|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk toplumu Cumhuriyet döneminde tarihinden büyük ölçüde koptu. Resmi tarihi belirli bir dönemde sınırlı tutarak, geçmişi yok sayma toplumun vizyonunu zenginleştirmek şöyle dursun, tam tersine yoksullaştırdı. Çünkü tarihi kısa ve sınırlı olan toplumların, amaç ve hedefleri sınırlı olur. Toplumların geleceği tarihe dayanır. Sağlam tarihi temellerden yoksun olan toplumlar siyasal, ekonomik ve kültürel alanda büyük patlamalara yol açabilecek güçlü adımlar atamazlar. Türkiye'nin sözkonusu yoksulluğunun bilincinde olan Özal, resmi tarihin sınırlarını aşmak için, Mart ayı boyunca Çanakkale'yi bir toplantı merkezi yapmaya çalıştı. Bu toplantıya, savaşa taraf olan bütün ülkelerin başbakanlarını davet ederek, global düşünmenin güzel bir örneğini verdi. Çanakkale Savaşı Osmanlı Devleti'nin olduğu kadar, İngiliz ve Rus İmparatorlukları'nın da sonu oldu. Osmanlı ordusunun, Alman kurmay subaylarının da desteğiyle, İngiliz, Fransız, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda güçlerine karşı, her iki tarafa da büyük kayıplar verdiren savaşta gösterdiği direnç ve başarı, Cumhuriyet'in en büyük, en güçlü ve en önemli garantisi oldu. Üzerinden güneş batmayan İngiliz imparatorluğuyla, Kuzeydeki Türk ülkelerini bir bir işgal eden Rus çarlığının yıkılması, Avrupalılar'ın saldırısıyla karşı karşıya kalan, Türk ve İslam dünyasına bir nefes alma imkanı verdi. Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri'nin varlıklarını korumada Çanakkale Savaşı'nın önemli bir payı vardır. Türkiye Özal'ın açtığı yolu genişleterek, Çanakkale'yi dünyanın gündemine taşımalıdır. Böylece Çanakkale, Avustralya ve Avrupa'nın ekonomik, siyasal ve kültürel sorunlarının tartışıldığı bir foruma dönüştürebilir. Ayrıca Türkiye tarihiyle barışma, doğru ve yanlışlarıyla geçmişinin ciddi bir muhasebesini yapma imkanı da bulur. Toplumların gücü tarihlerinden gelir. Çanakkale yakın tarihin bir parçası, Cumhuriyet döneminin temeli olmasına rağmen, geçmişin üzerinde durulmayan dönük noktalarından biridir. Ömrünü araştırmaya adayan Mehmet Niyazi Özdemir "Çanakkale Mahşeri" isimli kitabında Çanakkale'deki başarının kaynaklarını büyük bir ustalıkla anlatıyor. O kaynaklara dönmeden Türkiye'nin krizlerden kurtulması mümkün değildir. Savaşların dönemi kapandı. Ancak sıcak savaşların stratejisini kavramadan ekonomik savaşlarda üstünlük sağlamak çok zordur. Artık Çanakkale'de olduğu gibi, medeniyetler hava, deniz ve kara güçleriyle savaşmıyor. Bu köşede sık sık vurgulandığı gibi, savaş alanlarının yerine çarşılar, orduların yerine de örgütler geçti. İngilizler, Fransızlar, Kanadalılar ve Avustralyalılar Çanakkale'ye donanmalarıyla bir daha gelmeyecekler. Ancak onların ürün ve hizmetleri yalnız Türkiye'de değil, bütün dünyada hiçbir dirençle karşılaşmadan pasaportsuz dolaşıyor.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |