|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Merkez Bankası yöneticileri, tedavüle çıkacak olan 20 milyon liralık banknotların tanıtımı için, yarın bir basın toplantısı yapacaklarmış.. Ben olsam, olayı bir basın toplantısı ile geçiştirmezdim.. 20 milyon liralık banknotların tedavüle çıkacağı günü, ulusal bayram ilan ederdim.. İleride 40 milyon ya da 50 milyon liralık banknotların çıktığı gün, bu 20 milyon liralığın çıkış gününü kutladığımız eski ulusal bayramı, oraya kaydırırdım.. Nasıl olsa, "ulusal bayram"ların inip çıkmasına alışığız.. Bir dönemde, ilk askeri darbemizin yapıldığı "27 Mayıs"ı da, bayram ilan etmemiş miydik? Sonra 12 Mart, arkasından 12 Eylül geldi ve "27 Mayıs Bayramı" lağvedildi.. İşte öyle bir sabit günü olmayan ulusal bayram ilan edebiliriz 20 milyonluk banknotun tedavüle çıktığı günü.. Bu gün için törenler yapabiliriz.. Okullarda çocuklar, "para"nın anlam ve önemi konulu kompozisyonlar yazar.. "Paramız" başlıklı şiirler okurlar.. "Para pul oldu İşçi kul oldu Koalisyon ayakta Türkiye yatakta" Böyle derin anlamlı şiirler okunur 20 milyon banknotluk ulusal bayram gününde.. Ben olsam o gün, TBMM'de başkanlık sırası kimde ise, ona da bir konuşma yaptırırdım.. Hatta, özellikle Murat Sökmenoğlu'na bir konuşma yaptırırdım.. Bu konuşmada, önce "milletvekili sayısı keşke 300 olsa" diyen Cumhurbaşkanı Sezer'in haddini bildirirdim. - Milletvekili sayısı, Türkiye'nin büyüklüğünün ve ulusal egemenliğin simgesidir.. Bu kadar yüce bir mekan için, 550 milletvekili azdır.. Eğer İMF yeterli ödeneği verirse, milletvekili sayısı 550 bine çıkartılmalıdır.. Bu yüce millete 550 milletvekilini çok gören bir Cumhurbaşkanı, cumhurun sesine kulak vermemektedir.. Konuşmama böyle başlardım.. Ve şöyle devam ederdim.. - Milli iradenin yansıma alanı TBMM ise, milli ekonominin yansıma alanı da Merkez Bankası'dır, onun çıkardığı 20 milyon liralık banknotlardır.. Bu 20 milyonluk banknot, içimizden çıkan hukûmetlerin, ülkeyi ne güzel idare ettiğinin kanıtıdır.. Ne Amerika'nın, ne İngiltere'nin, 20 milyonluk dolar veya sterlin banknotu çıkartacak cesaretleri yok.. Ama galiba biz heyecanımızı kaybettik.. 20 milyon liralık banknot çıkartma başarısını, bir basın toplantısı ile geçiştireceğiz.. Allah bilir o gün Ecevit, elinde 20 milyonluk banknotu tutarak, Başbakanlık merdivenleri önündeki medya ordusuna demeç de vermeyecek.. - İşte köy-kent projemizin ilk sonucu.. Ülke esenliğe çıktı.. Bu 20 milyon liralık banknot da, "köy-kent"ten sonra, "para-pul" projemizin başlangıcıdır.. Ecevit belki böyle bir açıklama bile yapmayacak o gün.. ŞAKA
Buna yaşamak mı denir?
Slovakya'da yeni bir adet çıkmış.. Ölüler, cep telefonları ile gömülüyormuş.. Bir cenaze töreninde babasını toprağa veren bir adam, tabuttaki telefonun pillerini kontrol etmiş geçenlerde.. Acaba bizde, durmadan cep telefonu ile konuşup toprak üstünde yaşayan pekçok kişi, gerçekten yaşadıklarını mı zannediyorlar?. 3'lü koalisyon sayesinde, hepimiz "Zombi" olmadık mı yani? TİTREK YÖNETİM
Ecevit artık dinlenmelidir!.
Ecevit'leri çok eskiden tanıyan bir gerçek "dost"ları, son olarak Çankaya'daki Cumhuriyet Bayramı davetinde görmüş onları.. Geldi, gözlemlerini bana anlattı.. - Bülent Bey, gerçekten rahatsız.. Onun, dinlenmeye ihtiyacı var.. Bırakın ülkeyi böyle kritik bir dönemde yönetmesi, küçük bir bakkal dükkanının sorumluluğunu taşıması bile, ona eziyettir, dedi.. Ve sordu bana.. - Siz gazetecisiniz.. Bülent Ecevit'i zorla kim oturtuyor Başbakanlık ve Parti Genel Başkanlığı koltuğunda? Ben bilemediğimi söyledim bu sorunun cevabını.. O devam etti.. - Ecevit'in vücudu hasta olur da, beyni Stephan Hawking gibi pırıltılar taşıyabilir.. Ama böyle bir durum da yok.. Ülkede herkes mutsuz.. Ekonomi perişan.. Ve Ecevit'in televizyonda her görünüşü, zaten çökmüş olan toplum moralini, bir kez daha yıkıyor.. Bütün Türkiye, Ecevit'e benzemeye başladı.. Ecevit'lerin gerçek dostu olan bir kişinin gözlemleriydi bunlar.. Siz ne dersiniz bilmiyorum..
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |