| Türkiye'nin birikimi... | ||
|
|
Yüce Türk milletinin çok yakından izlediği ve bildiği gibi irtica halen, Cumhuriyet'in temel niteliklerini ortadan kaldırarak, şeriat esaslarına dayalı bir devlet kurmaya yönelik birinci öncelikli tehdit konumunu sürdürmektedir. Meydana gelen son olaylar, bu değerlendirmenin ne kadar gerçekçi olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur. 'TSK, siyasetin dışında kalmaya özen göstermesine rağmen...'Türk Silahlı Kuvvetleri, siyasetin dışında kalmaya büyük özen göstermesine rağmen, maalesef, bazı kişi ve kurumlar, onu siyasetin içine çekme gayretlerini, ülke çıkarlarının aleyhine olarak sürdürmektedirler. Bu tür açıklamalarda bulunan zihniyetin temsilcileri, Türkiye'deki irticaın kaynağı ve bu seviyeye ulaşmasında en büyük pay sahibi olanlardır. Bu zihniyete sahip kurum ve kişilerin, Hizbullah olayını saptırmaya ve bundan rant elde etmeye haklarının olmadığı hususu da tüm vatandaşlarımız tarafından çok iyi bilinmektedir. Nitekim, bu zihniyeti temsil eden siyasi partiler, bugüne kadar Anayasa Mahkemesi tarafından 3 defa kapatılmıştır. Böylece, bu siyasi zihniyetin, irticaya destek sağladığı, onun yeşermesine ve gelişmesine imkan verdiği Anayasa Mahkemesi tarafından da tescil edilmiştir. 'Dini, layık olduğu çerçevede tutmak...'Nitekim, bu zihniyetin sahipleri, 1997 yılında, Sincan Belediye Başkanı'nın tertiplediği Kudüs Gecesi'nde Hizbullah gösterisini unutmuş görünmektedirler. Kamuoyunun gözü önünde cereyan eden son olaylar, 28 Şubat sürecinin haklılığını ve irticai tehdidin devam ettiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yüce Türk milleti bilmelidir ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, yüce dinimizin ve ulusumuzun kutsal inançlarının siyasi ve ekonomik çıkarlar için sömürülmesine, istismarına ve bölücülük aracı olarak kullanılmasına karşıdır. Bu nedenledir ki, dinimizi layık olduğu kutsal çerçevede tutmayı garanti altına alan ve onu her türlü istismardan koruyan laiklik ilkesine bağlılıktan taviz vermemektedir. Örtülü gayesi, şeriat esaslarına dayalı bir devlet kurmak olan malum zihniyet, amaçlarına ulaşmada Türk Silahlı Kuvvetleri'ni en büyük engel olarak görmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, yüce milletinin de desteği ile bu zihniyetin amacına ulaşmasına asla izin vermeyecektir." 'BRİFİNGDE HİZBULLAH VARDI'"Bu zihniyeti temsil edenlerin, Hizbullah olayını istismar etmelerinde ve saptırmalarında hiçbir haklılıklarının bulunmadığı, bu nedenle suçluluk telaşı içinde oldukları açıkça görülmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda ifadesini bulan 'Cumhuriyet'in, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olma' niteliklerinin teminatıdır. Bu nedenle, Türk Silahlı Kuvvetleri, 28 Şubat sürecinde, laik Cumhuriyet'e karşı irticai tehdidin ulaştığı tehlikeli boyutları kamuoyunun da desteği ile verdiği brifinglerle ortaya koymuştur. Bu brifinglerde, tüm irticai odaklarla birlikte, Hizbullah ve İBDA-C terör örgütleri hakkında da gerekli uyarıcı bilgiler verilmiştir. Ayrıca, bu konu Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından anayasal zeminlerde de birçok kez dile getirilmiştir. Hal böyleyken, suçluluğun telaşı içerisinde olanlar, kendilerini savunabilmek için Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı hasmane bir tavır sergileyerek, gerçekleri saptırma gayreti içine girmişlerdir." TBMM Susurluk Komisyonu Başkanı Elkatmış: Kara kutu KomanSusurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, MİT eski Müsteşarı Korgeneral Teoman Koman'ın, Hizbullah örgütünün kuruluş ve faaliyet dönemlerinin anlaşılması açısından kara kutu niteliğinde olduğunu söyledi. Elkatmış, Teoman Koman'ın, yapılan çağrıya rağmen komisyona gelmediğini de hatırlatarak, "Bu konuları ondan iyi bilen olmaz" dedi. Hizbullah operasyonunu Yeni Şafak'a değerlendiren Elkatmış, "Teoman Koman, komisyona gelseydi ona soracağımız sorulardan birisi de şu olacaktı: 'Güneydoğu'da binlerce cinayet, faili meçhul, kaçırma oldu. Bunlar niçin oluyor? Bunları kim yapıyor? Bu konularda önlem olarak veya çözmek için neler yaptınız' diyecektik, ama gelmedi" diye konuştu. Elkatmış, faili meçhul cinayetlerin ekseriyetinin JİTEM bölgesinde meydana geldiğine dikkat çekerek Güneydoğu'nun da tamamen JİTEM'in kontrolü altında olduğunu ifade etti. 'Devletin ilgisi yok denilemez'Hizbullah operasyonunu, "devlet yasa dışı organizasyonlardan kendini arındırıyor" şeklinde değerlendirmenin sorunu çözmediğini dile getiren Elkatmış, "(Devletin ilgisi yoktur) demekle geçiştirilemez. Rahatça bu kadar iş yapılıyor, devletin haberi olmuyor böyle bir şeye kim inanır? Bu adamlar dağda kaçırılmamış, şehrin içerisinde İstanbul'dan, Ankara'dan Konya'dan Mersin'den, Batman'dan evinden alınarak kaçırılmış. Bir değil beş değil yüzlerce" diye konuştu.
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|