T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

Türkiye 'ölümü' kanıksadı

İHD ve TİHV'in birlikte düzenlediği "Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı"nın sonuç bildirgesinde Türkiye'de olağandışı ölümlerin sıklıkla ve kitlesel yaşandığı savunuldu.

İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın birlikte düzenlediği "Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı"nın sonuç bildirgesinde, Türkiye'nin olağandışı ölümlerin sıklıkla ve kitlesel biçimde yaşandığı bir ülke olduğu savunuldu. Bildirgede, özellikle Güneydoğu'da sosyal etkenlere ve krize bağlı intiharların arttığının gözlendiği kaydedildi. 1998 yılından bu yana her yıl toplanan "Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı"nda, insan hakları savunucuları bu yıl Antalya'da "toplumsal travma" konusunu ele aldılar. Konferansa ilişkin yayınlanan "Nihai Rapor ve Sonuç Bildirgesi"nde işkence, zorunlu göç ve olağandışı ölümlerin yolaçtığı toplumsal travmanın boyutları anlatıldı.

İşkence hala gündemde

Türkiye'nin olağandışı ölümlerin sıklıkla yaşandığı bir ülke olduğu savunulan bildirgede, Güneydoğu'da son 15 yılda süren silahlı çatışmanın kayıplarının binlerle ifade edildiği belirtildi. İHD ve TİHV'nin yayınlanan ortak bildirisinde F Tipi cezaevlerine karşı başlatılan ölüm oruçlarına da atıfta bulunularak, "Son 20 yılda Türkiye'de daha uzun süreli, geniş katılımlı can kaybına yol açan açlık grevinin yaşandığı bir ülke yoktur. Gerek mafya, gerekse siyasi organize yapıların gerçekleştirdiği yargısız infazlar, kayıplar hala gündemdedir. İşkence ve işkence altında ölüm ortadan kalkmış değildir. Olağandışı ölümlerin yaygınlığı, yaşam hakkıyla ilgili güvencenin yokluğu anlamına gelir" denildi.

İfade özgürlüğü yok

Yakınlarını olağandışı ölümlerde yitiren insanların, kendini anlatma imkanından büyük ölçüde yoksun olduğu belirtilen bildirgede, onların adına konuşanların genellikle onların sesini bastırdığı veya çarpıttığı ifade edildi. Bildirgede, ölümü yücelten değerlerin yaygınlığının, insan haklarına duyarlılığı değil, acıları devam ettirici bir anlayışı teşvik ettiği kaydedildi.

Olağandışı ölümlere ve bunların travmasına karşı toplumun derin bir tepkisizlik içinde olduğu ifade edilen bildirgede, "Büyük ölçüde devletin yönlendirmesine tabi olan medya, ölüm pornografisine ve skandallaştırıcı sunumlara yatkınlığıyla, sözkonusu tepkisizliğin duyarsızlığa ve kanıksamaya dönüşmesinde önemli bir etkendir" denildi.



19 Aralık 2001
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED