Onlarca sinema filmi çekmiş ve herkesin gönlünde büyük bir yer edinmiş Cüneyt Arkın, çocukluğundaki bayramları anlatırken o günlere duyduğu özlem gözlerine yansıyor. Arkın, Ramazan Bayramı'nı her çocuk gibi büyük bir heyecanla beklermiş. Arkın, kendi çocukluğundaki bayram sevincini, "Ben de yoksuldum çocukken. Bana alınan ayakkabıları, bayramdan üç gün önce başımın üstüne koyar öyle yatardım" dedi.

"Bayramda sabah erken kalkıp mahallemizdeki tüm kapıları çalardık. Mendil içerisinde kapı kapı iğde, fındık, kuru üzüm, ceviz toplardık" diyen Arkın, topladığı harçlıkları ise kurulan bayram pazarlarında harcadğını anlatıyor. Yetim ve öksüz çocukları sevindirmenin kendisi için en büyük bayram olduğunu belirten Cüneyt Arkın, "Çocukları mutlu etmek de sevindiren için en büyük ibadettir" diyor. Çocukların sevgiye, bakıma en çok bayramlarda ihtiyaç duyduğunu söyleyen Arkın, bir anısını şöyle anlatıyor: "Ben uzun bir süredir gecekonduları dolaşıyorum. Örneğin Kağıthane'de dört çocuklu bir eve girdim. Anne çöplükten öte-beri toplarken çocuğu da pazar sonrası meyva sebze topluyor. Evin annesi bana dedi ki: 'Cüneyt abi geçen gün az çürümüş bir elma buldum. O elmadan çocuklarıma birer parça verdim ve o gün bayram ettiler'. Yani 'sevindiler' demiyor 'bayram ettiler' diyor. Demek ki bayramların da manası değişmeye başladı. Türkiye'de çöplükten toplanan bir elmanın ufak bir parçasını yiyen çocuklar bayram eder hale geldiler."

SEVDA ALKAN, İSTANBUL

« Geri Dön