|
|
|
|
Yıllardır aynı filmi seyredip duruyoruz. Derbi maçları öncesi tarafların yöneticileri bir dostluk, centilmenlik teraneleri tutturur elele, kolkola bol bol hatıra fotoğrafları çektirir mesajlar verirler. Sorarım size, hangi derbi maç öncesi ve sonrası çirkin olaylar çıkmadı. Biz bu filmi yıllardır seyrediyoruz. Ancak, eski defterleri, sayfaları çevirirsek tablo çok değişik olurdu. Rahmetli "Karınca ezmez Şevki" vardı. Adamcağız ekmek teknesi arabasını Sarı-Kırmızı renklere, döşemelerini, direksiyonunu, tamponlarını cimbom renkleri ile donatırdı. Üstüne üstlük arabasının içini Sarı-Kırmızılı çiçeklerle süslerdi. Hadi göreyim sizi bugün yapın böyle bir şey ve Caddebostan, Suadiye yollarında dolaşın dolmuş yapın bakalım. Eskiler, büyüklerimiz şöyle derler: "Bizim zamanımızda böyle şeyler olmazdı." Doğru değil mi, yanlış mı kardeşim. Peki ne oluyor "Milenyum" taraftarlarına. Teknoloji ilerledi diyerek skorbordda tahrik gösterileri hazırlamak hangi mantık çerçevesine girer. "Tencere dibin kara, seninki benden kara" diyerek eski defterleri tahrik unsuru yapmanın alemi ne... Terör kavgası verdiğimiz bu günlerde esen rüzgar terörden farklı değil. Efendim, dünyanın her yerinde spor anarşisi var diye teselli mi bulalım. Bana ne İngiliz'in sarhoş fanatiklerinden, Alman'ın Biracı taraftarından. Biz kendimize bakalım Fair Play ödülleri veriyoruz, çıkıp ekranlarda boy gösteriyoruz, gazete sayfalarını süslüyoruz. Ardından tribün amigolarına bol bol bahşişler vererek çığırtganlık yaptırıyoruz. O zaman her şeyi kabullenmiş oluyoruz. Bırakın Aslanlar, Kaplanlar, Boğalar, Timsahlar demeyi. Karınca ezmez Şevki'den utanın...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |