Araştırmacı yazar Dr. Nevin Halıcı, Karadeniz bölgesini baştan başa dolaşarak yörenin kendine has yemeklerini ilk ağızdan derlemiş ve yemek tariflerini 'orijinal haliyle' bir kitapta toplamış.

Burada yemek tariflerine yer vereceğim hiç aklıma gelmezdi doğrusu.

Okuyunca göreceksiniz, tarifler güzel. Ayrıca Sayın Halıcı'nın bu çalışmasının ciddi bir emek mahsulü olduğu anlaşılıyor.

O kitapta yer alan bazı tariflere bakalım.

Karabük'ten ıspanak kökü çorbası: Ispanak köklerini yıkarsın. Yağ, soğan, salça yakarsın. Ispanak köklerini koyarım, iki çeviririm, yumuşar. Suyunu koyarım, kaynar. Pişince unu suyla ezip, katıyorum, koyulur. Yerken sirke, sarmısak karıştırıyorum.

Sinop'tan un çorbası: Bol tereyağında unu kavuracaksın. Çırpa çırpa suyunu karıştıracaksın, top top olmasın. Kaymasın çok güzel olur. Mis gibi kokar.

Kastamonu'dan sütlü çorba: Pirinci haşla, sütünü kat, az tuz at. Öylece yenir.

Ordu'dan helle çorbası: Yağla un kavrulur. Et suyu konur. Kaynar. Tuz atılır. Bu çorba doğumdan sonra loğusalara ilk içirilen çorbadır.

Çorum'dan kaz pilavı: Bağ bozumunun şenliklerinde mutlaka yapılır. Kaz haşlanır, pilav üzerinde yenir. Daha çok bulgur pilavı yapılır.

Ordu'dan fındıklı çılbır: Gürcü salatası sosuna yumurta çılbır gibi pişirilir, çıkarılır.

Bayburt'tan arabistan: Yağla, soğanı, eti, salçayı kavur, yeşil biber ilave et, kavur. Yumurta kır, pişince indir.

Ordu'dan gürcü kuru fasulyesi: Fasulye akşamdan ıslanır. Suda haşlanır, suyu süzülür. Tencereye konur. Sarmısak dövülür, fındık döver koyarsın, acı biber, kinzi, şeşkıran, tuz, su bir kaynar. Fasulyelerin üzerine dökülür, pişer.

Karabük'ten kabak dolması: Biber dolması gibi yapılır.

Gümüşhane'den ıspanak yemeği: Ebegümeci gibi pişir.

Amasya'dan domatesli yumurta: Domates yağda kızartılır, arası açılır, yumurtası kırılır. Kapak örtülür, pişer.

Tokat'tan balık tavası: İstediğin balığı una bula, yağda kızart.

Karabük'ten balık ızgarası: İstediğiniz balığı ızgarada pişirirsiniz.

Bayburt'tan gendirme pilavı: Sırıklıyı pilav gibi katı pişireceksin.

Bartın'dan pazı yemeği: Semizotu gibi pişer.

Artvin'den dağ pancarı kavurması: Cincar kavurması gibi pişer.

Amasya'dan kaz otu: Aynen pancar gibi pişirilir.

Tokat'tan kabak pehlesi: Aynen patlıcan pehlesi gibi yapılır.

Sinop'tan ıspanak: Labada gibi pişer.

Samsun'dan burmalı kara lahana: Aynen diğer şehirlerde olduğu gibi yapılır. Baharat olarak kinzi de katılır.

Rize'den lahana roğtikosu: Lahana yemeğini doğranmış ekmeklerin üzerine döküyorsun. Karıştıra karıştıra pişiriyorsun. Değişik bir yemek oluyor.

Giresun'dan hamsi çıtlatması: Tepsiye hamsileri yıka, koy. Patır patır çatlar suyla, tereyağı veya zeytinyağı konur, pişer. İnince limon sıkılır.

Kastamonu'dan bıldırcın pilavı: Avcılar tutar. Onu tavuk gibi temizler, paklar, tavuklu pilav gibi pişiririz.

Trabzon'dan keklik: Temizlenir, yıkanır, tuzlanır, kızartılır. Öylece yenir. Ağır olmasın dersen haşlar, suyuna da pilav yaparsın.

Trabzon'dan zülbiye: İçi boş yuvarlak pide çarşıdan alınır. İçine zeytinyağı konur. Eskiden yaşlılarımız zülbiye olsa yemem derlerdi, tok oldukları zaman.

Bolu'dan serit: Yufka pişer. Haşlanmış kaz suyuna batırılarak tepsiye kaykıla kaykıla dizilir. Öyle yenir.

Zonguldak'tan ıspanak kökü: Soğan yağla koymağı kavurur ıspanak köklerini atarım. Biraz pirinç serpiyorum, bir çay bardağı su ile pişer.

Tokat'tan Ramazan çöreği: Fırına sipariş verirsiniz, yaparlar.

SOSYAL BASKI

Mahallede silah atılmış geçenlerde. Bayram değil, seyran değil... Milli takım galip gelmemiş... Durup dururken gece yarısı kim niye silah atar! Az da değil, altı el.

Mümin Vatansever Abimiz kapı kapı dolaşıp soruyormuş, "Kim attı, siz mi attınız, biliyor musunuz?.."

Kimse de çıkıp "Ben attım" dememiş. Gören, bilen yok.

Herkes masum.

Komşulardan birisi kendince tepki göstermiş: "Niye kapı kapı kendiniz araştırıyorsunuz? Gidip karakola haber versenize!"

Mümin Abi açıklamış.

"Karakoldan gelir, sorar ve bir şey bulamayınca çekip giderler. Fakat ben bu işin peşini bırakmayacağım. Tek tek sormaya devam edeceğim. Ki bir daha kimse aklına esince pencereden silahını çıkarıp saydırmasın. Yaşlısı var, çocuğu var, hamilesi var, hastası var..."

GÜNÜN SÖZÜ

Temiz bir vicdan kadar yumuşak bir yastık yoktur.
(Fransız)

DERVİŞ ve ŞEMSİYE

Kemal Derviş, solu bir şemsiye altında toplayacakmış.
Nerede o şemsiye?

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu