|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İnönü, 12 Eylül'den sonra CHP kitlesinin toparlanma döneminde Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin liderliğine getirilmişti. Bir türlü liderliği tutmadı, çünkü kumaşı liderlik kumaşı değildi. İyi bir bilim adamının, Peter prensibi gereği, aynı zamanda iyi bir siyasi lider olabileceği görüşü doğru değildi çünkü. Liderlikten kendisinin de tad almadığını söylemek yanlış olmaz sanırım. Şu sıralar CHP yine sancılı ve Baykal'ın tasfiye ettiği bazı gruplar, İnönü'yü yeniden, türlü çeşitli kombinezonlarla havuza atmaya çalışıyorlar. "Sen bi' tanesin, gel bizi kurtar" söylemleri... İnönü akıllı adam, bu dolduruşa karşı direniyor. Havuza atmaktan söz ettim. Hani çocuk havuza düşmüş, herkes çığlık çığlığa bir kurtarıcı arıyor. Bu arada bir kişi havuza atlamış ve çocuğu kurtarmış. Dışarı çıkınca herkeste "Yaşa, varol" çığlıkları... Kurtarıcı şaşkın şaşkın etrafına bakınmış ve "Kimdi beni havuza iten alçak?" diye seslenmiş! Bu iş böyle oluyor. Şu sıralar Derviş'in "ekonomiyi kurtarma misyonu" bitti, kendisine siyaseti de kurtarma misyonu yüklenmeye başladı. Havuza iten itene... Tıpkı İnönü'yü yeni kurulacak partinin liderliğine getirmek için havaalanında döviz taşıyanlar gibi... Oysa cevaplanması gereken çok temel bir soru var? "Derviş'ten siyasi lider olur mu?" Bu soru, "her insan siyasi lider olabilir mi?" diye de sorulabilir. Derviş'in arkasında kendi siyasî ikballeri için hesap yapanlarla, bütün hesabı mevcut siyasi iktidarla hesaplaşma olan ve bunu Derviş üzerinden yapmaya çalışanlar dışında herkes bu soruyu soracaktır. Derviş'in kişiiğine ilişkin birçok değerlendirme yapıldı, kaşı, gözü, dudakları, gülüşü her şeyi bir "Kurtarıcı" kişiliğe göre yorumlandı. Ama ben, Derviş'in kişiliğinin "siyasi liderlik" açısından yapılmış bir tahliline rastlamadım. Ben, Derviş'i izliyorum ve onda, bir siyasî lider portresi görmüyorum. Bu, asla bir eksiklik değil. Ya da siyasi lider kişiliği, mutlak bir artı sayılamaz. Hatta bazan, insanî planda kalite kaybını göze almaktır bile... Meselâ, en çok benzerlik kurulan Özal bile çok farklı idi Derviş'ten... Özal'ın "teknokrat" yapısı vardı, ama lider olduğu zaman o yapı çoğu zaman gölgede kalırdı. Meselâ, "Seçimlerden önce zam yapacak kadar enayi miyiz?" diye sorabilirdi Özal siyasî liderlik sürecinde... Liderlik bir kişilik kumaşı ise, Derviş'in üzerine oturmuyor, diye düşünüyorum o kumaş... Derviş'in "teknokrat" yapısı sanki daha kalıcı bir nitelik arzediyor. Kendisinden mucize beklenmemesini söylemesi, bütün zorlamalara rağmen iddiasızlığı, "sizinle birlikte yapacağız"ı vurgulaması, siyasî kadrolara ve bürokratlara sürekli atıfta bulunması, saygıda kusur etmemesi, memurlarla yemek kuyruğuna girmesi, tebessüme yatkın yüzü, vücud dilindeki tabiilik, konuşma üslûbu, sıradanlıktan kaçınmaması, davranışlarında aktörlük hissedilmemesi, zorlukları paylaşması... Bütün bunlar, kuşkucu bir bakışla bir "siyasî lider yatırımı" olarak değerlendirilebilir. Ama biraz daha hüsnü zanla bakıldığında, sade bir insanın tabiî davranışları olarak da algılanabilir. Sanırım bizdeki genel yanılgı, bu tür olumlu tavırların Türkiye'de ancak yapmacık, ancak siyasî yatırım söz konusu olduğu zaman yapılabileceği kanaatidir. Her şeye rağmen bu tesbitte yanılma payı bulunabileceğini kabul ediyorum, ancak bana Derviş'in bir siyasî lider çağrışımı vermediğini yeniden belirtmek istiyorum. Derviş'in şu ortamdan bir siyasî lider olarak çıkmasının nasıl olacağı da doğrusu tasarlayamadığım bir şey. Derviş'in liderliği nasıl çıkacak bu süreçten? Hangi siyasî alaboranın sonunda? -Derviş'in partisi yok, hangi siyasî organizasyona lider olacak Derviş? -Ecevit'ten sonra DSP'nin başına mı geçecek? Nasıl olacak bu? -Yoksa bir operasyonla bütün partiler devre dışı bırakılıp, Derviş'e bir "teknokrat" olarak yeniden siyaseti kurgulama misyonu mu verilecek? Böyle bir şeye uygun yerel ve uluslararası konjonktür nasıl hazırlanacak? - Derviş, yeni bir parti kurup siyaset yapmaya mı başlayacak? -Şayet olursa, tüm bunlar olurken, yaşanan ekonomik krizin durumu ne olacak? Derviş'in Türkiye liderliğine oynayan bir sihirli el, Türkiye ekonomisini sihirli bir dokunuşla düzlüğe mi çıkaracak? Hayır, tasarılar hayal planından öte, üstüste oturmuyor. Tekrarlıyorum, Derviş'ten siyasî lider çıkmayacağını düşünüyorum. Ancak mevcut siyasi kadroların tükenmişliğinden yola çıkarak onu havuza itmeye çalışanların bulunduğu açık. Buradan çıksa çıksa, Derviş kuşkusu ile siyasetin destabilize edilmesi sonucu çıkar. Derviş'in, olağan dışı ağırlığı ile zaten sağlıklı olmayan hükümet içi pozisyonu daha da sağlıksız hale gelir ve zaten pamuk ipliği gücündeki krizi aşma programı bir kere daha hüsrana uğrar. Şu an tarif edilmez sancılar yaşayan toplum, bir kere daha felâketin içine sürüklenir. Derviş'in liderliğini kaşıyanlar, Türkiye'nin önüne anlaşılabilir, kabul edilebilir ve demokratik çıkış yollarını da göstermelidirler. Bence Derviş, bugüne kadar sergilediği "Derviş imajı"nı koruduğu, başka hesaplara alet olmadığı ölçüde Türkiye'ye yararlı olacaktır. Bu koyundan iki post çıkmaz.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |