Dün, İstanbul DGM Başsavcı Yardımcısı Ercan Cengiz'e, Etibank aleyhinde suç duyurusunda bulundum.

Diyeceksiniz, zaten özerk bir kuruluş olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) bu işin peşinde değil mi? Murakıplar raporlarını hazırlayıp, Kurul'a intikal ettirecekler, Kurul da, İstanbul DGM'ye raporları gönderip suç duyurusunda bulunacak.

Ben, işin içinde biraz ihmal, biraz baskı olduğunu düşündüğüm için, yolu açayım istedim; iyi ki de öyle yapmışım. Zira Bankalar Yeminli Murakıpları Yalçın Karagöz ve Fahrettin Soylu'nun yazdığı 9 Ekim 2000 tarihli rapor, meğer İstanbul DGM'ye ulaşmamış!

Cengiz'deki rapor

DGM Başsavcı Yardımcısı Ercan Cengiz'in elindeki tek rapor, Etibank'ın off-shore ilişkilerini anlatıyor.

Zekeriya Temizel, giderayak, Kıbrıs'taki New York adını taşıyan Dinç Bilgin'e ait off-shore bankasından, gene Dinç Bilgin'e ait şirketlere yüksek meblağlara varan kredilerin aktarıldığını tesbit eden bir raporu, suç duyurusu ile İstanbul DGM'ye göndermiş. O kadar.

Ercan Cengiz'in, daha teferruatlı bilgiler talep etmesi üzerine de, eldeki konuları ve bu konuların raporlarının tamamlanma sürelerini açıklayan bir yazıyı, DGM savcısına ulaştırmış.

Temizel suç duyurusu yaptığına göre, artık İstanbul DGM savcılığı harekete geçebilir; nitekim geçti de. Ankara'dan gelecek raporları beklemek zorunda değil. BDDK ile bağlı da değil. Etibank'ın bugünkü yönetiminden de eksik bilgi ve belgeleri göndermesini talep edebilir.

İşte bu noktada, bizim, adalete önemli bir hizmetimiz oldu.

Her şeyden önce, Dinç Bilgin'den ve Sabah gazetesinden çekinenlerin önünü açtık. "Etibank'ın içini boşaltanların diğerlerinden farkı yok" mesajını verdik.

Back to back yok

Bazı noksanlar veyahut gözden kaçırılmaya çalışılan noktalar da, İstanbul DGM'ye teslim ettiğimiz rapor sayesinde aydınlanacak.

Meselâ, Zekeriya Temizel'in İstanbul DGM'ye gönderdiği listede, Çukurova, Ceylan Grubu ve Pankobirlik ile girişilen back to back kredilerden söz edilmiyordu. Ercan Cengiz'e, 9 Ekim 2000 tarihli raporun back to back kredileri belgeleyen bölümlerini gösterdim ve kim olursa olsun, ucu nereye dokunursa dokunsun, gerekli işlemlerin adalete uygun bir biçimde gerçekleşeceği teminatını aldım.

Ayrıca, 25 Mart 2001 tarihli Yeni Şafak'ta Fehmi Koru, Sabah gazetesinde ve ATV'de çalışan 23 gazetecinin % 10 komisyon mukabilinde, yüksek meblağlı kredilere imza attıklarını iddia ediyor ve bu kredilerin Dinç Bilgin'e verildiğini belirtiyordu. Bu hususun araştırılmasını da DGM Başsavcı Yardımcısı Ercan Cengiz'den rica ettim.

Eğer gazetecilere verilen ve bilahare Bilgin'in cebine intikal eden kredi meselesi doğruysa, Temizel'in bu hususu gözden kaçırması, önemli bir eksiklikti.

Çabalarımızla, hem 23 gazetecinin kredi ilişkileri, hem de "back to back"ler Ercan Cengiz'in gündemine girdi.

Cengiz, şu günlerde, murakıpların tamamladığı birkaç raporun daha eline ulaşabileceğini belirtti.

Demek, Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'e yaptığım başvuru meyvasını vermeğe devam ediyor. Önce Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu, Dinç Bilgin ve arkadaşlarının iflasını istedi. Ayrıca raporları yazanlar gayrete geldi.

BDDK'daki raporlar

Eski BDDK Başkanı Zekeriya Temizel'in İstanbul DGM Başsavcısına gönderdiği yazıda, Bankalar Yeminli Murakıplarınca incelenen dosyalar ve tamamlanma tarihleri şu şekilde sıralanıyordu:

- Dinç Bilgin Grubu tarafından Global Finance aracılığı ile Etibank kaynaklarının kullanılması (Rapor Şubat ayı içinde tamamlanacak.)

- Banka satış bedelinin banka kaynaklarıyla ödenmesi. (Şubat sonu)

- Cavit Çağlar'ın mal kaçırma eylemleri (28 Şubat'ta bitti)

- Nail Keçili Grubu kredileri (Mart sonu)

- Dinç Bilgin'in Ulusal Radyo Televizyon üzerinden banka kaynaklarını kullanması (Mart sonu rapor tamamlanacak)

Nisan-Mayıs-Haziran ayında tamamlanacak olanlar ise, Nevzat Ak ve karşılıksız çekler; Avrupa Elektrik ve Filimcilik firmasına kullandırılan kredi (Nisan); Bahattin Yücel Grubu kredileri; Otomobilcilik Ticaret'e kullandırılan krediler; Global Menkul Değerler'e kullandırılan krediler (Mayıs); Banka'nın merkezî vezne operasyonları; Eti Menkul Değerler'in borsada yürüttüğü işlemler; Raks Grubu kredileri; Cıngıllıoğlu kredileri; fiktif vadeli döviz alım satım işlemleri (Haziran sonu)

Bir de banka yöneticilerine jestion ödemeleri (para ödemesi) var.

Hani nerede back to back? Savcı Cengiz'e, gazetelerde neşredilen listenin eksik olup olmadığını da sordum. Cengiz, "back to back" işlemlerle ilgili bir rapor hazırlandığı konusunda kendisinin bilgilendirilmediğini ifade etti.

Acaba Zekeriya Temizel'in gözünden mi kaçtı?

23 gazeteci ve işadamı

Ayrıca, makalemin başında söz ettiğim komisyon alan gazeteciler meselesi var. İddiaya göre, bazı gazeteciler, 1 milyon, 2 milyon dolar borçlandırılmış. Buna mukabil 100 bin dolar, 200 bin dolar komisyon almışlar; paranın diğer kısmını Dinç Bilgin'in şirketleri kullanmış. Hatta, bu şekilde borçlandırılandan biri de, iş dünyasından bir eski bakanmış. Eşi bir ara Sabah grubunda çalışmış.

Zekeriya Temizel'in listesinde, "Bahattin Yücel kredileri" başlığını görünce, sakın Fehmi Koru'nun bahsettiği kişi, Bahattin Yücel olmasın diye düşündüm. İşadamı-bakan tarifine uyuyor da.

Başsavcı yardımcısı Ercan Cengiz, belirli bir komisyon karşılığında, gazetecilerin kredilerin altına imza atıp atmadıklarını da araştıracağını söyledi.

Tekrar edeyim, işin beklemeye tahammülü yok. Bankalar Kanunu özkaynakların % 10'u nisbetinde, grup şirketlerine kredi kullandırmaya izin veriyor. Bu limiti aşmak için bir çok hileli yollar denenmiş. Zaten kullanılan kredi filân değil, resmen banka soyulmuş; paralar geri ödenmemek maksadıyla alınmış.

16 milyon dolar

Dinç Bilgin, off-shorezedelerin 16 milyon dolarını ödeyerek işin içinden sıyrılacağını hiç sanmasın. Ya New York off-shore'dan Bilgin şirketlerine açılan ve geri ödenmeyen milyonlarca dolar ve marklık krediler ne olacak? 2 firma hariç, hiçbir firmadan faiz tahsilatı yapılmadı. New York off-shore'un kullandırdığı ve riski halen açık olan 59 adet kredinin toplam tutarı 105 milyon dolar, 37 milyon mark, 9 trilyon 516 milyar lira. Bu krediler New York Bankası'ndaki depoların karşılığı olarak kullandırıldı.

Mudilerin 16 milyon dolarını ödemekle iş bitmiyor.

Off-shore bankasından Eti Menkul Değerlere kredi açıldığı, Eti Menkul Değerlerin de, borsadan Sabah ve Medya Grubu hisseleri aldığı biliniyor. Bu konuda da , bir rapor hazırlığı var.

Başka bir medya patronunun da, dünyanın bir ucundaki off-shore bankası aracılığı ile, yoğun hisse alımına giriştiği duyumlarımız arasında. Ali Balkaner'in itirafları ilgi çekici...

Ama acele yok. Teker teker... Sıra hiç umulmayan isimlere gelecek. Nisan ayında, önemli bir adım atılacağını düşünüyoruz.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu sabretse bile, millet sabretmiyor...

NAZLI ILICAK

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu