|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
eden hastalıklar
Özürlülerin varlığı yakın çevrelerine ciddi sorumluluklar yüklüyor. Özellikle kendi gereksinmelerini karşılamakta zorlanan özürlüleri, kendilerine has önemli sağlık sorunları bekliyor.
Birleşmiş Milletler verileri, dünya nüfusunun yüzde 12'sini engellilerin oluşturduğunu gösteriyor. Bu verilere paralel olarak Türkiye Sakatlar Derneği'nin verdiği bilgilerde de ülkemizde 7.5 milyon dolayında özürlü bulunduğu varsayılıyor. Nüfus sayımı verilerine göre de Türkiye'deki her 100 aileden 5.4'ünde özürlü birey bulunuyor. Bir ailede birden çok özürlü olabileceği düşüncesiyle, ülkemizdeki zihinsel ya da bedensel özürlü sayısının varsayılana yakın olduğu belirtiliyor. Türkiye'deki özürlüler arasında yüzde 58'lik bölümü bedensel özürlüler oluşturuyor. Bu tablonun oluşmasında akraba evlilikleriyle iş ve trafik kazalarının etkili olduğu ifade ediliyor. Özürlülerin varlığı yakın çevrelerine ciddi sorumluluklar yüklüyor. Kendi gereksinmelerini karşılamakta zorlanan özürlüleri, önemli sağlık sorunları bekliyor. Özürlüleri tehdit eden belli başlı sağlık sorunları arasında "yatak yarası", "idrar yolu enfeksiyonu", "böbrek yetmezliği", "sinir sistemi-omurilik zedelenmesi", "kabızlık" ilk sıralarda yer alıyor. "Rehabilitasyon" da engellilerin yaşamında önemli yer tutuyor. Acıbadem Sağlık Grubu uzmanları, özürlü bireylerin bakım ve tedavileriyle ilgili dikkat edilmesi gereken hususları anlattılar. YATAK YARASI Hastanın kemik çıkıntısı bulunan vücut bölgelerinde zamanla deri tahriş olur ve yara oluşur. Korunmak için hastanın vücudunun hiç ıslak bırakılmaması gerekiyor. Beş yaşın altındakiler ve 65 yaşın üstündekiler risk grubunda yer alıyor. Hareket kısıtlılığı nedeniyle zamanını yatarak geçiren bireyleri bekleyen önemli sağlık sorunlarından birini "yatak yarası" oluşturuyor. Yatak yarası, kemik çıkıntısı bulunan vücut kısımlarında görülen deri ve derialtı doku hasarı olarak tanımlanıyor. Acıbadem Hastanesi Bakırköy Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan, bu konuda şu bilgileri veriyor: "Risk grubunu; hareket kısıtlığı, duyu kusuru, şuur kaybı, akut, damar rahatsızlığı ve kronik hastalığı bulunan kişiler oluşturur. Yaş da aynı zamanda bir risk faktörü teşkil eder. 65 yaş üzeri ve 5 yaş altındakiler risk taşır." Yatak yarasının önlenmesinde öncelikli kuralın, deri gözlemi olduğunu Dr. Gökhan Okan, bunun hastalar tarafından düzenli ve sık olarak yapılması gerektiğine işaret ederek şu önerilerde bulunuyor: "Tekerlekli sandalye kullanan kişiler ya ayna yardımıyla ya da başkalarına cilt kontrolü yaptırmalıdırlar. Hastaların yatış ve oturuş pozisyonu sık sık değişmelidir. Sürekli aynı pozisyonda bulunulması, yatak yarasından sorumlu en önemli etmendir. Sürekli oturan kişilerin, yatak yarasına yakalanma riski fazladır. Oturma koltukları, cihazlar yaraların gelişimini önleyecek tarzda olmalıdır. Fizyoterapistlerden yardım alınmalıdır. Bir bölgede yatak yarası oluşmuşsa, o bölgede ikinci defa yara oluşma riski yüksektir." REHABİLİTASYON PLANLI YAPILMALI Çeşitli nedenlerle kaybolan refleksleri yeniden kazandırmakta fizik tedavi ve rehabilitasyon çok olumlu sonuç veriyor. Acıbadem Hastanesi Bakırköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. İnci Şenses, rehabilitasyonun amacını; işlevi düzeltmek, komplikasyonları azaltmak ya da önlemek, kişiyi olabildiğince en iyi potansiyelle bağımsız kılmak, uyum sağlayabileceği bir ortama kavuşturmak, toplumsallaşmayı özendirmek, motivasyonu artırmak, mesleki rehabilitasyonu başarmak olarak tanımlıyor. Dr. Şenses, "Egzersizler ve yaşam kalitesini artıracak önlemleri iyice öğrendikten sonra, 2 aylık kontroller yeterlidir. Solunum zorluğu, yüksek ateş, düşük tansiyon, kalp sayısının dakikada 60'ın altına düşmesi ve uzun süre kalması, idrar yapamama önlenebilir." OMURİLİK ZEDELENEBİLİYOR
Vücudun iletişim sisteminin ana arteri sayılan omurilikte meydana gelen zedelenme ağrılara ve hareket aksamasına yol açıyor. Beklenmedik bir darbeyle omurilikte meydana gelecek zedelenmeler, vücudun yönetim sistemini aksatıyor. Karmaşık bir yapı olan vücut sinir sistemi, komuta merkezi olan beyin ve komutları tüm vücuda aktaran omurilikle sinir köklerinden oluşuyor. Beyinde tasarlanan veya otomatik olarak iletilmesi planlanan komutlar omurilik ve sinir kökleri vasıtasıyla uç organlara iletiliyor. Böylesine önemli bir işlevi olan ve omurga kemlikleri tarafından korunan omuriliğin kaza sonucu zarar görmesi, omurilik yaralanması olarak tanımlanıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |