Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, yüce İslam dininin son zamanlarda dünya gündemini meşgul eden terör olaylarına alet edilmeye çalışıldığını belirterek, "Birtakım şer odaklarının, olayları manipule ederek dünya kamuoyunu yanıltma girişimleri, tüm Müslümanları büyük bir zan altına ittiği gibi, yüce dinimizi de lekelemeyi amaçlamaktadır" dedi.

Yılmaz, "Miraç Kandili" dolayısıyla yayımladığı mesajda, kelime olarak "gece yolculuğu" anlamına gelen İsra ve "yükselmek, yükseğe çıkmak, yükselmeyi sağlayan vasıta" anlamına gelen Miraç'ın, insanlığın kurtuluşu için gönderilen Peygamber'e, Allah'ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa etmesi için yaptırılan mukaddes ve manevi bir yolculuk olduğunu kaydetti.

Peygamber'in, Rabbi'nin huzuruna yükseldiği en manalı ve en büyük mucizelerden biri olan Miraç'ın, Allah'ın şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir yükseliş ufku olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bu hadisede maddi ve manevi yükselişe bütün süfli duygulardan her türlü kötülüklerden arınarak, gerçek kulluğa, en yüce mertebeye erişmeye işaret bulunduğunu" vurguladı.

Yılmaz, şunları kaydetti: " Mensubu olmakla büyük mutluluk duyduğumuz yüce dinimiz, son zamanlarda dünya gündemini meşgul eden terör olaylarına alet edilmeye çalışılmaktadır. Birtakım şer odaklarının, olayları manipule ederek dünya kamuoyunu yanıltma girişimleri, tüm Müslümanları büyük bir zan altına ittiği gibi, yüce dinimizi de lekelemeyi amaçlamaktadır. Adı barış ve esenlik anlamına gelen İslam, suçsuz insanları öldürmek bir yana, herhangi bir canlının hayatına son vermeyi dahi yasaklamıştır. Bir insanı diriltmenin, tüm insanları diriltmek, bir insanı öldürmenin, tüm insanları öldürmek anlamına geldiğini kendisine temel ilke edinen bir dinin, terörle uzaktan yakından hiçbir bağlantısı olamaz." Yılmaz, şöyle dedi:

"Bizi birbirimize yaklaştıracak, dünya barışını sağlayacak, uzlaşmacı tavırlar sergilemenin yollarını arayalım. Kin ve nefret yerine, sevgi ve barış tohumlarının ekilmesine çalışalım. Sevgili Peygamberimiz'in ifadesiyle birbirimizi sevmedikçe olgun bir imana sahip olamayacağımız gerçeğini asla unutmayalım. Kutsiyetiyle gönüllerimizi manevi iklimlere taşıyacak olan bu gecede niyet, düşünce, söz ve davranışlarımızı bir kez daha değerlendirmeli, hatalarımızın affı için tövbe etmeli, huzur ve mutluluğumuz için Allah'a dua ve niyazda bulunmalıyız."