|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Artık bu yerlere sığamıyorum...
Siroz teşhisi konulan ve 40 gün boyunca dostlarının desteğiyle Balıklı Rum Hastanesi'nde tedavi gören şair Alaeddin Özdenören, geçtiğimiz günlerde sevenleri tarafından iyi dilekler ve dualarla memleketine uğurlandı.
Siroz teşhisi konan Şair Alaeddin Özdenören, geçtiğimiz günlerde Balıklı Rum Hastanesi'nde gördüğü uzun bir tedavinin ardından sanatçı dostları tarafından memleketine yolcu edildi. Yolculuğa çıkmadan önce ise İstanbul'daki sanatçı dostlarına her ay kontrole gelmek ve bu vesileyle görüşmek üzere söz verip vedalaştı. Şimdi sevenleri, dostları, arkadaşları onun için dua ediyorlar. Her gelişinde sağlığının iyiye gittiğine dair yüzünde derin bir tebessüm görmeyi yürekleriyle temenni ediyorlar. Uzun süredir tedavi gören ve tedavilerin ardından her seferinde hastalığı nükseden değerli şair Alaeddin Özdenören'i İstanbul'da esaslı bir tedaviden geçirmek için ağustos ayında İstanbul'a getiren ve 37 gün boyunca yattığı Balıklı Rum Hastanesi'nde yalnız bırakmayan arkadaşlarından Recep Garip, Özdenören sağlığına tamamen kavuşuncaya kadar kendisiyle yakından ilgileneceklerini dile getiriyor. Dostları unutmadı Garip, çıktıkları bir Anadolu gezisinin ardından Balıkesir'e de uğrayıp Alaaddin Özdenören'i ziyaret ettiklerini dile getirerek, Özdenören'i İstanbul'a tedavi ettirmek için getirme hikayelerini şöyle özetliyor: "Hastalığı sebebiyle bitkin bir durumda olan Alaeddin Abi'ye moral olsun diye İstanbul'a getirmeye karar verdik. Gelmedi ama, geleceğine dair bize söz verdi. Gerçekten de bir süre sonra eşiyle geldi ve daha önceden yapılan hazırlıklar çerçevesinde hastaneye yatırdık. Çünkü hastalığı bayağı sıkıntılı bir hale gelmişti. Görmesindeki zayıflama ilerlemişti. Durumunun giderek ağırlaştığını farkediyorduk. İkna ederek buraya getirdik. İyi de ettiğimizi gördük. Normalde hastanede 15 günlük bir süre tutuyorlar. 40 güne yakın bir süre kalan Alaeddin Abi'de tam bir iyileşme görüldü. Bu süre zarfında hiç sıkılmadı hatta hastaneyi çok sevdi, çok güzel dostluklar kurdu." İkinci balayımızı yaşadık" Garip, "Alaeddin Abi burada geçen günlerinde bol bol kitap okudu, yazı yazdı, bizlerle görüştü. Eşiyle birlikte kaldıklar için yalnızlık hissetmediğini söyledi hatta ve sık sık hastanede geçen günlerini "ikinci balayı''mızı yaşıyoruz diye tanımlıyordu" diye anlattı. Zeytinburnu Belediyesi Başkanı Murat Aydın ve başkan danışmanı Erol Erdoğan'ın girişimiyle Balıklı Rum Hastanesi'nde 37 gün boyunca tedavisi süren ve hastanenin geniş bahçesinde geçmişi yadederek asırlık çam ağaçlarının altında dostlarıyla ve sevenleriyle buluşan Özdenören'e arkadaşları anılarını yazması için bir de daktilo hediye etmişler. Burada kaldığı günlerde Suçıktı Şiir Günleri'yle ilgili uzun bir yazı yazmış, kimi kağıtlara ise geçmişe dair anılarından anektodlar eklemiş.. "Artık bu yerlere sığmıyorum" diye bir cümle var, hastanede el yazısıyla yazdığı notlar arasında.. "Seni yaşamadan ölmeyeceğim" gibi kısa, itinalı ve etkileyici bir kaç mısra daha yer alıyor el yazısıyla düştüğü notlarda... Kağıttaki kimi mısralar ise şairlerden alınmış... "Bir şuur; hasta ve derin bir şuur" cümlesiyle kağıtdaki yazılara son verilmiş. Bu arada hastanede yattığı süre zarfında Özdenören'i Nurettin Durman, İrfan Çiftçi, Recep Garip, Şerif Akbaba, Murat Aydın, Ayşe K. Canbaz gibi pek çok dostu, ziyaret edip sağlığına kavuşması temenisinde bulunmuşlar. Giderken dostlarına, "Artık kendimi çok iyi hissediyorum. Bu sefer de paçayı yırttık. Bundan sonra böyle şeyler yok" diye söz verip ayrıldığını söyleyen Garip, "İnşallah ben de ona söz verdiğim gibi bir dahaki gelişinde Sarayburnu'nda birlikte şiir okuyacağız" dedi. Şimdi 15 gündür memleketinde Özdenören. İstirahat ediyor. Sanatçı dostlarına söz verdiği ve hastanede başladığı anılarını "Unutulmuşluklar" başlığı altında kitap haline getirmek için çalışmalarına devam ediyor. Biz de Özdenören'e acil şifalar diliyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|