|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Cumhurbaşkanı Sezer, son Anayasa değişikliklerini onayladı. Yalnız bunlardan birini, milletvekili maaşlarının düzenlenmesi ile ilgili 27'nci maddeyi Meclis'e geri gönderdi. Meclis bu maddeyi 40 gün içinde ya değiştirecek ya da bu madde referanduma, halk oylamasına gidecek. Keşke referanduma gidilebilse. Bunu, milletvekili maaşlarının artırılmasına karşı olduğum için söylemiyorum. Milletvekillerinin iyi para alması gerektiğini savunanlardanım. Milletvekili, para sıkıntısı çekmeyecek bir maaş seviyesine kavuşturulmalı. Hele hele, bir milletvekili kesinlikle genelkurmay başkanından daha az maaş almamalı. Öte yandan, böyle bir meselenin dolaylı da olsa Anayasa'da yer almasını da gereksiz bulduğumu söylemeliyim. Milletvekili maaşlarının Anayasa'da ne işi var? Anayasalar, devletle vatandaş arasında, özgürlüklerin ve kişisel hakların korunabilmesi için yapılmış sözleşmelerdir. Vatandaşların, sahip olduğu bu hakların ve özgürlüklerin ne kadarından devlet adına feragat edebilecekleri ve buna karşılık devletten beklentileri anayasalarda belirtilir. Ayrıca vatandaşlar, verdikleri vergilerin nerelere harcanacağı konusunun da anayasada açık olarak belirtilmesini isterler. Bu vergilerin kullanımının denetlenmesine ilişkin kurallar da anayasalarda yazılır. Tabii, şimdi itiraz edenleriz olacaktır. "Bizim Anayasa'da zaten bunlar yok" diyenleriniz çıkacaktır. Doğru… Bizim şu anda yürürlükte olan 1982 Anayasası ve daha öncekiler, bu temel anlayışın tam tersi bir anlayışla hazırlanmıştır. Ne bir konsensüse dayanmakta ne de sivil anlayışlara, yaklaşımlara yer verilmektedir. . Açıkçası, bunlar 'askeri' anayasalardır. Türkiye'de anayasalar, devletin, gönlünden kopan bazı hak ve özgürlükleri, hangi ölçülerde vatandaşlarına verebileceğini hükme bağlayan metinlerdir. Bu metinlerde, vatandaşın devlete karşı değil, devletin bireye karşı nasıl korunacağına ilişkin bir anlayış hakimdir. Bizzat Yargıtay Başkanı Sami Selçuk bu Anayasa'ya, 'polis tüzüğü' demektedir. Bana göre ise, Anayasa adındaki metin, olsa olsa bir 'cezaevi tüzüğü' olabilir. Ama benim refarandum isteyişimin nedeni bunlar değil. Şu sırada, hiç olmazsa milletvekili maaşları gibi tepki çeken bir konu dahi olsa, bu meselenin halkın oyuna götürülmesini anlamlı bulmaktayım. Halkın desteğini tümüyle yitirmiş bir koalisyonun ve yine aldıkları oyla bir ilgileri kalmamış muhalefetin, iyi kötü uzlaşarak çıkardığı bu değişikliklerin, aslında keşke tümü referanduma götürülebilse. Böylece, halkın iradesini yansıtma imkanı bulabileceği böyle bir referandumla, eğilimini öğrenme imkanı bulabilirdik. Şimdi eğer, hükümet Meclis'e yeniden gidip de düzeltmeyi başaramazsa, sadece 27'nci madde ile ilgili olarak halkın oyuna başvurulabilecek. Vatandaşın sadece bu konudaki eğilimi öğrenilebilecek. Bana kalırsa, bu bile oldukça önemli… Hükümeti oluşturan partilerin hiddetlendiren mesele aslında bu… Hangi konuyla ilgili olursa olsun, halkın iradesine başvurulması ihtimali onların huzurlarını kaçırıyor. Herkesin bildiği bir gerçeğin ortaya çıkmasını kesinlikle istemiyorlar. Oysa halk, hiç olmazsa bu sayede, artık kendi iradesini yansıtmaktan çok uzak olan Meclis'e de, siyasi partilere de bir mesaj gönderme imkanı bulabilecek. Ama bunun uzak bir ihtimal olduğunu da söylemeliyim. Bu iktidarın ve siyasi partilerin böyle bir uygulamaya fırsat vermek istemiyeceğini tahmin ediyorum. Oylarını aldıkları o insanlarla artık hiçbir bağlantılarının kalmadığının, onların oylarıyla her türlü ilişkilerinin kesildiğinin ortaya çıkması işlerine gelmez. Demokrasilerde ne yazık ki oyla verilen yetkinin geri alınması o kadar kolay değil… Hele Türkiye gibi göstermelik demokrasinin uygulandığı bir ülkede… Halkın seçimde verdiği desteği geri çektiğini, çeşitli kamuoyu yoklamalarına ve dışa vuran tepkilere rağmen anlamaz görünen bu siyasi kadroların, küçücük bir referandumdan bile bu kadar korktukları bir ülkede. Bizim seçilmişlerimizin bütün amacı, seçildikten sonra devlet kadrosuna geçip memurlaşmak, halkı değil, devleti temsil etmek. Böyle bir anlayışın referanduma karşı çıkmasından daha doğal ne olabilir?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |