Evvela, atlet kızımız Süreyya Ayhan ve antrenörü Yücel Kop'u kutlarım. Son dönemlerde başarısızlığını kanıtlatan atletizm sporumuzun yüzünü ağarttılar..

Hem de senelerdir, bıkıp usanmadan, analarından emdikleri süt burunlarından gelircesine..

Aşağıda yazacaklarımın onlarla ilgisi yok.

Dediğim gibi, Süreyya Ayhan ve antrenörü Yücel Kop, Türk atletizminin yüzünü ağarttılar. Ben sadece, yıllardır “yan gelip yatan” atletizm antrenörlerini eleştireceğim.

Geçenlerde Atletizm Federasyonu Genel Sekreterine telefon ettim ve kadrolu kaç antrenörlerinin olduğunu sordum.

Cevap, kadrolu antrenör sayısının 38 olduğu şeklindeydi.

Bir basit hesap yapıp, bu 38 antrenörün en azından 38 atlet çıkartabileceğini düşündüm. Yani bir noktada, Türkiye'nin başarılılar listesinde 38 atleti bulunması gerekirdi.

Elbetteki, 38 antrenörün içinde başarılı olanlar var. Onları da Yücel Kop bölümüne alırsan, yan gelip yatanların sayısının “kabarık” olduğunu görürsünüz.

Bu antrenörlerin büyük kısmı, ay başında maaşları ceplerine indirmelerine karşılık, bir yetkili de çıkıp “kardeşim siz ne yapıyorsunuz” diye sormaz. Bu durum “dün” bu şekildeydi. “Bugün” ise, değişen bir şey yok. Zira, onlar kahvehanelerde “okey” ve “kağıt” üzerine uzmanlıklarını (!) geliştirirler.

Ama...

“Gel çalış” denildiğinde, hep kaytarırlar. Dediğim gibi, ay başı oldu mu da, “bankamatiklerin” önüne ilk koşanlarda onlardır.

Süreyya Ayhan'ın başarısını ön plana çıkartıp günümüzde “Türk atletizmi kurtuldu” palavralarını sıkanlar, nedense bu gerçeği hep göz ardı etti.

“Yan gelip” yatanlara “müsamaha” gösteren yetkililer, yıllardır başarılı atlet çıkaramamanın hesabını da vermezler.

Oysa...

Süreyya Ayhan'ların sayısını artırdığımız an, Türk atletizmi, istenilen seviyeye rahatlıkla çıkar.

Bunu herkes bilir, ancak yetkililer uygulamayı düşünmez.

Eldeki mevcut teknik adamların büyük çoğunluğunu “bankamatik” memurluğunu yaptırdığımız sürece, tek başına Süreyya Ayhan'ın başarıları ile övünebiliriz.

Temennim, bir değil, onlarca Süreyya Ayhan'ın ortaya çıkması.

Dediğim gibi, eldeki teknik adamların kafası bu olduğu sürece, Yücel Kop ve birkaç başarılı antrenörün sırtına, sadece onlar değil, hepimiz bineriz.

Zira, hep kolaycılığı tercih ederiz.

Ülkemizde madalyonun tersini görmek ve anlamak ise, kimsenin hoşuna gitmez.

GÜRAY SOYSAL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu