T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

'YÖK YOK olmalı'

Prof. Hatipoğlu, "Türkiye'nin 21. yüzyıla YÖK gibi bir kurumla girmesi utanç verici. YÖK artık yok almalıdır" dedi.

Adı yasaklarla özdeşleşen Yüksek Öğretim Kurulu ile 21. yüzyıla girilmesinin "utanç verici" olduğunu belirtilerek bu kurumun kaldırılması istendi. 6 Kasım 1981 yılında çıkartılan 2547 sayılı YÖK Kanunu ile kurulan YÖK 20. yılını doldurdu. Öğretim üyeleri ve öğrencilere yönelik anti-demokratik baskılar uygulayan YÖK, 'din ve vicdan özgürlüğünü' hiçe sayarak başörtülü kız öğrencileri üniversitelerin kapısından bile sokmadı. Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahir Hatipoğlu, "Bütün tepkilere ve verilen sözlere rağmen YÖK ayakta. Türkiye'nin 21. yüzyıla YÖK gibi bir kurumla girmesi utanç vericidir. YÖK artık yok almalıdır" dedi.

2547 sayılı kanun YÖK Başkanı ile rektörlere olağanüstü yetkiler tanıdığı için hep eleştirildi. YÖK başkanları ve üniversite rektörleri sözkonusu yasa nedeniyle öğretim üyeleri üzerinde keyfi uygulamalar yaparken, öğrenciler üzerinde de baskı ve dayatmalara imza attılar. Meclis YÖK Araştırma Komisyonu'nun YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve çok sayıda üniversite rektörü hakkında yolsuzluk ve usülsüzlük yapıldığını tespit etmesine rağmen 2547 sayılı yasanın getirdiği koruma nedeniyle Gürüz ve rektörlere hiçbir işlem yapılamadı.

Başörtüsü tartışması

İhsan Doğramacı'nın YÖK Başkanı olduğu dönemlerde üniversitelerde başörtülülere yönelik baskılar başladı. Turgut Özal'ın Başbakan olduğu dönemde YÖK Kanunu'na eklenen 'Üniversitelerde başörtüsünün serbest olduğuna' dair hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. YÖK ve üniversiteler, başörtüsünü yasaklayan kanun veya yönetmelik hükmü bulunmamasına rağmen keyfi olarak başörtüsü yasağı sürdürdü. YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün döneminde ise başörtüsü yasağı had safhaya ulaşırken, başörtülü olarak derslere girmeye çalışan binlerce kız öğrencinin üniversitelerle ilişkileri kesildi.

YÖK kişiliksizleştirdi

Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, YÖK'ün 20 yıldır eleştirildiğini belirterek, "Ancak bütün eleştirilere ve verilen sözlere rağmen YÖK hala ayakta duruyor. Hangi etkin kuvvetin YÖK'ü ayakta tuttuğunu bilmiyoruz. YÖK kökten ortadan kaldırılmalıdır" diye konuştu. Hatipoğlu, "Korkular nedeniyle öğretim üyeleri kişiliklerini kaybetme noktasına gelmiştir. Öğrenciler de korkunç baskılar nedeniyle kişiliksizleşmiştir. YÖK, 21. yüzyıl dünyasına ve Türkiyesine yakışmayan bir kurumdur" diye konuştu.

20 yılda üç başkan

21 Kasım 1981 günü YÖK oluşturularak Başkanlığı'na Prof. Dr. İhsan Doğramacı getirildi. Doğramacı, 1992 yılına kadar YÖK Başkanlığı görevini yürüttü. Doğramacı'dan sonra Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından YÖK Başkanlığı'na Mehmet Sağlam atanırken Saglam da 3,5 yıl süreyle bu görevi yerine getirdi. 1995 yılında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından YÖK Başkanlığı görevine getirilen Kemal Gürüz, 1999 yılında ikinci defa yine Demirel tarafından bu göreve atandı.



6 Kasım 2001
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED