|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Açıkçası, Derviş'in CHP ile “Yeni Türkiye”cileri birleştirmek için harcadığı çabalar, çocukçaydı.. Birincisi, Derviş'in güdümü ile ve Hüsamettin Özkan ile İsmail Cem'in liderliğinde DSP'den kopan milletvekilleri, daha önce planlanan “DSP'yi Ele Geçirme Projesi” başarısız olduğu için, Yeni Türkiye Partisi'ni kurmak zorunda kaldılar.. Ecevit, kamuoyuna sunulduğu kadar hasta olsaydı ve DSP'yi de, iktidarı da, Özkan-Derviş-Cem üçlüsüne bıraksaydı, ortada Yeni Türkiye olmayacaktı.. DSP'yi ele geçiremeyen ve Ecevit gibi yaşlı ve sağlıksız bir politikacıyı bile deviremeyen kadroların, hem dinç, hem de seçmen katında güçlü görünen Deniz Baykal'ın CHP'sine ortak olmaları, siyaseten mümkün değildir. Bu açıdan Deniz Baykal'ın, bu kadroya yaptığı teklif gerçekçi ve akılcıdır.. -Derviş, Cem ve tüm erdemli isimler, CHP'ye katılmalıdır.. Bunun için Deniz Baykal'ın verdiği süre de, bugün bitiyor.. -Gelin, Hacı Bektaş Veli'ye gidecek olan CHP otobüsüne, saat 5'e kadar binin.. Bu “Otobüs”e binebilmek için, Yeni Türkiyeciler'in “İhtiras Tramvayı”ndan inmeleri gerekiyor.. Ama anlaşılan, bu da mümkün değil.. Demek ki, anlamsız “Solda İttifak” çabaları gündemimizden çıkmış olmaktadır artık.. Kendilerini solda gören üç parti, seçmenin önüne, ayrı ayrı çıkacaklardır.. Kendini solda gören seçmen de, DSP, CHP ve YTP arasında bir tercih yapacaktır.. İşin nihai gerçeği bu.. “Ne olursa olsun, birileri birileriyle birleşmeli” diye tutturarak, Yeni Türkiye ile ANAP'ı da ittifaka sokmaya çalışan Derviş'in bu projesi, acaba gerçekleşebilir mi? Kanımızca Derviş bu konuda başarı sağlamak istiyorsa, öncelikle, ANAP'ın kendi içindeki kanatları birleştirmeye çalışmalıdır.. Örneğin Mesut Yılmaz'la Erkan Mumcu'yu, aynı zeminde ve siyasal söylemde buluşturabilirse, Kemal Derviş'in hiç olmazsa bu partiye bir katkısı olacağı söylenebilir.. Kemal Derviş, Türkiye'nin siyaseti ile Türkiye'nin ekonomisini birbirine karıştırdı bize göre.. Krize sokulup, iflas ettirilen Türk ekonomisi, İMF'nin söylediği herşeye uyup kabullenmeye mecburdu.. Kemal Derviş de, bu mecburiyetin vurucu gücüydü.. Onun söyledikleri dinlenilmediği takdirde, İMF de, Dünya Bankası da, kredi dilimlerini dondurur ve ekonomi yeniden krize girerdi.. Ama siyasette bir “Niyet Mektubu” yok İMF'ye veya başka bir kuruluşa verilen.. Kemal Derviş “İttifak yapın” dediği zaman, buna uymamanın müeyyidesi de yok.. Acaba partilere “Hazine Yardımı” yerine, “İMF Yardımı” olsaydı ve bunun dağıtımı da Derviş'e verilseydi, durum farklı olur muydu? Galiba hepimiz şu hatayı yaptık.. Aslında başarılı, namuslu ve çalışkan bir kişi olan Kemal Derviş'in konumunu abartıp, onu çileden çıkarttık.. Derviş kendisini, olduğundan daha güçlü, daha yetenekli ve daha etkili zannetti.. Çevresindeki 2-3 kişiyi de, Türkiye sandı.. Oysa burada askerî diktatörler bile, “seçim” gündeme gelince, mecburen iniş yaparlar.. “Ekonomik kriz” kendine özgü bir ara rejim ve Derviş adında bir “Ekonomik Diktatör” yaratmıştı özetle..
ŞAKA
Happy Birthday Fidel!..
Küba'ya komünizmi getiren ve şu anda Küba Devlet Başkanı olan Fidel Castro'nun “76'ncı Doğum Günü”, Ankara'da da kutlanmış.. Bu doğum gününe, MHP'den de Şevket Bülent Yahnici katılmış.. Bakarsınız Devlet Bahçeli de, önce Karl Marx'ın, sonra da V.İ. Lenin'in doğum günü partilerine katılır.
ÖNCEDEN BİLİNMELİDİR
“İttifak” değil “Koalisyon”!..
Bu “İttifak” kavramı, galiba artık demode oldu bile. Ama dağınık ve parçalanmış siyaset ortamına dönük olarak seçmenlerin “Birlik ve Bütünlük” beklentisinin bittiği anlamına gelmiyor bu.. Sanıyoruz bu beklentiye cevap olacak çözüm, seçim sonrasına dönük “Koalisyon Alternatifleri”nin şimdiden belirlenmesidir.. Şimdilik seçim barajını geçmesi ihtimali diğerlerinden fazla olan partilerden hangileri, birbirleriyle ittifak yapacaklardır?.. Örneğin “Beyaz Türkler”, en güçlü görünen AK Parti'yi bir nevi “Ötekier” biçiminde algılıyor.. Öncelikle bu algılamanın sağlıklı bir siyasal tahlil zeminine oturtulması şart.. Seçim şansı yüksek olan DYP ve CHP gibi partilerin de, 3 Kasım'da sandıktan çıkacak sonuca göre nasıl davranacaklarının şimdiden belirlenmesi, seçmenin beklentilerine cevap verecektir. Türkiye'nin 2'nci bir “28 Şubat” benzeri krizle karşılaşmaması için herkes, berrak olmalıdır.. “İttifak”dan daha sağlıklıdır bu..
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |