YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Zeytinler fora

Bu yıla kadar, 'yelkenler fora' idi, artık zeytinler de 'fora' oldu. Haberiniz olmuştur, yeni bir zeytin markası bu. Özenle yapılmış tanıtımlarına bakılırsa, işi ciddi tutuyorlar. Dileriz ki sonu, benzer bir şekilde gösterişli çıkış yapan 'Eze Zeytinleri' gibi olmaz. Eze'yi bilirsiniz, Erol Evcil, Cavit Bey, vs.

Ayıptır söylemesi, geçenlerde bakkaldan zeytin alayım dedim. Birkaç çeşit zeytin içinde, en iyisini seçtim. Övünmek gibi olmasın, iyi zeytini kırk metreden, gözünden tanırım. Beğendiğim zeytinin kilosu 2 milyon 600 bin liraydı. Yarım kilo istedim. Çünkü fiyatı yüksek gelmişti.

Tüketiciye bu fiyatla satılan zeytin, acaba üreticiden kaç liraya alınıyor diye merak edenler olur düşüncesiyle, Gemlik'e gittiğimde ufak çaplı bir araştırma yaptım. En fazla bir-iki kilometre kadardı araştırmanın çapı.

Geçen yıl, ağaçtan toplanan en iyi zeytinin üreticiden alış fiyatı 700 bin liraymış. Aradan geçen bir sene içinde, herşeyin fiyatı yaklaşık olarak iki katına çıktığına göre, zeytinciler de bu oranda artış beklerken, tam bir hayal kırıklığına uğramışlar.

Bu yıl en iyi zeytine takdir edilen fiyatı duyunca, ben de on dakika sonra ancak ağzımı kapayabildim. Şimdi söyleyeceğim ama, sizin de çene kaslarınıza hakim olmanız gerekiyor, baştan belirteyim. Bu yılki fiyat, 500 bin lira. Geçen yılkinin bile altında.

Öyleyse önümüzdeki günlerde bakkallardaki marketlerdeki zeytin fiyatları ucuzlayacak diye düşünmeyin sakın. Hiçbir zaman mümkün değil bu. Üreticiden bedavaya alınsa bile, tüketiciye ulaştığında yine yüksek olur fiyatı.

Dünyanın en iyi zeytini ülkemizde üretilir. Ülkemizin en iyi zeytini, Gemlik ve civarında... Fakat böyle giderse, üreticiler zeytin ağaçlarını söküp odun olarak satma yoluna gidecekler, yetkili beylerin haberi olsun.

Kanal 7, kafayı mı 7


Ankara'dan bir değerli okurumuz, (ismi bizim harddiskte saklı) üç defa telefon etti. Israrla "Üstad şunu şöyle yazsana..."
Her üstad deyişinde, biz "estağfirullah" dedik, "ne haddimize?"
Sonra açıklamasını getirdi: "Yok yok, merak etmeyin, ben herkese üstad diyorum."
O zaman başka tabii... "Eyvallah" dedik.
Yazmamızı istediği konu, Kanal 7'de gösterilen filmler. Emrah'ın çocukluk filmlerinden rahatsız olmuş okurumuz.
Reyting raporlarına göre, en çok seyirciyi o filmlerin çektiğini söyledik. "Olabilir" dedi.
Olurdu-olmazdı derken, üçüncü telefon sohbetinden sonra başlıkta anlaştık: "Kanal 7, kafayı mı 7?"
Anlaşmamızı sağlayan son cümlesi şuydu arkadaşımızın: "Üstad, sen Kanal 7'nin avukatı mısın?"
Gördüğünüz gibi, arkadaş 'esaslı' sorular soruyor.

Kar yağarken inceden ince


Kar yağarken, çoluk-çocuk 'kar yağıyor' diye bağırdığı halde, Beyazıt'ta adamın biri "kâr yağıyor" diye bağırıyor.
Öğretmen arkadaşımız da müdahale ediyor. Kar ile kâr arasında fark olduğunu söylüyor.
- Biliyoruz kardeşim, kar yağması bizim için kâr yağması demektir. Kâr yağıyor, kâr...
Meğer adam yün eldiven, kaşkol, takke satıyormuş. "Mahçup oldum" dedi arkadaşımız.
İyi bir fırsat kaçırdığını belirttim ona ve şöyle söyledim:
- Gel o zaman kâr topu oynayalım seninle deseydin ya adama!..

Olacak ki olacak...

Günlerden bir gün, New York'ta 5'inci caddede, karşıya geçmekte olan adamlardan bir adama, araçlardan bir araç, hafifçe çarptı. Adama bir şey olmamıştı..

Şoförle konuşup anlaştılar. "Geçmiş olsun...", "Bir şeyim yok, iyiyim...", "Ne diyek hemşerim, valla tekrar geçmiş olsun..." türünden konuşmalar geçti aralarında. Zira ikisi de hatalıydı ve ikisi de durumun farkındaydı. Vedalaşmak üzerelerken, olayı gören birisi, çarpılan adamın yanına gelerek, kalkmazsa sigortadan para alabileceğini söyledi. Hem de 'iyi' para... Adamın kafası bu işe yattı, kendisi de tekrar aracın önüne...

Araç sürücüsü ise olan bitenden habersizdi. Çünkü arkası dönüktü. Direksiyona geçti, adamın gittiğini düşünerek gaza bastı ve adam ezilerek can verdi.

Ne demiştik? Olacak ki olacak işte!

Karga'dan bir tavsiye


Şu sıralar, başı tabanıyla dertte olan ve bir yandan da ortaklarıyla uzlaşmak durumunda kalanlara bir kitap tavsiye edebiliriz buradan.
Hüsrev Hatemi Hoca'nın meşhur kitabı:
Yozlaşmadan Uzlaşmak. Belki bir faydası dokunur.

HATIR SORMA


Delikanlının biri, arkadaşına hatır soruyor:
- www ne var ne yok com?


Faks: +90 (212) 613 14 92 - 93
27 OCAK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet ŞEKER

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...