T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Hayal kahramanları

Yönetmenliğini Mehmet Güleryüz'ün yaptığı, senaryosunu Feza Sınar'ın yazdığı 'Hayal Kahramanları' adlı belgesel, Türk sinemasının unutulmuş kahramanlarını gün ışığına çıkarıyor.

Yeşilçam filmlerinin sinemaları doldurduğu ve Yeşilçam'ın kendi starlarını yarattığı dönemler geride kaldı. Henüz evlere televizyon denen sihirli kutunun girmediği o günlerde binlerce kişi ekmeğini Yeşilçam'da kazanıyordu. Yeşilçam'ın star yaptığı başrol oyuncuları dışında kalan figüranlar, kameramanlar, ışıkçılar, makyözler gibi diğer sinema emekçileri unutulmaya mahkum oldu. Özellikle cesaret isteyen sahnelerde bütün marifetlerini gösteren yardımcı oyuncular ve dublörler, Türk sinemasının içinde bulunduğu bütün ekonomik sıkıntılara, teknik donanımsızlıklara rağmen Amerikan filmlerinde görmeye alışık olduğumuz türden zor sahnelerin çekilmesini sağladılar. O dönemin yarattığı starlarının hâlâ sinemamızın en önemli oyuncuları kabul edildiği günümüzde, ne yazık ki sinemamızın don kişotları unutuldu. Ta ki yönetmen Mehmet Güleryüz ve senarist Feza Sınar, 'Hayal Kahramanlar' adlı bir belgesel hazırlayarak sinemamızın taçsız figüranlarını gün ışığına çıkarmaya karar verinceye kadar.

Proje belgeselle sınırlı değil

Daha önce 'Kemal Sunal' ve 'Türk Sinema Tarihi' adlı belgesellere imza atan Mehmet Güleryüz ve Feza Sınar, 'Hayal Kahramanları'nı çekmek için, Türk sinemasında vurdulu kırdılı sahnelerin en çok geçtiği Rumeli Hisarı, Galata Kulesi, Yedikule surları gibi yerleri mekan olarak seçmiş. TRT'nin teknik destek verdiği proje, Genç Sinemacılar programında yayınlanacak. Aynı zamanda Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Yaşam Boyu Onur Ödülleri gecesinde gösterilecek olan belgesel, yurtiçindeki ve yurtdışındaki festivallere de katılacak. 'Hayal Kahramanlar'ın sinemasal geçmişine ışık tuttuğu düblörler ise; Süheyl Eğriboz, Dündar Aydınlı, Sırrı Elitaş, Faruk Panter, Cihan Alp, Necdet Kökeş, Hakkı Kıvanç, Hasan Yıldız, Mehmet Uğur. Yönetmen Yılmaz Atadeniz de belgesele danışman olarak katkıda bulunmuş. 'Hayal Kahramanlar'ı belgesel filmle sınırlı kalmayacak, proje kitaplaştırılıp, ayrıca set fotoğraflarından oluşan bir sergi açılacak.

Sinemamızın Rambo'ları

'Hayal Kahramanlar'ında yer alan isimlerin her biri birbirinden ilginç öykülere sahip. Set arkasında yaşanan ilginç olayları, genellikle Amerikan yapımı programlardan izlemeye alışık olan bizler için, Türk sinemasındaki set öyküleri biraz yabancı gelecektir. Ancak 'Hayal kahramanlar'da yer alan çekim öyküleri hepimizin ilgisini çekecek cinsten. 1970 yılında Kara Kartal filmi çekildiği sırada, tehlikeli bir sahne için ata binmeyi bilen bir oyuncunun aranmasını fırsat bilen Kadir Kök, film setindeki hiç kimsenin ata binmeyi göze alacak kadar cesur olmamasını değerlendirerek filmin bu zor sahnesinde oynamaya karar verir. Filmin jönü ise yerli Van Damme'ımız Cüneyt Arkın'dır. Kök'ün senaryo gereği, hızla koşan bir atı sürerken, yüksekçe bir yerden yere düşmesi gerekmektedir. Bu sahneyi hakkıyla yerine getiren Kök, cesareti sayesinde Cüneyt Arkın'ın gözüne girer ve 200 kadar filme imzasını atar.

Darbe günlerinde sinema

Süheyl Eğriboz'un aktardığı hatırası ise belgeseldeki en ilginç öykülerden birisi. Sokakların yasadışı örgütlerin militanlarına terkedildiği, korsan mitinglerin boy gösterdiği, bombalama olaylarının her gün yaşandığı 1977 yılının kaos ortamında, Bakırköy meydanında bir cinayet sahnesinin çekimi için hazır bulunan Eğriboz, oyuncak bir tabancayla rolü icabı bir adamı öldürür ve kalabalık meydanda koşmaya başlar. Filmin yönetmeni Yılmaz Atadeniz, izdiham oluşmaması için filmi gizli kamerayla çekmeye karar vermiştir. Cinayet işlendiğini düşünen işgüzar bir polisin Kırıkkale marka tabancasının soğuk namlusunu alnında hisseden Eğriboz, neye uğradığını şaşırır. Korkudan ecel terleri döken oyuncu, polisin tetiği çekmesiyle şok olur ve ölümle yaşam arasındaki ince çizgide gidip gelir. Ancak polisin tabancasının tutukluk yapması Eğriboz'un daha birçok filmde rol almasını sağlar. Mesleği için ölüme meydan okuyan Eğriboz'u Amerikalı yönetmenler de farkeder, ancak eşinin rahatsızlığı yüzünden o, Amerika'dan gelen teklifi reddetmek zorunda kalır.

İkinci bir Kurtuluş Savaşı mı?

Efes Film Şirketi'nin açtığı bir yarışma vesilesiyle beyazperdeye adım atan Dündar Aydınlı'nın aktardığı anı ise, belgeseldeki en komik olaylardan birisi. Film çekimleri için Güneydoğu'ya giden oyuncular, bindikleri otöbüsün arızalanması üzerine tamir sırasında otobüste beklemektense tarlada beklemeye karar vermişlerdir. Ancak tuhaf kılıklı, miğfer takmış, kılıç ve kalkanlarıyla dikkat çeken oyuncular, tarlada çalışan kadınları ürküttüklerinin farkında değillerdir. Hemen kendi aralarında toplanarak gördükleri manzaraya anlam vermeye çalışan köylü kadınların aklına bir anda, bu tuhaf kılıklı adamların dedelerinin savaş anılarından duydukları gavur askerleri olabileceği gelir. Kadınlar, kısa bir süre içinde tarihi kıyafetler içindeki sinema oyuncularının kendilerinden intikam almaya gelen Frenk askerleri olduğuna karalar verirler ve ellerine buldukları kazma, kürek, tüfek gibi aletlerle oyuncuların üzerine yürürler. Tarladaki kadınların hepsinin Kürtçe konuşuyor olması ve dolayısıyla Türkçeyi anlamamaları da, onların bu garip kılıklı adamların yabancı oldukları savını güçlendirmektedir. Kürtçeyi bilen minübüs şöförünün oyuncuların imdadına yetişerek kadınlara durumu izah etmesiyle kahramanlarımız bir faciadan kurtulurlar.

 
İstanbul, Katibim'de buluştu
Üsküdarlılar, bu yıl 13.'sü düzenlenen Katibim Kültür ve Sanat Şenliği'nde coşku dolu bir gece yaşadılar.
DiCaprio kaçıyor Hanks kovalıyor
Tom Hanks, Steven Spielberg'in yöneteceği filmde, FBI'ın arananlar listesindeki en genç suçluyu canlandıran DiCaprio'yu kovalayacak
Liranın yanında Türkçe'ye de itibar
TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, "Alışverişimizi Türk Lirası ile yapalım. İşyerlerimize de Türkçe isim kullanalım" çağrısında bulundu.
Türkiye Moskova Kitap Fuarı'nda Kültür Bakanlığı, 5-10 Eylül tarihleri arasında Rusya'da düzenlenen 14. Moskova Uluslararası Kitap Fuarı'na katılacak. Kültür Bakanlığı`ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, 27 metrekarelik standda yer alacak 522 kitap ile fuara katılacak olan Bakanlık, fuarın bitiminde sergilenen kitapları Konsolosluk ve Türk kütüphanelerine bağışlayacak. Kültür Bakanı İstemihan Talay, uluslararası kitap fuarlarına Türkiye'nin katılımının önemli olduğunu belirterek, "Moskova Kitap Fuarı'nda da Türk kültürü, yayınlarımız aracılığıyla en iyi biçimde sergilenecek" dedi.
2 Eylül 2001
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED