T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Önce biraz moral lazım!

Karaalioğlu'nun bu haftaki konuğu 'Türk Aynştaynı' olarak anılan Prof. Oktay Sinanoğlu'ydu. 26 yaşında Amerika'da profesör olan Sinanoğlu, çok renkli bir kişiliğe sahip. Bütün renkleri kendisinde barındıran ve o renkleri dışarıya son derece güzel yansıtan Oktay Hoca, bu nitelikleriyle Mustafa'nın "Renkler" başlıklı sayfasına çok yakıştı.

"Anadolu insanına göre Türk demek Müslüman demek, Müslüman demek de Türk. Dünyada birçok yerde de böyle biliniyor. Kimliğimizdeki Türklük ile Müslümanlığı ayırmak yabancı güçlerin bir oyunudur. Türk'ü Müslüman lafına, Müslüman'ı Türk lafına düşman ettiler" diyen Prof. Sinanoğlu, bilim dilinin Türkçe olması gerektiğini savunuyor.

Tarihin tahteravalli gibi olduğunu söyleyen Sinanoğlu, "Şimdi yükselme sırası bize geliyor" diyerek bunun bir plan dahilinde gerçekleşeceğini belirtiyor.

Karaalioğlu'nun sorduğu "ABD'de yıllarca yaşadınız ve hâlâ gidip geliyorsunuz. Neden Amerikan vatandaşı olmadınız?" sorusuna hocanın verdiği cevaba bakın:

- Niye olayım? Kimliğimden niye vazgeçeyim? Bir tarihte Dışişleri Bakanı Nev York'a gelmişti. Bana "Oktaycığım çifte vatandaşlık çıkardık. Sen de ABD vatandaşı olsana" dedi, adamcağızı azarladım. Niye ABD vatandaşı olayım, biz Porto Riko muyuz?

Bu röportajdan sonra dünyanın dört bir tarafından mesajlar geldi.

Bilal Doğan'ın Tayvan'dan gönderdiği kısa not, pekçok okurumuzun düşüncesini özetliyor:

"Dünyanın taa bir ucunda şu ümidimin tükendiği günlerde böyle bir röportajı okumam bana çok ümit verdi. Yoksa bu aralar Türklüğümü bile saklamaya çalışıyordum ama bundan sonra avazım çıktığı kadar Türk olduğumu bağıracağım. Bu gibi yazı ve röportajların devamını dileriz. Sağolun, varolun."

LÜTFEN İZİN VERİN

Lütfen izin verin üzerinize bomba yağdırayım.
Lütfen izin verin size yardım göndereyim.
Lütfen izin verin size hem bomba hem de yardım göndereyim.
Lütfen izin verin sizi anasız babasız bırakayım.
Lütfen izin verin sizi yârsız koyayım.
Lütfen izin verin yanlış yapayım.
Lütfen izin verin yanlış üstüne yanlış yapayım.
Lütfen izin verin yaşama hakkınıza tecavüz edeyim.
Lütfen izin verin adını özgürlük savaşı koyayım.
Lütfen izin verin sizi büyük balıktan kurtarıp ormanda göle bırakayım.
Hayır! Tüm izinler kaldırıldı.
(Murat Kayacan)

Türkiye pastası

Bolu Valisi, cumhuriyet kutlamaları sırasında önüne getirilen "Türkiye" şeklindeki pastayı çok beğenmiş ama hainlik olur diye kesmeyip geri göndermiş.

Gönderseydiniz İmralı'ya, pasta nasıl kesilirmiş görürdünüz.


1 Kasım 2001
Perşembe
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED