|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İçiniz rahat olamaz, yoksa insanlığınızdan şüphe ederim. Afganistan üzerindeki vahşete karşı çıkanları "Taliban, Üsame ve terör yanlısı" olarak suçlamakla işin içinden çıkamazsınız. Çünkü ne suçladıklarınız Taliban, Üsame ve terör yanlısı, ne de Afganistan üzerindeki Amerikan vahşeti Taliban, üsame ve terör meselesiyle sınırlı. Bir kere bu savaş, Amerika'ya yönelik terör eyleminin failleri kesinleşmeden başladı. Hâlâ da suçlu kesinleşmiş değil. Ama Amerika'nın savaş makinası Afganistan'da bir vahşete imza atıyor ve "Bizim Amerikalılar" vur vur çığlıklarıyla tempo tutuyor. Star tv'nin 10 ekim 2001 tarihli bülteninde Washington'dan seslenen Ali Kırca, diyor ki: "Üsame adına yapılan açıklama Washington'da terör eylemlerinin Üsame tarafından meşru görüldüğü anlamına alınıyor ama hâlâ bir üstlenme biçiminde okunmuyor." Alın bakalım. Dün savaşın 6'ıncı günüydü. Yani 6 gündür bomba yağıyor Afganistan'a... Bakın bakalım, hiç de Taliban'la, Üsame ile, radikal İslâm'la ilişkisi bulunmayan bir yazar, Radikal'den Erdal Güven ne yazıyor: "ABD Bin Ladin ve Taliban'a gözünü diktikten sonra 'kanıt' aramaya başladı. Bulamadı. Sonra bulduğunu bildirdi... Doğruya doğru: NATO ikna edici bulsa da, Ecevit daha okumadan inansa da, Pakistan zoraki olarak kabul etse de aradan bir aydan fazla süre geçmesine karşın ABD 11 Eylül'ü Üsame bin Ladin'in planladığına dair bir kanıt falan koyabilmiş değil uluslararası kamuoyunun önüne... Peki ne var kanıt yerine? Akıl yürütmeler var, çıkarımlar var." "Bizim Amerikalılar"ın bunları falan düşünmesine gerek yok. Onlar için her şey kesin. Onun için de Amerikan vahşeti haklı! İçiniz rahat olamaz, yoksa insanlığınızdan şüphe ederim. Medya savaşın sadece sayılarla dökümünü veriyor. Kaç B-52 bombardıman uçağı, kaç hayalet uçak, kaç akıllı füze, kaç tomahavk ve kaç ölü... Bir B-52 görüntüsü ve altından boşalan bombalar... Hayalet uçağın altından leblebi gibi düşen bombalar... Acaba altta ne yapıyor bunlar? 2,5 milyon Afganlı yollara düşmüş? Perişan kadınlar, çocuklar, yaşlılar, gençler... Bunlar Taliban'ın vahşetinden mi kaçıyor yoksa kendilerini kurtarma(!)ya gelen Amerikan vahşetinden mi? Neden bu perişan insanlar, bayraklarla karşılamadı vahşî medeniyet havarilerini? Acaba toz toprak içinde kaç çocuğun kolu, bedeni, başı savruldu bombardımanlarda? Amerika'dan bir dostum bildiriyor: Afganistan'a yönelik her bombalama haberi stadyumlarda seyirciyi ayağa kaldırıyor! Anlaşılmaz değil o zaman, Amerikalı pilotun bomba atarken gol atma coşkusu yaşaması... Amerikalı pilot, bomba atacak yer bulamadığı için götürdüğü bombayı geri getiriyormuş. Bush, 24 saat bombalamadan söz ediyor. Demek hallaç pamuğu gibi atılıyor Afgan şehirleri... Kâbil bir günde beş kere bombalanıyor. Faili kesinleşmemiş bir terör eyleminin zanlılarını yoketmek için... İçiniz rahat olamaz. Yoksa insanlığınızdan şüphe ederim. Türkiye'nin "her iki tarafa söz söyleme" imtiyazından söz ediliyor. Acaba aklına gelmez mi Türkiye'nin "Bu kadar bomba yeter, altta dikili ağaç kalmadı" demek ve vahşetin elini tutmak? Yakın plan görüntüler yayınlanabilseydi acaba ne görürdük bombalananan Afgan şehirlerinden? O zaman da "Amerikan vahşetine meşruiyyet çığlıkları" atar mıydınız? İçiniz rahat olamazdı eminim, yoksa insanlığınızdan şüphe ederdim. Farkında mısınız? "Tamam terör ama..." söylemi tersine döndü. Şimdilerde "Tamam vahşet ama..." söylemi egemen. Bir yanda uçağı-uçak savarı olmayan, bir tek mermi atamayan, sokakta askeri gözükmeyen, ölülerini bile sayamayan (Afganistan'da kaç kişinin öldüğüne dair sağlıklı bilgi neden alınamıyor sanıyorsunuz?), bütün eylemi, Kabil'de veya İslamabad'da yaptığı açıklamalardan ve o ortamda ne anlama geldiği bilinmeyen cihad çağrılarından ibaret olan Taliban yönetimi... Öte yanda arkasında 40 devletle ve dünyanın en güçlü ordusu ile yüklenen Amerika... Ne çıkar buradan vahşetten başka! Afganistan'ı yeneceksiniz. Aferin size... Bu yenilgiyi Taliban istese bile, adaletten azıcık nasibi olanın bu vahşet dengesine isyan etmesi gerekirdi. Niye vuruyor Amerika? Bunun şu anda görünen tek gerekçesinden söz ediliyor: 11 Eylül'de yıkılan gururunu tamir için bir düşman bulması ve halkı tatmin etmek için vurması gerekiyordu, yoksa itibarı sarsılırdı. (Yoksa siyasal İslâm'ı yoketmek için mi, yoksa yeni bir dünya düzeni için mi?) Acaba diyorum, Amerika yani dünyanın en güçlü ülkesi, Afganistan'ı yani dünyanın en fakir ülkesini vurunca eşit bir savaşta galip gelmiş mi hissedecek kendisini? Dev karıncayı ezdi ve gururlandı... Peh, peh, peh! Amerika ile birlikte "vurma coşkusu" yaşayanların ve bir kerecik olsun yaşanan vahşeti kınayamayanların içinin rahat olmaması gerekir. Yoksa onların insanlığından şüphe ederim. Sormak isterim: "Siz, kedileri asar mısınız? Böceği ezmekten zevk alır mısınız? Karınca yuvaları üzerinden yürür müsünüz? Siz tavuklara nişan alır mısınız? Siz, insanları bıçakladıktan sonra içerde bıçağı döndürenlerden misiniz? Siz ölmüş adamı asar, yakar, sonra da kırbaçlar mısınız?" Taliban'ın uygulamalarını veya 11 Eylül saldırılarını onaylasaydım, içimde bu anlamda bir insanlık sorgulaması yapardım. Ama siz de Afganistan'daki Amerikan vahşetini onaylarken biraz kendinizi sorgulayın. Biraz sorgulayın lütfen, kendinizi Gelibolu yarımadasına bomba yağdıran İngiliz kruvazörlerini alkışlarken hissetmiyor musunuz? MİRAC AŞKIYLA
Bu gece Mirac Kandili. İçimizden birisi, bir Mirac yaşasın bugün ve dualarımızı iletsin Rabbin yüce katına... Hüznümüzü, burukluğumuzu ve İslâm'ın güzel günlerine özlemimizi iletsin. Miracınız kutlu olsun.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |