|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bırakınız harcasınlar... Ben, kusura bakmasınlar, "milletvekili maaşları" konusunda yüce Türk milletinden farklı düşünüyorum. O paralar bana batmıyor. Alacak tabii, harcayacak, seyahat edecek, (kitaba el sürdüğü görülmemiştir ya) süreli süresiz yayınları takip edecek, dünyayı izleyecek... Yasama görevini yerine getirirken, bir de "geçim" derdiyle uğraşmayacak. Ne yani, "değerli vaktini" iş takipçiliği, ihale komisyonculuğu, simsarlık gibi çarçur işlerde heba mı etsin adamcağız? Milletvekili maaşlarına yönelik itirazlar, gide gide parlamentoya, siyaset kurumuna ve temsil mekanizmasına yönelik "hesap edilmemiş" bir kalkışmaya, (söylemeye dilim varmıyor ama) "topyekün isyan"a dönüşüyor. Tehlikeli olan bu. Türk aydınının, Türk halkının en çok eleştirdiği kurumların başında, nedense, Meclis gelmektedir. Meclis'i eleştirmek, parlamenter çoğunluğu "fırsatçı", "paragöz", "sadece kendi çıkarını düşünen insanlar" olarak sunmak "peşinen" risk almayı gerektirmiyor bu ülkede. Bu tür tepkilerle (eleştirilerle) parlamentoya ve irade-i milliyeye yönelik bilinçaltı düşmanlıklarını dışa vuran aydın azınlığın (hatta halkın), en azından parlamento kürsülerini işgal edenler ölçüsünde nezih ve temiz olmaları gerekir/beklenir ki, bu hiçbir zaman böyle değildir. Maaş spekülatörleri, neden daha riskli alanlarda muhalefet rolü oynamıyorlar dersiniz? Neden örneğin, aynı celadetle devleti oluşturan diğer kurumların üzerine gitmiyorlar? Neden yargıyı eleştirmiyorlar? Neden MGK'nın işleyişiyle ilgili en ufak bir rahatsızlığı dile getirmiyorlar? Neden MGK Genel Sekreterliği Yasası'nı tartışmaya açmıyorlar? Neden bu eleştiri kalemleri arasında Anayasa Mahkemesi yok? Neden Danıştay, Sayıştay, Yargıtay ve sair kurumlar yok? Neden mi? Muhalefet rolüne güdülen kara kalabalıklar, hedef olarak karşılarında parlamentoyu ve parlamenter organları görmeye alışmışlardır, alıştırılmışlardır da, ondan. Bırakın onu bunu. Diyelim ki adı geçen kurumlar daha az paraya tamah ediyor. Bu eleştirilerin mihverinde neden TRT yok yahu? Elan, 12 bin kişi TRT'den maaş alıyor. Yüzlerce oda, daire, ünite, servis, müdürlük ve bu dairelerde 1 milyar Türk Lirası'ndan aşağı olmamak üzere "kıyak maaş" alan çoğu işsiz güçsüz, aylak, avare yüzlerce, binlerce eleman... Bunlar bizim paralarımız. Daha doğrusu, sizin paralarınız, sizin vergileriniz... Siz o zaman, bu işi kaşıyıp duran şişman anchormanın ayda 50 bin dolar maaş aldığını, vergiden yırtmak için "düşük matrah" gösterdiğini de sorun yapmayacaksınız? Diyeceksiniz ki, halk açlıktan kırılırken, işsizlik almış başını giderken, insanımız Halk Ekmek kuyruklarında telef olurken sen kalkmış milletvekili maaşlarını savunuyorsun? Savunmuyorum kardeşim! Ben, "maaş" meselesinin bu kadar speküle edilmesinden duyduğum rahatsızlığı dile getiriyorum. Sanki bu iş, "temsil mekanizması"nı devreden çıkarmaya hevesli çevrelerin ekmeğine yağ sürecekmiş gibi geliyor bana. Ve sanki, bu tepkilerin, bir tür "siyasî destabilizasyon" işlevi görmesi isteniyor... Açın gözünüzü!
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |