T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Damat Lazetiç paşa!

Bu Lyon'a burada da aklım ermemişti, Fransa'da da aklım ermedi. Bir bakıyorsunuz Govou, Luyindula adlı iki kazmayla hücum ediyor. Geriden gelen Foe ile de yüklenmeye çalışıyor. Luyindula, topu gol pozisyonunda kaval kemiğiyle süren bir adam. Foe ise kafaya çıkıp omuz vuranlardan. Hücuma geldiği zaman Foe sanırsınız ki bir 'ağaç'. Her çıktığı hava topunda kroşeler atan bir odun.

Sonra bir bakıyorsunuz, Foe top cambazı oluyor, bir vücut hareketinde bizimkilerden 3 kişiyi oyundan düşürüyor. Luyindula, Ümit Özat, Ali Akdeniz ve Meriç'i saydam yapıp geçiyor. O kazmalardan Govou ise gol pozisyonunda sahanın en süslü hareketini yapıp golü iğne deliğinden atıyor. Hani güreşteki gibi granteknik denilen ve ekstra puan verilen tuşlardan birini atıyor.

Oysa F.Bahçe, eldeki imkanlarla akıllı oynuyor, Denizli'nin yapabildiği helvayla tat vermeye çalışıyordu. Üstelik güçsüz olmasına rağmen Oktay'ın tilkiliğinden kaleci parmaklarını kırarak attığı bir golle öne de geçmişti. Ama gücü iki mücadeleye yetmeyen futbolcuların sayısının fazla olmasından dolayı F.Bahçe'de kuru fasulyeye şeker atılmış gibi ya da neskafeye süt yerine deterjan konmuş gibi bir tatsızlık vardı.

Taktik yerine zorunlu değişiklik yapmak zorunda kalmak, dizi tutmayan dermansızlardan savaşçı üretmek zorunda olmak Mustafa hocanın belini bükmüştü. 23 yaşındaki çiçeği burnunda damat Lazetiç'i utandıracak kadar koşan Ogün'ün hepimizi utandıracak şekilde kaçırdığı golün ilkelliği beni bir kat daha üzdü. O'na ve Oktay'a yakışan golün kaçması beni mağlubiyetten daha çok üzdü diyebilirim...


18 Ekim 2001
Perşembe
 
ÜMİT AKTAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED