|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nın ardından, siyasetin ekonomi üzerindeki etkisini azaltmak yada ortadan kaldırmak için oluşturulan yönetişim kurullarıyla birlikte Türkiye'deki kurul sayısı 56'ya ulaştı. IMF'in direktifleriyle oluşturulan kurulların varlığı şimdi tartışma konusu oldu. Yöneticilerinin atanan kişilerden oluşması, birçok bürokratttan hatta milletvekillerinden bile daha fazla ücretle çalışmaları, kurulların varlığını, gerçekten gerekli olup olmadığını ve beklenen işlevi yerine getirip getirmeyeceğini tartışılır kılıyor. 'Siyasetle ekonomi ayrılamaz' İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esfender Korkmaz, siyasetle ekonomi yönetiminin ilişkilerinin kesilmesini amaçlayan kurulların antidemokratik olduğunu söyledi. Kurulların Türkiye'de kamu kaynaklarını kötü yönetimine tepki olarak ortaya çıktığını ifade eden Korkmaz, bu uygulama ile halkın siyasi tercihlerinin ekonomi yönetimine yansımadığını vurguladı. Ekonomi yönetiminin siyasetten ayrılamayacağını kaydeden Korkmaz, "Ekonomi yönetimi, kaynakların dağılımına, kullanılmasına karar verir, gelir dağılımına yön verir. Seçmene rağmen halkın verdiği vergilerin nasıl kullanılacağını tayin etmek demokrasiye aykırı. Halkı devre dışı bırakarak Türkiye'yi yönetmek istiyorlar" dedi. Yılmaz YILDIZ / İSTANBUL
|
|
|
|
|
|
|