Kamuoyu yoklamalarında AK Parti önde gidiyor. Seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki AK Parti'nin birinci çıkacağından kimsenin kuşkusu yok. Erdoğan'ı zorlamak için bütün partiler her yolu deniyor. İç ve dış güç odakları strateji üstüne strateji geliştirerek, alternatif senaryolar üretiyor. AK Parti'nin iktidarına ortak olmak için Deniz Baykal'ın öncülüğünde birkaç parti biraraya gelmeye çalışıyor.

Kemal Derviş'in CHP'ne katılarak, Türkiye'de ilk defa Liberal ve Sosyal Demokrat birliğini gerçekleştirmesi, siyasi partiler arasında yeni ve köklü bir dönüşüme yol açacak. Artık Soğuk Savaş döneminin sağ ve sol yaklaşımları Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri açıklamaya yetmiyor. Sol bütün dünyada tükendi. Sağ ise, değişimi benimsemedi.

Siyasi partiler, demokrasi çevresinde değişimden yana olanlarla, Statükoyu koruma peşinde olanlar arasında yeniden yapılanıyor. Yeni oluşumda belirleyici olan demokrasidir. Gelinen noktada herşey tartışılabilir, ancak demokrasi tartışılamaz. Nasıl motorlu araban atlı arabaya dönmek mümkün değilse, demokrasiden dayatmacı yönetimlere dönmek de sözkonusu değildir.

Çoğulcu demokrasi dünya siyasal yönetim birikiminin bugüne kadar ulaştığı son noktadır. Bugün için demokrasi en uygun yönetim biçimidir. Yarın internet teknolojisindeki gelişmelerden yararlanılarak, doğrudan katılımı daha da zenginleştirebilir. Günümüzde eksiklikleri ne olursa olsun, farklılıkları güvence altına alacak demokrasiden daha uygun bir yönetim biçimi yoktur.

Düşünce ve gönül yapısındaki farklılıkların korunmasında, seçmenlerin tercihleri belirleyicidir. İster çoğunluk, ister azınlık olsun, demokratik sistem içinde her kesim kendini ifade etme ve örgütlenme imkanı bulur. Hiçbir kesim, bir başka kesimin görüşünü horlayamayacağı gibi, kimse de kimseyi görüşünü değiştirmeye zorlayamaz. Demokratik sistemin, üstünlüğü özgürlüklere verdiği önemden kaynaklanır.

Siyasi partiler dünyadaki gelişmelerin ışığında demokrasi odaklı olarak yeniden yapılanıyor. ANAP ve DSP gibi demokrasiden taviz veren partiler parçalandılar. Aslında CHP de dayatmacılara karşı iyi bir sınav vermedi. Baykal'ın değiştim diyerek, klasik sol politikaları terk etmesi CHP'sini erimekten kurtardı. Derviş'le Liberal bir yapı ve söylem kazanması CHP'sini yeniledi.

AK Parti ise, muhafazakar demokrat yapısıyla Türk demokrasinin vazgeçilmez bir gücü haline geldi. Erdoğan demokratik ilkeleri savunduğu ölçüde güç ve etkinlik kazanacak. Bir pergel gibi, sabit ayağı demokraside değişen ayağı da dünyadaki pazar ekonomisi uygulamalarını izleyebilirse, tek başına da iktidar olabilir.

Muhafazakar Demokratlar'la, Sosyal Demokratlar'ın ortak imtihan alanı pazar ekonomisidir. Her iki parti seçimlerden sonra pazar ekonomisi uygulamalarıyla değerlendirilecek.

NAZİF GÜRDOĞAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu