Albayrak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Muzaffer Albayrak, yaptığı açıklamada, polisin tutumunu anlamakta zorluk çektiklerini belirterek, konuyla ilgili şunları söyledi:

"Şirketimize yönelik operasyonlarda müşterilerimizle ilgili her türlü iletişim araçlarının tahrip edildiği, açık bonolara dahi el konulduğu, cihazların alındığı, evrakların dağıtıldığı, büroların savaş alanına çevrildiği müşahade edilmektedir.

Reel sektörün can çekiştiği tarihin en büyük ekonomik kriziyle karşı karşıya kalan ülkemizde, işsizliğin toplumsal barışı bozduğu bir ortamda, şirketimizde çalışan 4 binden fazla insanımızın geleceği ile oynandığını görmekteyiz.

Buradaki amaç, olsa olsa siyasi bazı çevrelerin Albayrak Şirketler Grubu'nu imha etme planıdır.

Şirketimizi maddi ve manevi zarara uğratanlar hakkında tüm yasal yollara başvuracağımızdan, maddi ve manevi tazminat açacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Herkes şunu bilmelidir ki; Albayrak Şirketler Grubu'na yönelik oynanan bu çirkef oyunun aktörleri ve onların emir kulları adaletin pençesinden kurtulamayacaklardır.

Devletimize düşen asıl görev bu kriz ortamında şirketleri yokedip işsizler ordusuna yenilerini katmak değil, şirketlerini ayakta tutmaya çalışan, çalışanlarıyla omuz omuza gönül birliği içinde olan müteşebbislere moral desteği sağlamaktır."

Sistem İnşaat'a hukuksuz baskın

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi ile Mali Şube Müdürlüğü'ne bağlı yaklaşık 50 polis, mesainin başlamasının hemen ardından Sistem İnşaat'ın Topkapı'daki merkez binasına girerek kapıları kapadı. 200 çalışanı bina içerisinde bir koridora toplayarak gözlem altına alan polis, şirketin tüm evraklarını didik didik inceledi. Arama akşam 19.00'a kadar sürdü. Bu saate kadar hiç bir çalışanın dışarı çıkmasına izin verilmedi. Hatta misafir olarak binada bulunanlar da gözlem altına alınmaktan kurtulamadılar.

Polisler şirketteki 12 saat süren incelemelerinin ardından 25 adet bilgisayar ile çok miktarda fatura ve belgeye de el koydu. Aralarında 3 muhasebe müdürünün de yer aldığı 6 kişiyi gözlem altına alan polisin bu kişiler ve el koydukları malzemelerin taşınması sırasındaki teşhirciliği dikkat çekti. Polis gözaltına alınan kişileri koyacağı minübüsü basın mensuplarıının daha rahat görüntü almaları için yerinden kaldırdığı görüldü.

Hukukçular şok oldu

Hukukçular, Albayrak Şirketlerine yapılan ani baskınların hukuk dışı bir hareket olduğunu belirterek, bu çirkin olayı kınadılar. İstanbul Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Hüsnü Tuna, polisin gözaltına aldığı insanlara, usulüne ve yasalara uygun şekilde davranması gerektiğini söyledi. Tuna, Albayrak Şirketleri sahiplerinin adeta "terörist" muamelesi yapılırcasına gözaltına alınmalarının hukuk kurallarına uymadığını ifade etti.

Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Ahmet Selamet, polisin tavrını "görevi aşan fiili bir durum" olarak değerlendirirken, İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin de, olayı sistemin baskıcı tavrı olarak değerlendirdi.