Geçenlerde İlhan Cavcav başkanı ziyarete gittim. Balgat semtindeki ofisinde bir saate yakın, geçmiş ve gelecek üzere sohbet ettik. 30 bin lira bulunamadığından, deplasmana gidecek Gençlerbirliği takımının seyahat masraflarını karşılamak için merhum Erol Yaşar'ın nasıl araya girdiğini dile getirip, bugünlere geldik.

Geldik derken de, söz döndü dolaştı Serkan Balcı'yı buldu. Son günlerin gözde futbolcusu Serkan'ı nasıl transfer ettiğini anlatınca, Cavcav'ın nasıl bir futbol adamı olduğunu bir kez daha öğrendim. Hem de kendi ağzından... Onun için, Cavcav'ın bana anlattığı bu transfer meselesini de sizlerle paylaşmak istedim.

Efendim, Cavcav'ın Bodrum'da bir yatı var. Bu yat, eşine, oğullarına, gelinlerine ve torunlarına hizmet verir.

Üç yıl önce Cavcav, Bodrum'da konaklarken, ailesiyle Yalıkavak'a balık yemeğe gider. Yalıkavak'a indikten sonra, buranın halkı İlhan Cavcav'ı tanır ve hemen etrafını sarar. Bu arada, ailecek yenilecek, balıklar da sipariş edilir.

Tam balıklar masayla gelmek üzere iken, Yalıkavaklı vatandaşlardan birkaçı, o saatlerde oynanacak maçta bir futbolcuyu özellikle Cavcav'ın görmesini ister. Cavcav, daha çatalını bile batıramadığı balığı yemeyi bir kenara koyarak, maçın oynanacağı sahaya gider. Tabii bu arada, yengenin ve çocuklar suratları asılır. Başkan maçı izlerken, henüz 16 yaşında ve yetimhanede yetişen bir futbolcuyu çok beğenir. Maç sonrasında yanına çağırdığı genç futbolcu ile pazarlığa başlar ve 25 milyara el sıkışır.

El sıkışılan genç, bugünün el avuca sığmayan futbolcusu Serkan'dır. Cavcav, daha sonra ailesinin yanına dönüp, balığını yemeğe başlar. Bu sırada Yalıkavak Belediye Başkanı yanına gelir ve Serkan'ın yetiştirme parası olarak 10 milyar lira daha istemez mi?

Başkan, buna da peki der ve 35 milyarlık çeki teslim eder. Böylece Serkan 16 yaşında Gençlerbirliği PAF takımında 6 ay oynar, daha sonra da Samet Aybaba tarafından profesyonel kadroya alınır.

Öğrendiniz mi, bugün bilhassa üç büyüklerin ağzını şapırdatarak kadrosuna almak istediği Serkan'ın transfer öyküsünü. Bugün birçok teknik adamımızdan daha iyi futbolcu seçimini yapan Cavcav'ın, bu işleri nasıl bitirdiğine, bir kez daha şahit olduk.

Bugün kasasında 20 trilyonu bulunan, modern tesislere sahip Gençlerbirliği Kulübü'nün bugünlere gelişinde Başkan İlhan Cavcav'ın nasıl bir yol çizdiğini, son Serkan olayı ile bir kez daha öğrendik. Evet, son sözüm, büyük olduklarını iddia eden kulüplerimizin başkan ve yöneticilerine.. Bu konuda Cavcav'ı yakından izleyin. Çünkü ondan öğreneceği çok şey var..

Bilmem, yanılıyor muyum acaba?

GÜRAY SOYSAL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu