T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Hemofili hastalarına
ev tedavisi

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kan Hastalıkları Merkezi tarafından başlatılan uygulamayla, hemofili hastalarının sağlık kuruluşlarına gelmeden evde kendi tedavilerini yapabileceği bildirildi.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kan Hastalıkları Bölümü Hemofili Merkezi tarafından başlatılan bir uygulamayla, hemofili hastaları sağlık kuruluşlarına gelmeden evde kendi kendilerine tedavilerini yapabiliyor. Merkezlerinde yürütülen bu çalışmayla şu anda 50 hastanın ev tedavisi programına geçtiğini belirten Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kan Hastalıkları Hemofili Merkezi'nde görevli Prof. Dr. Kaan Kavaklı, "Hemofili hastalığı, ailevi olarak nesilden nesile geçen, bulaşıcı olmayan ancak ciddi bir kanama hastalığıdır.

Erkek çocuklarında, doğumsal olarak eksik olan faktör 8 (veya 9) adlı protein nedeniyle hayat boyu kanama riski mevcuttur. Hastalığın ağır tiplerinde hayatı tehdit eden kanamalar söz konusu olabilir. Tekrarlayan eklem içi kanamaları kalıcı sakatlıklar oluşturabilir. Kanamaların tedavisinde ve korumasında gerekli olan faktör maddeleri, yurt dışından ithal edilen çok pahalı kan ürünleridir. Sosyal güvencesi olmayan veya yetersiz tedavi edilen hastaların hayatı gerçek bir tehlike altındadır" dedi.

Hemofilide ev tedavisi programının tüm Batı ülkelerinde uygulandığını açıklayan Prof. Dr. Kavaklı, "Merkezimizde hemofili hastalarının kendilerine ve ailelerine belirli bir süre eğitim vererek enjektör yapmayı öğretiyoruz. 15 yaşından büyük olan hastaların kendileri, daha küçük yaşta olanların ise ailelerinden biri, herhangi bir kanama durumunda evde faktör maddesini anında enjekte ederek durdurabiliyorlar. Bu esnada merkezimizle 24 saat boyunca telefon bağlantısı kurabiliyorlar. Hastaneye kontrole geldiklerinde evde uyguladıkları bu tedaviyi kişisel dosyalarına işliyoruz" diye konuştu.

 
104 yıllık ömrün sırrı:
YOĞURT, BAL VE TEREYAĞ

Nevşehir'in Acıgöl İlçesi'ne bağlı Tatlarin Beldesi'nde oturan 104 yaşındaki Hüseyin Keleş, dinamik bedeni ve güçlü hafızası ile gençlere taş çıkarıyor.
Morg değil, 'cennet kapısı'
Muayene olmak için hastaneye gidenler, şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar. Hastanenin Başhekimi Dr. Ahmet Gümüştekin, "Morg kelimesini insanlarda ürperti yarattığı için kullanmadık. 'Cennet Kapısı' kelimesini bir askeri hastanede görmüştük. Korku ve ürpertiyi önlemek için, morg yerine cennet kapısını kullanmayı uygun gördük. Yararlı bir iş yaptığımıza inanıyorum" dedi.
9 Ağustos 2002
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED