YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.


Avrupa yolunda kaza

RECAİ Kutan'ın "Balansçılar neredeydi" sözleriyle ilgili açıklama yapan Genelkurmay, "Bu zihniyeti temsil eden siyasi partiler Anayasa Mahkemesi tarafından üç defa kapatıldı" dedi.

ANKARA- Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın dün partisinin TBMM grubundaki sözleriyle ilgili olarak, "Bu tür açıklamalarda bulunan zihniyetin temsilcileri, Türkiye'deki irticaın kaynağı ve bu seviyeye ulaşmasında en büyük pay sahibi olanlardır" denildi. Açıklamada, "Bu zihniyeti temsil eden siyasi partilerin, bugüne kadar Anayasa Mahkemesi tarafından üç defa kapatıldığı" da kaydedildi. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği tarafından konuya ilişkin olarak yapılan yazılı açıklama şöyle: "Bir siyasi parti Genel Başkanı'nın, 25 Ocak 2000 tarihinde, Hizbullah terör örgütü ile ilgili yaptığı konuşmada; 'Sincan'da 7 kişiyi potansiyel suçlu gören demokrasinin balans ayarcıları, tankları Sincan yerine Hizbullah katillerinin üzerine neden sürmediler' ve 'İrtica brifinglerinde neden Hizbullah'tan söz edilmedi" şeklindeki ve benzeri beyanlarıyla açıkça Türk Silahlı Kuvvetleri'ni haksız ve yakışıksız bir üslupla suçlama gayreti içinde olduğu esefle görülmüştür.

Yüce Türk milletinin çok yakından izlediği ve bildiği gibi irtica halen, Cumhuriyet'in temel niteliklerini ortadan kaldırarak, şeriat esaslarına dayalı bir devlet kurmaya yönelik birinci öncelikli tehdit konumunu sürdürmektedir. Meydana gelen son olaylar, bu değerlendirmenin ne kadar gerçekçi olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur.

'TSK, siyasetin dışında kalmaya özen göstermesine rağmen...'

Türk Silahlı Kuvvetleri, siyasetin dışında kalmaya büyük özen göstermesine rağmen, maalesef, bazı kişi ve kurumlar, onu siyasetin içine çekme gayretlerini, ülke çıkarlarının aleyhine olarak sürdürmektedirler. Bu tür açıklamalarda bulunan zihniyetin temsilcileri, Türkiye'deki irticaın kaynağı ve bu seviyeye ulaşmasında en büyük pay sahibi olanlardır. Bu zihniyete sahip kurum ve kişilerin, Hizbullah olayını saptırmaya ve bundan rant elde etmeye haklarının olmadığı hususu da tüm vatandaşlarımız tarafından çok iyi bilinmektedir. Nitekim, bu zihniyeti temsil eden siyasi partiler, bugüne kadar Anayasa Mahkemesi tarafından 3 defa kapatılmıştır. Böylece, bu siyasi zihniyetin, irticaya destek sağladığı, onun yeşermesine ve gelişmesine imkan verdiği Anayasa Mahkemesi tarafından da tescil edilmiştir.

'Dini, layık olduğu çerçevede tutmak...'

Nitekim, bu zihniyetin sahipleri, 1997 yılında, Sincan Belediye Başkanı'nın tertiplediği Kudüs Gecesi'nde Hizbullah gösterisini unutmuş görünmektedirler. Kamuoyunun gözü önünde cereyan eden son olaylar, 28 Şubat sürecinin haklılığını ve irticai tehdidin devam ettiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yüce Türk milleti bilmelidir ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, yüce dinimizin ve ulusumuzun kutsal inançlarının siyasi ve ekonomik çıkarlar için sömürülmesine, istismarına ve bölücülük aracı olarak kullanılmasına karşıdır. Bu nedenledir ki, dinimizi layık olduğu kutsal çerçevede tutmayı garanti altına alan ve onu her türlü istismardan koruyan laiklik ilkesine bağlılıktan taviz vermemektedir. Örtülü gayesi, şeriat esaslarına dayalı bir devlet kurmak olan malum zihniyet, amaçlarına ulaşmada Türk Silahlı Kuvvetleri'ni en büyük engel olarak görmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, yüce milletinin de desteği ile bu zihniyetin amacına ulaşmasına asla izin vermeyecektir."

'BRİFİNGDE HİZBULLAH VARDI'

"Bu zihniyeti temsil edenlerin, Hizbullah olayını istismar etmelerinde ve saptırmalarında hiçbir haklılıklarının bulunmadığı, bu nedenle suçluluk telaşı içinde oldukları açıkça görülmektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda ifadesini bulan 'Cumhuriyet'in, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olma' niteliklerinin teminatıdır. Bu nedenle, Türk Silahlı Kuvvetleri, 28 Şubat sürecinde, laik Cumhuriyet'e karşı irticai tehdidin ulaştığı tehlikeli boyutları kamuoyunun da desteği ile verdiği brifinglerle ortaya koymuştur. Bu brifinglerde, tüm irticai odaklarla birlikte, Hizbullah ve İBDA-C terör örgütleri hakkında da gerekli uyarıcı bilgiler verilmiştir. Ayrıca, bu konu Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından anayasal zeminlerde de birçok kez dile getirilmiştir. Hal böyleyken, suçluluğun telaşı içerisinde olanlar, kendilerini savunabilmek için Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı hasmane bir tavır sergileyerek, gerçekleri saptırma gayreti içine girmişlerdir."

TBMM Susurluk Komisyonu Başkanı Elkatmış:

Kara kutu Koman

Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, MİT eski Müsteşarı Korgeneral Teoman Koman'ın, Hizbullah örgütünün kuruluş ve faaliyet dönemlerinin anlaşılması açısından kara kutu niteliğinde olduğunu söyledi. Elkatmış, Teoman Koman'ın, yapılan çağrıya rağmen komisyona gelmediğini de hatırlatarak, "Bu konuları ondan iyi bilen olmaz" dedi. Hizbullah operasyonunu Yeni Şafak'a değerlendiren Elkatmış, "Teoman Koman, komisyona gelseydi ona soracağımız sorulardan birisi de şu olacaktı: 'Güneydoğu'da binlerce cinayet, faili meçhul, kaçırma oldu. Bunlar niçin oluyor? Bunları kim yapıyor? Bu konularda önlem olarak veya çözmek için neler yaptınız' diyecektik, ama gelmedi" diye konuştu. Elkatmış, faili meçhul cinayetlerin ekseriyetinin JİTEM bölgesinde meydana geldiğine dikkat çekerek Güneydoğu'nun da tamamen JİTEM'in kontrolü altında olduğunu ifade etti.

'Devletin ilgisi yok denilemez'

Hizbullah operasyonunu, "devlet yasa dışı organizasyonlardan kendini arındırıyor" şeklinde değerlendirmenin sorunu çözmediğini dile getiren Elkatmış, "(Devletin ilgisi yoktur) demekle geçiştirilemez. Rahatça bu kadar iş yapılıyor, devletin haberi olmuyor böyle bir şeye kim inanır? Bu adamlar dağda kaçırılmamış, şehrin içerisinde İstanbul'dan, Ankara'dan Konya'dan Mersin'den, Batman'dan evinden alınarak kaçırılmış. Bir değil beş değil yüzlerce" diye konuştu.




Kağıda basmak için tıklayın.

Kilit taşı Abit Taşan
KAÇIRILAN işadamlarıyla Hüseyin Velioğlu'nu tanıştıran Abit Taşan, İstanbul'da gözaltına alındı. Taşan'ın ifadeleri doğrultusunda Hizbullah'la ilgili birçok bilgiye ulaşılabileceği öne sürüldü
Mirzabeyoğlu DGM'de
YAKLAŞIK bir yıldır mahkemeye çıkartılamayan İBDA-C lideri Salih Mirzabeyoğlu, önceki gün Jandarma ve Emniyet'in ortak operasyonun ardından ancak dün İstanbul DGM'ye çıkarılabildi.
JANDARMA İSTİHBARATINDAN HİZBULLAH HAKKINDA ŞAŞIRTICI BİLGİLER
'Sorguda dine dikkat'

Ch@t kapı psikolog
Uzmanlara göre, bilgisayarla, internet ortamında chat ve ICQ yoluyla sohbet etmek, yeni bir bağımlılık potansiyeli oluştururken, "chater" diye adlandırılan sohbet, meraklılarını asosyal bir hayatın içine sürüklüyor.
Şimdi de Çatlı bağlantısı
İstanbul- Öldürülen Hüseyin Velioğlu ile Yeşil'in ilişkisinin saptanmasından sonra Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı'nın da Hizbullah'la bağlantılı olduğu belirtildi. Çatlı'nın 1995'ten önce Diyarbakır'da sık aralıklarla bulunduğu dönemde Hizbullah yöneticileriyle görüştüğü öğrenildi. Çatlı'nın Yolaç köyünde Hizbullah militanları ile PKK'ya sempati duyan köy korucuları arasında yaşanan çatışmalarda Hizbullahçılar'a destek verdiği kaydedildi. Silah temininde yardımcı olduğu belirtilen Çatlı'nın örgüte dine olan yakınlığını öne sürerek yaklaştığı bildirildi. PKK'ya yönelik eylemleriyle tanınan örgütün Çatlı'yla da bağlantılı olduğunun anlaşılması dikkat çekici bulundu. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da Velioğlu'yla ilişkili olduğu daha önce ortaya çıkmıştı. Öte yandan Yüksekova çetesini ortaya çıkaran Astsubay Hüseyin Oğuz'un avukatı Yaşar Altürk, örgütün işlediği cinayetlere devletin sessiz kaldığını söyledi. Altürk, "Bölgeye çeteler bile hakim olamadı. Ama Hizbullah, PKK'yla mücadele yaftasıyla bölgeyi adeta kontrol etti" dedi. Altürk şöyle konuştu: "Hizbullah'ın Diyarbakır'da günde 8-10 cinayet işlediği dönemlerde kurbanların aileleri bile tanıklık etmekten kaçınıyordu. Devlet göz yumduğu için kimse üzerine gidemiyordu. Hizbullah, Ak-Genç'in uzantısı olarak kuruldu. Kuruluş amacı olarak PKK'ya karşı mücadele gerekçesi gösteriliyordu. Ancak kontrolden çıktı 'Hizbul-Kontra' adını aldı. PKK itirafçıları konuşturuldu, ancak Hizbullah'ta itirafçılık olayına rastlanmadı. Hizbullah militanlarının çoğu çelik yelekle dolaşıyordu ve bu çelik yelekleri kamu görevlileri temin ediyordu." Sadece Diyarbakır'da örgütle irtibatlı olan onlarca kamu görevlisi olduğunu söyleyen Altürk, bu kamu görevlilerinin ismini vermekten kaçındı.
'İslamiyet, töröre gerekçe gösterilemez'
KONYA - Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, Hizbullah'a sert tepki göstererek İslam'ın barış ve kardeşlik dini olduğunu hatırlattı.
Terörün İslami gerekçelere dayandırılamayacağını kaydeden Prof. Dr. Aydın, İslamiyet'in gelmiş geçmiş tüm dinler arasında en barışçı din olduğuna dikkat çekti. Aydın, "İslamiyet'te bir kişiyi öldürmek bütün insanlığı öldürmekle eş tutulur. Bunca korkunç eylemi İslamiyet adına yaptıklarını söyleyenlerin İslamiyet'le, dinle alakaları yoktur. Bunun en açık örneğini Peygamberimiz Hz. Muhammed'in hayatında görebiliriz. İslamiyet barış ve kardeşlik dinidir" dedi.
'Vahşetin gizleri aydınlatılsın'
ANKARA- Türk Harb-İş Sendikası, Hizbullah terör örgütünün neden olduğu vahşet tablosunun ardındaki gizlerin aydınlatılmasını istedi. Harb-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, benzer vahşetlerin bir daha yaşanmaması için gerekli tetbirlerin alınmasını istendi. Vahşetin ardındaki gizlerin aydınlatılmasının gereğine işaret edilen açıklamada, "Geçmişte yaşanan bilinmezleri çözmekte yetersiz kalan devlet mekanizması, kaybettiği güveni yeniden kazanmalıdır. Kamu vicdanını rahatsız eden bu gizli müdahalelerin bir benzerini de Türkiye'yi adeta mezarlığa çeviren son olayında yaşamaktan endişe etmekteyiz" denildi. (İstihbarat Servisi)

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...