|
|
|
|
Zirveye tırmanmanın, büyük ve güçlü olmanın, lider olmanın zorlukları var. Ve lider elbette ki bu zorlukları "serbest rekabet" ortamında yenmek mecburiyetindedir. Biz, ülke olarak, insan olarak, devletçi gelenekten geldiğimiz için ve yıllar yılı Avrupa karşısında en az onlar kadar başarılı olmaya susadığımız için bu noktaya ulaşan Galatasaray üzerine titriyoruz. Bu bir hissiyattır, haklı görülebilir. Ancak Beşiktaş sözcüsü Demirören Galatasaray maçının ertelenmesi tartışmaları hususunda şunları söyledi: Hiçbir lig bir takıma endekslenemez. Zaten İstanbulspor maçı ertelenmiştir (Bu kâfi değil mi diyor). Her şeyin bir bedeli vardır. Acı, ama gerçek. Galatasaray Milli Takım'a çok futbolcu veriyor. Slovakya'dan sonra, Makedonya ile oynayacağız. Ardından Beşiktaş maçı var. Onun ardından da Real Madrit karşılaşması. Böyle bir karşılaşma trafiğini yaşayan takımı için Galatasaray'ın hocası erteleme hususunda "gönlünden geçeni" söylemiş, iyi de etmiş. Ancak Sarı-Kırmızılılar'ın böyle bir müracaatı olmadı henüz. Meseleye Beşiktaş cephesinden bakarsak; eh, onlar da karşılarında zinde bir takım değil, yorgun ve yıpranmış bir takım isterler. Bu da tabiidir. Dahası Beşiktaş yaşadığı kaostan henüz çıkmış değil. Bir çıkış yolu arıyor. Daum ile bu çıkışı gerçekleştireceklerini umdular, lakin Daum kaosu biraz daha derinleştirdi. Slovakya şaşırttı. Bu şaşkınlığı maçtan sonra futbolcularımızın ve spor yazarlarının söylediklerinden çıkarıyoruz. Bazıları "Slovakya'nın çok dişli bir takım olduğunu biliyorduk" dedi. Bazıları ise "sürpriz oldu" nitelemesinde bulundu. Demek ki rakip yeter derecede tanınmıyormuş. Oysa bizim gibi dışarıdan gazel okuyanlar bile Slovakya'nın bu gurupta İsveç'ten daha tehlikeli olduğunu belirtmişti. Rüştü'ye dua etmemiz konusunda herkes hemfikir. Alpay çok iyi konuştu. Bu maçı Fin maçına benzetti, rakip sahada daha iyi olmak zor değil dedi. Televizyonda spor programlarının bir tıkanma yaşadığı gerçek. Maç görüntülerini alamadıkları için bu programlarda bol bol spekülasyon yapılıyor. Futbol dışında ilgi çekmek için netameli meseleler gündeme getiriliyor. Teşvik ve şike konusu bu meselelerin en gözde noktaları. Öyle müsait bir konu ki, delil ve isbat istemiyor. Tartışmaya katılanlar da bunu karşılıklı teyid ediyorlar. O zaman yargılar (istek üzerine) havada kalmaya mahkum oluyor. Ligin bitmesine epeyce bir vakit varken böylesi konuların uzun uzun tartışılması suyu bulandırmaktan başka bir işe yaramaz. Ama lider Fenerbahçe -ne kadar havanda su döğülse de- bu tartışmalardan rahatsız olacaktır. Çünkü söz dönüp dolaşıp onun oynadığı maçlara yıkılacak. Bizim tesbitimiz bu.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |