|
|
 |
Bürokratlar, 'hayalet kararname' için milletvekillerine rapor gönderdi
100 yıl geriye götürür
İçişleri Bakanlığı bürokratlarının yargı kararı olmaksızın meslekten men edilmelerine ilişkin yasa tasarısının "Meclis denetiminden kaçırmak" için Kanun Hükmünde Kararname ile çıkarılması girişimi tepkiyle karşılandı. İçişleri Bakanlığı bürokratları, Başbakan Ecevit'in, "meslekten men edildikten sonra yargı yolunun açık olduğu" ifadesine karşılık, "Hukuk devletinde suçlayan kişi suçu ispat etmek zorundadır. Kişi, suçsuzluğunu ispat zorunda bırakılamaz" diyorlar.
Bürokratların raporu
İçişleri Bakanlığı bürokratlarının, tasarı hakkında hazırladıkları bir raporu daha önce milletvekillerine gönderdikleri öğrenildi. Dahiliye Memurları Kanunu'nda yapılacak değişikliğin doğuracağı sakıncaların dile getirildiği raporda, mülki idare amirlerinin, kanunlarda net tanımları yapılmamış kavramlara karşı "ne olduklarını" veya "ne olmadıklarını" ispatlama gayreti içinde olacaklarına dikkat çekildi. Raporda, "Antidemokratik bu kanun maddesinin yeniden canlandırılmaya çalışılması, ülkemizin demokraside 100 yılda katettiği mesafeyi ortadan kaldıracaktır" denildi.
Yasalar yeterli değil mi?
Raporda kararnamedeki eylemlerin, başka yasalarda suç sayıldığı ve cezalandırıldığı hatırlatılarak, rüşvet ve yolsuzlukla ilgili 1628 sayılı kanun, "cumhuriyetin niteliklerini değiştirmeye yönelik eylemler" konusunda DGM Kanunu'nun 9. ve TCK'nın 146. maddesi ile "halkı sınıf, ırk ve din farklılığı gözeterek düşmlanlığa sevk" fiilini düzenleyen TCK'nın 312 maddesi örnek gösterildi. Bu konularda savcılara doğrudan soruşturma yetkisi verildiği ve hüküm giyenlerin memuriyetlerinin sone erdiği belirtilen raporda, "Amaç suç işlenmesini önlemek ya da suçu işleyenleri cezalandırmak ise kanunlarda herhangi bir boşluk bulunmamaktadır" denildi.
|
 |
|