T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Balıkesir'deki Türkiye

Zaman zaman İstanbul'un dışına çıkarak Türkiye'ye Anadolu'dan bakmak gerekiyor. Bu, hayatı daha iyi tanımak ve yaşadığımız günlerin değerini bilmek açısından da son derece önemli.

Bir haftadır Balıkesir'in ilçelerini neredeyse karış karış geziyorum. Bu arada birşeyi itiraf etmek zorundayım, siyaseti de, Türkiye'yi de yeniden keşfediyorum. Günlerdir İstanbul'da meğer çok garip işlerle uğraşmışız. Yok efendim Kemal Derviş falan partiye giderse yepyeni bir sinerji yaratırmış ve o parti patlama yaparmış...

Anadolu'daki insanlar için bunların hepsi sadece palavra. Günlerdir, yüzlerce, binlerce insanla görüşüyorum, dertlerini dinliyorum ama bugüne kadar Kemal Derviş'e "olumlu" bakan bir Allah'ın kuluna rastlamadım.

Kemal Derviş de aynen Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli gibi açlığın ve sefaletin simgesi Anadolu'da...

Ayrıca Derviş umurlarında bile değil. Sadece CHP'lilerin canı biraz sıkkın, partilerinin sonunda bir "IMF mutemedi"ne kalmasına çok üzülüyorlar. Sındırgı'da CHP'li bir vatandaş, arabanın önündeki basın plakasını görünce yanıma yaklaşıp, tanışma faslını bile beklemeden, "Gazeteci bey, Baykal'a söyle CHP'yi bu kadar ucuza satmasın. Bizim buralarda IMF'ye oy vermezler" diyerek bir çırpıda öfkesini dile getiriveriyor.

Elbette Balıkesir sadece bunlardan ibaret değil. Ege'nin ortasında, bir tarafı deniz, diğer tarafı yeşil bir cennetle çevrili olan Balıkesir, Anadolu'nun her tarafında olduğu gibi her gün yeni bir umutla başlıyor güne...

Ve bütün Türkiye gibi Balıkesir de 28 Şubat sonrasında ilk kez siyasetin hayata bakan "sıcak yüzü" ile buluşuyor.

Umutsuzlukların toplumun üzerine kâbus gibi çöktüğü bir dönemde, insanlar sokakta, işyerlerinde "umut"la adeta yeniden tanışıyorlar ve geleceğe ilişkin yeni hayaller kuruyorlar.

Doğrusu, bütün yorgunluklara rağmen, Balıkesir'in dağlarını, tepelerini dolaşmaktan çok mutluyum. Eğer Anadolu'da yeşeren bu umutları bu kadar yakından görmeseydim yanardım. Ayrıca, köylerden kentlere akan "Tayyip Erdoğan rüzgarı"nı bu kadar yakından görmek de bir gazeteci için gerçekten büyük şans...

Şimdi siyasetin rüzgarının tam ortasındayım. Bu rüzgar beni nerelere sürükler bilemiyorum. Ancak hemen belirtmeliyim ki, Türkiye'yi güzel rüzgarlar bekliyor...


25 Ağustos 2002
Pazar
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED