|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Almanya Başbakanı Gerhart Schröder ile Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac arasında yapılan görüşmede Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda iyimser açıklamalar yapmaları, hem Avrupa'da hem de Türkiye'de tüm dikkatleri 12 Aralık'ta yapılacak olan Kopenhag Zirvesi'ne çevirdi. Zirve öncesi, Avrupa Birliği ülkeleri liderlerinin zirveye ilikşin temasları da hız kazandı. Öte yandan, Avrupa'nın çeşitli gazetelerinde yapılan yayınlarda Türkiye'nin üyeliğine ilişkin çok sayıda yorumlara yer verilirken, Almanya'nın başkenti Berlin'de yapılan bir toplantıda da, Türkiye'nin AB üyeliğine destek verildi. Türkiye Avrupa yolunda Berlin'de, Birlik 90/Yeşiller Partisi'ne yakınlığıyla tanınan Heinrich Böll Vakfı tarafından "Avrupa Yolundaki Türkiye" konulu bir toplantı düzenlendi. Toplantının açılışında konuşan Berlin Büyükelçisi Osman Korutürk, Türkiye'nin Avrupalı olduğundan şüphe edilmemesi gerektiğini belirtti. Korutürk, Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı çıkan çevrelerin hep belirli klişeleri kullandıklarını, bu klişelerin ardında ayrımcılık unsurlarının bulunduğunu söyledi. Toplantıda daha sonra söz alan Birlik 90/Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth da, Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olduğunu vurgulayarak, "Muhalefetteki Birlik partileri ise Türkiye'nin sadece bir parçasını Avrupa'nın bir parçası olarak görüyor" dedi. Roth, Türkiye'nin Almanya'yı çok yakından ilgilendirdiğini belirterek, "Bugün Federal Meclis'te Türkiye'yi konuştuk. Almanya'da çok sayıda Türk yaşamaktadır. Bundan dolayı Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olduğunu savunuyorum" diye konuştu. Erdoğan'ın AB ziyaretleri AK Parti Antalya Milletvekili Mehmet Dülger, hükümet kurulmadan AK Parti lideriRecep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa gezisine çıkarak Kopenhag zirvesinın hazırlığına giriştiğini ve "Türkiye'nin çoktan ihmal ettiği" 15 AB ülkesinden 14'ünü ziyaret ettiğini belirtti. Mehmet Dülger, "Tüm kesimlerden oy alan AK Parti, kalkınmacı, merkez sağın desteklediği, muhafazakar demokrat bir partidir. İslami motifle Batılı ülkelerle uyumu gerçekleştirmek istiyoruz. Asıl sorgulanan da bu. Acaba İslamiyet ile modernlik, İslamiyet ile Batı değerleri birbirleriyle birlikte olabilir mi? Olabilir. İslamiyet ile Batı arasında barış olabilir mi? Olabilir" dedi. Bilgehan: Tercih sırası sizde CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, tarihi, coğrafyası, kültürü ve kesişme noktasında bulunmasının Türkiye'yi bir Avrupa ülkesi yaptığını, bugünkü Batı kültürünün Türkiye coğrafyasında doğduğunu belirterek, "Türkiye geleneksel olarak Batı ile Doğu arasında bir köprü konumundadır. Köprünün üzerinde sürekli yaşayamazsınız. Bir tarafı seçmeniz gerekiyor. Cumhuriyeti kuran atalarımız köprünün batı tarafında yaşamaya karar verdiler. Halkımızın yüzde 70'inin batı yakasını tercih ettiğini biliyoruz" diye konuştu. Yalçınbayır: Tarih verilmesini umuyoruz Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne adaylığıyla ilgili olarak, "Türkiye'nin hakkı, kendisine tarih verilmesidir. Bunu ümit ediyoruz. Tarih verilmemesi, bu işin sonu değildir" dedi. Bursa Valiliği'nde düzenlenen bayramlaşma töreninde, gazetecilerin AB'yle ilgili sorularını cevaplayan Yalçınbayır, 12 Aralık'taki Kopenhag zirvesinde Türkiye'nin müzakere tarihi alacağını ümit ettiğini söyledi. Yalçınbayır, Türkiye'nin bu konuda gerekli performansı gösterdiğini, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın büyük çaba sarfettiğini belirtti. Bayramlaşma törenine, Yalçınbayır'ın yanısıra Vali Ali Fuat Güven, Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Levent Ersöz ile çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldılar. 'Üyelik Türkiye'ye bağlı' AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Türkiye'nin AB üyeliğinin, yine Türkiye'nin tutumuna bağlı olduğunu savundu. Solana, İtalyan Corriere della Sera gazetesinde yayımlanan yazısında, Türkiye'de hükümet değişikliği ve ortaya çıkan beklentilerden dolayı, Avrupa'da bugünlerde en sıkı tartışma konusunun Türkiye olduğunu belirtti. Türkiye'nin adaylık statüsünün 1999 yılında tanındığına dikkat çeken Solana, "Bugün hiç kimsenin coğrafik konumu ileri sürerek buna karşı gelemeyeceğini" kaydetti. Solana, bütün aday ülkelerin olduğu gibi Türkiye'nin de AB'ye girmek için yerine getirmesi gereken kriterler olduğunu kaydetti ve "Türkiye Avrupa'nın yolunu tutabilir mi? Ve bunu arzu eder mi? Bunların cevabını sadece Türkiye verebilir" ifadesini kullandı. Türkiye Kopenhag için hazırlanıyor Türkiye, 12 Aralık'ta başlayacak olan Kopenhag Zirvesi için bayram tatilinde de çalışıyor. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan gezisini bir gün önceye alarak, 9 Aralık'ta Danimarka Başbakanı Andres Fogh Rasmussen'e yol haritasını sunmaya hazırlanıyor. Daha sonra ABD'ye giderek Başban Bush ile görüşecek olan Erdoğan, salı günü Kopenhag'da olacak. Yasal düzenlemelere başlaması üzerine, zirveye Başbakan Abdullah Gül'ün de katılacağı bildirildi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in zirveye katılıp katılmayacağı ise hünez netleşmedi. DUYGU GÜVENÇ/ANKARA Chirac, Rasmussen'e 'tarih için tarih' dedi Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye konusunda Paris ve Berlin'in ortak tutumunu AB dönem başkanı Danimarka'nın Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'e anlattı. Chirac, Türkiye ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, 2004 Aralık ayına kadar Türkiye'nin AB Komisyonu'nun belirlediği Kopenhag kriterleriyle ilgili şartları yerine getirmesini bekleyeceklerini, bu kriterlerin yerine getirilmesi halinde 2005 Temmuz ayında Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlamasını istediklerini söyledi. Rasmussen de, ziyaret ettiği başkentlerde bütün görüşleri dinledikten sonra, Türkiye'yle ilgili adil bir öneri sunacağını söyledi. 'Türkiye'ye açık takvim verilmeli' İngiltere'de yayımlanan The Times gazetesi, AB'nin Türkiye'ye üyelik için açık bir takvim vermesi gerektiğini, Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olma şansını kendisinin kazandığını yazdı. Peter Riddell imzasıyla yayımlanan yorumda, Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunun birçok Avrupalı lider için hâlâ son derece hassas bir konu olduğu, genişlemenin sınırı, AB'nin bir Hıristiyan kulübü olup olmadığı, Türkiye'nin dini, nüfusu ve büyüklüğü gibi konuların kafalarda soru işaretlerine yol açtığı kaydedildi. Riddell, İngiltere'nin Türkiye'nin yanında olduğunu belirtti. Avrupa liderlerine Türkiye tavsiyesi İngiltere'de yayınlanan The Independent gazetesi köşe yazarlarından Donald Macintyre, Türkiye'de insan hakları reformlarını teşvik konusunda hiçbir şeyin, müzakerelere başlama tarihinden daha etkili olamayacağını belirterek, Avrupalı liderlere Kopenhag zirvesine kadar akıllarını başlarına toplamalarını tavsiye etti. Macintyre, Avrupa'nın böylesine önemli ve hayati bir aşamada, Türkiye'ye sırtını çevirmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye'yi reddetmek, 50 yıldır çok şey yapmış bir Müslüman ülkeyi reddetmek anlamına gelecektir" uyarısında bulundu. DPA: Müzakere tarihi 2005 Alman Haber Ajansı (DPA), Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerine başlama tarihinin 1 Temmuz 2005 olacağını öne sürdü. Haberini diplomatik çevrelere dayandıran ajans, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in, AB Komisyonu'nun 2004 ortalarına kadar Türkiye'deki demokratikleşme sürecine ilişkin bir rapor hazırlamasını istediklerini belirtti. Ajans, bu raporun olumlu olması halinde, üyelik müzakerelerine 1 Temmuz 2005 tarihinde başlanmasının öngörüldüğünü kaydetti. AB liderlerinin tavrı netleştirmeli Financial Times Deutschland gazetesinde yayınlanan bir yorumda ise, "AB hükümet başkanları 10 günden az bir süre içinde Türkiye'ye karşı tavırlarını netleştirmek zorunda kalacaklar. Liderler, Kopenhag zirvesinde daha fazla tereddüt etmeden, Türkler'in üyelik perspektifini gerçekçi bir takvim ile sağlam bir temele oturtmalıdırlar" denildi. AB'nin bu sayede, 30 yıl önce vermiş olduğu sözü yerine getirmiş olacağı belirtilen yorumda, "Bugünkü bakış açısıyla da, yakınlaşma sürecinde yeni bir dönem açılması, Birliğin çıkarına olacaktır" ifadesine yer verildi. Fransa'da Türkiye için AB anketi Fransa'da yapılan bir kamuoyu yoklamasında, Fransızlar'ın yüzde 58'inin Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduğu ortaya çıktı. Sofres araştırma merkezinin 14-15 Kasım'da, örnekleme yöntemiyle seçilen bin kişi üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçları, Le Pelerin dergisinde yayımlandı. Deneklerin yüzde 35'i Türkiye'nin AB'ye gelecek yıllarda üye olmasını "hiç istemediğini", yüzde 23'ü ise Türkiye'nin AB üyeliğinden yana olmadığını belirtti. Fransızların yüzde 29'u Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdi. İkili Eylem Planı uygulamada Türkiye'nin AB sürecine destek amacıyla İngiltere tarafından hazırlanan ve pekçok alanda iki ülke arasında işbirliğini öngören "İkili Eylem Planı" uygulamaya konuldu. Türk ve İngiliz hükümetleri arasında görüşüldükten sonra, İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un 3 Aralık Salı günü Ankara'da yaptığı temaslar sırasında hayata geçirilen eylem planında, İngiltere'nin, Türkiye'nin AB üyeliğine hazırlık çabalarında pek çok alanda destek vermesi hedefleniyor. İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği'nin yardım programlarının yanısıra British Council'ın etkinliklerini de kapsamı içine alan planda, İngiltere'nin destek vereceği öncelikli konular arasında adalet, içişleri, ekonomi, eğitim, kültür ve çevre alanları bulunuyor. Ecevit: AB kapısı Türkiye'ye er geç açılacak
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, AB'ye üyeliğin Türkiye'nin hakkı olduğunu belirterek, "Eninde sonunda AB kapısı açılacaktır'' dedi. Ecevit, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir grup gazeteciyi Oran'daki Çalışma Ofisi'nde kabul ederek, bayramlaştı ve sorularını yanıtladı. Son günlerde Ankara'daki diplomasi trafiğinin hatırlatılması üzerine Ecevit, "Şu ana kadar Türkiye'nin hayrına sayılabilecek bir sonuç belirtisinin ortaya çıkmadığını" kaydetti. Ecevit, AB yolunda Türkiye'ye tam üyelik kapısının açılacağı konusunda büyük bir umut olmadığını belirterek, "Fakat eninde sonunda bu kapı Türkiye'ye açılacaktır" dedi.
|
|
|
|
|
|
|