T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Hem kurban hem de Kemal Derviş yazısı

Ne mutlu ki, mübarek Kurban Bayramı'nı ve "Ulusal ekonomik seferberlik ve Kemal Derviş Bayramı"nı bir arada yaşıyoruz. İnşaallah, şuur ve idrakimiz açılır da hem manevi hem de maddi huzura kavuşuruz! Gayet tabiidir ki idrak için, "neyin nereden geldiği kadar, nereye gideceği"ni de kestirebilmek gerekmektedir. Yoksa, bayram bile olsa sonuçta herşey zehir olabilir.

Bugüne kadar yaşananları şöyle bir toparlayayım...

Tıpkı 12 Eylül sonrası dünyaya ve dünyanın finans imkanlarına kapalı Türkiye'yi, bu istikamette açabilmek için Özal'a rıza gösterme mecburiyetinde olunduğu gibi; bugün de hemen hemen benzer gerekçelerle Kemal Derviş'in ekonominin başına getirilmesinin harici bir operasyon olduğuna şüphe yoktur. Her harici orijinli operasyon gibi, bu "oldu-bitti"nin de yerel güçleri fevkalade rahatsız ettiğine de şüphe yoktur.

Asker-sivil bürokrasi, bunların kurumsal uzantıları, Mülkiyeliler ve siyaset entelajansiyası tarafından temsil edilen bu grubun, "ekonomi dibe vurdu, Derviş'ten başka çare yoktu" tezine ne kadar ikna olduğuna zaman gösterecektir. Daha birinci dakikada, Zekeriya Temizel gibi en önemli üyelerini kaybetmek onlarda bir rövanş duygusu mu yaratacaktır, yoksa verebilecekleri kelleler baştan hesaplanmış da herşeyin bir sınırı mı vardır, göreceğiz.

Derviş'ten önce, Derviş'ten sonra

Bunlar işin müsabaka tarafı. Bir de soyunma odası, yani taktik hazırlık cephesi var. Bir kere, Derviş ile birlikte "bankalara elkoyup, işadamlarını kelepçeleyerek ne şekilde olursa olsun yolsuzluklarla mücadele konsepti" yerini "para"nın egemenliğine bırakacaktır. Kaçınılmaz olarak, "ekonomide yapısal onarıma ihtiyaç vardır ve bu onarım sürerken temizlik yapabilmek mümkün değildir" mantığı gelişecektir. Tam bu noktada; siyasetin garip bir cilvesi daha ortaya tezahür etmiştir. Derviş'in apar-topar Ankara'ya geliş sürecini başlatan "tarihi MGK tartışması"nda ilk kıvılcımı farkında olmadan çakan kişi; Cumhurbaşkanı Sezer de bu konsept değişikliği nedeniyle eskisi kadar ön planda olamayacaktır ve doğal olarak bundan da rahatsızlık duyacaktır. Kendisini ziyaret eden Ankara heyetiyle Derviş'i konuşurken sarfettiği "Yolsuzluklarla mücadeleden vazgeçecek değilim, sonuna kadar da gideceğim" sözleri de bu rahatsızlığı ve dolayısıyla da mücadeleden vazgeçilmesine yol açacak bir değişikliğin ortaya çıktığını göstermektedir.

Tıpkı Temizel ve Sezer gibi, eski dönemin efsanevi kahramanlarından İçişleri Bakanı Sadettin Tantan da önceliğini büyük ölçüde yitirecektir.

Çünkü, "umut" nihayet az bulunan bir malzemedir ve ahali doğal olarak bu malzemeyi, "cüzdanının para görme ihtimali"nden ve bu ihtimali sağlayabilecek kişiden yana kullanacaktır.

Siyaset de yerinde duramaz!

Şurası bir gerçek ki, Kemal Derviş'in gelişinden sonra Türk siyasetinin bütün parametreleri artık tehdit altındadır. Yani, herbiri siyasetin yakın ve uzak geleceğini derinden etkileme gücüne sahip bir dizi proje bugüne kadar taşıdıkları anlamlardan boşalma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Süleyman Demirel'in siyasete dönüp dönmeyeceği ve "bir kurtarıcı" bulunduğuna göre dönecekse bu saatten sonra elde edeceği sonuç... Fazilet Partisi'nin kapatılıp kapatılmayacağı ve kapatılırsa siyaset üzerinde yaratacağı etki... DSP'nin Ecevit sonrası durumu ve doğal olarak CHP'nin geleceği... Siyasetteki boşluğu doldurmaya yönelik irili-ufaklı bütün yeni oluşum girişimleri; özellikle de Ecevit'le bu işin gitmeyeceği argümanına dayalı kısa vadeli iktidar formülleri...

Bütün bu proje ve tasarılar, Derviş'in gelişinden etkilenecekler; en azından zamana dayalı planlarını revize etmek zorunda kalacaklardır.

Önemli olan bu zamanın nereye kadar limitli olduğu yani; Derviş'in başarılı olup olamayacağı konusudur. Başarılı olursa ne olacağı belli... Olamazsa aşağı-yukarı bugün kaldığımız noktadan devam ederiz.

Mübarek Kurban Bayramı'nızı tebrik ederim.


6 Mart 2001
Salı
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED