlamasını beklemek belki boşuna. İnsanın ayrılmak zorunda olduğu alelade bir eşyasından dolayı hissedebileceklerini anlamak için sadece akıl değil kalp de gerek. Filmde anlatılmayanı anlamak, yani olayın devamını kestirmek ve malı mülkü elinden alınan insanların çektiklerinin nostaljiden ibaret olmadığını, beş parasız ortada kalanların ve ailelerinin sefaletlerini anlamak için de çok feraset gerekmiyor.

Bir kara mizah örneği

"Mişon sen ne verdin?
- 9.575.67 kuruş.
- İyi paradır, iyi paradır. Yorgo sen ne verdin?
- 15.487.98 kuruş.
- İyi paradır, iyi paradır. Agop sen ne verdin?
- 21.332.15 kuruş.
- İyi paradır, iyi paradır. Mehmet Efendi sen ne verdin?
- 2.18 kuruş.
Salamon ellerini havaya kaldırmış.
- Ey büyük Atatürk, sen ne güzel söylemişsin: 'Ne mutlu Türküm diyene!' diye."
(Kaynak: Tarih ve Toplum, Cilt XVII, Sayı 99, Mart 1992, s. 60).


 

Kağıda basmak için tıklayın.

 

 

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...