IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler, 19 Şubat'ta Sezer ile Ecevit arasında geçen olayın krizin tetiğini çektiğini savundu.

IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler, 19 Şubat'ta Sezer ile Ecevit arasında geçen olayın krizin tetiğini çektiğini savundu.

Türkiye'de patlak veren krizler sırasındaki tutumundan dolayı eleştirilere uğrayan Uluslararası Para Fonu kendisini savundu. IMF'nin Avrupa Direktörü Michael Deppler, Kasım krizinde Merkez Bankası politikalarını eleştirirken, Şubat krizinde de Türk siyasetinin suçlu olduğunu savundu.

Deppler, İngiliz The Financial Times gazetesine gönderdiği mektupta, Türkiye'deki ekonomik krizlerle ilgili olarak IMF'ye yöneltilen eleştirileri reddetti.

Deppler, önemli mektubunda, Türkiye'deki hatalı bankacılık sisteminin yanısıra Merkez Bankası'nın uyguladığı politikaların da Kasım krizinden sorumlu olduğunu ima etti. Deppler, o dönemde sadece zorda bulunan bankalara likidite enjekte edilmesi gerekirken, likiditenin bütün bankacılık sistemine sağlandığını anlattı.

Güçlü bankaların bu likiditeyi hemen dövize çevirdiğini belirten Deppler, bu durumda patlak veren döviz talebi yüzünden, rezervlerin birden eridiğini belirtti. Ve o dönemdeki gevşek para politikasını eleştirdi. Deppler, Ocak'ta durumun kontrol altına alındığını, ancak bu defa da 19 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Sezer ile Başbakan Ecevit arasında patlak veren olayın yeni krizin tetiğini çektiğini savundu.

Deppler, kriz durumunda IMF'nin paniğe kapıldığı ve Türk hükümetine çözüm empoze ettiği yolundaki eleştirileri de reddetti. Deppler, IMF tarafından desteklense de, Türkiye'nin ekonomik programının, Türk hükümetinin seçimlerini ve politikalarını yansıttığını söyledi. Deppler'in bu sözleriyle IMF de, Türkiye'deki bunalıma ilişkin yaklaşımını ilk defa bu açıklıkla ortaya koymuş oldu.