|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kanal 7 Televizyonu'nun ana haber bülteninin ardından yaptığı konuşmada, okula alınmayan başörtülü öğrencilerin, okul önünde açtıkları "7.4 yetmedi mi" şeklindeki pankartla ilgili yorumundan dolayı Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru İDGM'de TCK 312'yi ihlal ettiği gerekçesiyle yargılandı. Tutuksuz olarak İDGM 2 No.'lu salonda yargılanan gazeteci yazar Fehmi Koru, verdiği ifade de "7.4 yetmedi mi?" yazılı pankartla ilgili yaptığı değerlendirmede kimseyi kışkırmak amacı taşımadığını ifade ederek, "Yaptığım yorumla, izleyicileri tahriklere kapılmaması için uyarıcı bir yorum yaptım" dedi. Dün hakim karşısına çıkan Koru kimsenin düşüncelerinden ötürü mahkum edilmemesi gerektiğini belirterek, " Görevimi, zihinler ve ağızlar üzerinde kilit bulunmayan, düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği, kimsenin düşüncesi yüzünden takibata uğramadığı, ne kadar aykırı görünürse görünsün hiçbir düşüncenin üzerine yasak damgası vurulmadığı, düşünen insanların yargı önüne çıkartılmadığı bir Türkiye özlemi içerisinde yerine getirdim" dedi. Yorum yapmak suç mu? 12 Ekim 1999 tarihinde Kanal-7 Televizyonu'nda "Yorum" adlı programda bir gösteri sırasında bir genç kızın "7.4 yetmedi mi?" şeklinde bir döviz taşımasıyla ilgili olarak yaptığı yorumdan ötürü mahkeme karşısına çıkarıldığını belirten Koru, sözkonusu yorumunda suç işleme kastının bulunmadığını ifade etti. Koru savunmasında 7.4 yetmedi mi dövizi taşıyan genç kızın zihniyet dünyasına girerek, medyada yansıtıldığı türden ayırımcı bir mesaj verip vermediğini anlamaya çalıştığını belirterek, "Yorumumda o genç kızın zihniyet dünyasının kaynaklarına da giderek, bütün inanç sistemlerinde doğal olaylarla ilahi irade arasında bir ilişki kurulmaya çalışıldığını anlattım . İsim vermeden , Kur'an'da Ad ve Semud, Kitab-ı Mukaddes'te Sodom ve Gomorra olarak geçen tarihi olaylardan günümüze bu tür paralellikler kurulduğunu anlattım" dedi. Savcılık iddianamesinde yaptığı konuşmanın metninin eksik olduğunu, herhangi bir metindeki bazı cümleler görmezden gelinip seçilmiş bazı cümleler üzerinde yoğunlaşıldığında, ortaya metni kaleme alanın amaçladığından çok farklı bir görüntü çıkacabileceğini belirten Koru, "Önemli olan metnin bütününde verilen mesajtır. Ben üzerinden iki ay geçmiş olduğu halde hâlâ depremin sebebi üzerinde spekülasyonlar yapıldığı o günlerde, hemen her yazı ve konuşmamda olduğu gibi, dava konusu yorumumda da, birlik ve bütünlüğü vurgulayan bir tavır sergiledim" dedi. Düşüncelerini her zaman açık ve seçik olarak ifade ettiğini belirten Koru, "Doğru dürüst deşifre edilmemiş bir metne dayanarak yazılmış savcılık iddianamesinde yer alan 'Türkiye'de bazı çevreler' tanımlamasıyla, 'Türk Silahlı Kuvvetleri dahil olmak üzere anayasal tüm laik kurum, kuruluş ve laiklikten yana kişileri' kastettiğim, bu kişileri 'bazen açık, bazen tevil yoluyla karalamaya çalıştığım' iddialarının benim yorumumla hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır" dedi. Koru savunmasında son olarak davanın düşünce özgürlüğünün durumunu göstermesi bakımından önemli olduğuna değinerek, suç işleme kastı bulunmayan bir yazı işcisi olduğunu, yaptığı yorumda TCK-312. maddede sayılan suçun maddi unsurlarının hiçbirinin yer almadığını belirterek hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti sözkonusu konuşmanın içeriği ile ilgili sağlıklı bilgi sahibi olunması için Kanal 7'de yapılan yorumun tam metninin TRT'den alınarak deşifre edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
|
|
|
|
|
|
|