 |
|
|
||
 |
“ Türkiye'nin birikimi... ” |
|
|
||
|
|
|
Bir hatıratın öğrettikleriSon zamanlarda adından sıkça bahsedilen ve türünün en enteresan örnekleri arasında sayılan "Oma..." (Birun Yayınları, İstanbul 1999) isimli bir hatıra kitabı yayımlandı. Daha çok STV ekranlarında yaptığı Kapılar ve Köprüler programlarında kurduğu etkili iletişimle tanıdığımız Engin Noyan'ın anneannesi olan Adele Wilhelmine'ın öyküsüdür bu kitap. Adele, Cumhuriyetin ilk yıllarında Almanya'da tahsil gören bir Türk gencinin karısıdır ve yirmi yaşlarında İstanbul'a gelerek burada evlenmiştir. Bizde maalesef hatıra yazma, günlük tutma geleneği Batılılara nazaran fazla gelişmemiştir. Bu bakımdan nice zenginlik ve farklılıklarımız, nice acı ve sevinçlerimiz gökkubbenin altında kaybolup gitmiştir. Engin Noyan kitabın ilk sayfalarında bu eksikliğimizi göz önünde bulundurarak, kendi hayatında "özel" bir yeri bulunan kitabı yayımladığını belirtmektedir. Engin Noyan, programlarında da sıkça işlediği üzere, kitaba yazdığı önsözde de "aidiyet" duygusunu öne çıkarıyor ve insanın bir yere basmasının önemini işaret ediyor. Almanları, milliyetçiliğini devamlı ön plana çıkaran bir millet olarak tanırız. Almanlar asabiyeti kuvvetli bir ırktır. Dün aşikâr olan bu asabiyetin bugün kamufle edildiği kabul edilir. Fakat yeri ve zamanı geldiğinde bunun su yüzüne çıktığı söylenir. Bunu, arkadaşı İrmgrad'ın Adele'ye gönderdiği kimi mektuplarda da gözlemlemek mümkündür. İrmgrad mektubunda "Oradaki insanlar hakkında neler düşünüyorsun? Hayat tarzları, gelenekleri nasıl? Ya dünya görüşleri, inançları? Yoksa seni de Müslüman yaptılar mı? Bütün gününü camide, yüzlerce dua mırıldanarak Allah'a yakarmakla mı geçiriyorsun yoksa?" diye soruyor arkadaşına. Adele ve ailesinde müslümanlara karşı beslenmiş bir husumet, bir peşin hüküm yoktur. Bunu, İstanbul'a kadar gönderdikleri kızlarının bir Türkle evlenmelerine müsaade etmelerinden de anlamak mümkündür. Türkiye hakkında, İslam hakkında en ufak bir fikre sahip olmayan Adele'nin annesi Anna Mestermann, kızı bir Türk ile evleneceği için, komşu ve akrabalarının, "çok yazık, kızın bir hareme tıkılıp, yüzlerce cariye arasında mutsuz bir hayat sürmek zorunda kalacak" diyenlere verdiği cevap enteresandır: "Müslümanların birkaç kadınla evlenmesine dinleri izin veriyorsa, bunu ayıplamamak gerek. Asıl ayıplanacak şey, Avrupalı erkeklerin, dinlerinin izin vermemesine rağmen, evlilik dışı ilişki kurmaları."
hdurukan@yenisafak.com
  |
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
|