Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, IMF görüşmelerini ve Türk ekonomisinin ne zaman düze çıkacağını Yeni Şafak'a anlattı. IMF'nin hazırladığı ekonomik programdan çok etkilendiğini belirten Babacan, "IMF'ye olan borçlar ödeninceye kadar birlikte çalışmak zorundayız. Bu borçlar bitince IMF'ye ihtiyacımız kalmayacak" dedi.

58. hükümetin Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, 3 Kasım seçimleriyle birlikte ekonomide başlayan olumlu havanın dalga dalga yayıldığını belirterek, "Her bayram bir öncekinden daha güzel olacak" dedi.

Babacan, uluslararası piyasalarda hükümete ve Türk ekonomisine yönelik büyük bir güven oluştuğunu ifade ederek, alternatif borçlanma metodları konusunda "çok güzel projeler" hazırladıklarını söyledi. Hükümetin en genç bakanı olan Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, IMF görüşmelerini ve ekonomideki gelişmeleri Yeni Şafak'a değerlendirdi.

Zorluklar tek tek aşılacak

Hükümet olarak, IMF ile bugüne kadar imzalanan stand-by anlaşmalarından çok daha öte bir eylem planı hazırladıklarını ifade eden Babacan, ekonomideki sıkıntıların çok hızlı düzeleceğini söylemenin gerçekçi olmadığını söyledi. Bababacan, zor günlerin bir süre daha devam edeceğini de ifade ederek, ancak ekonominin her gün biraz daha düzeleceğini bildirdi.

Babacan, "Stand-by'lardan çok öte bir eylem planı hazırladık. Birden herşeyin çok hızlı düzeleceğini söylemek gerçekçi olmaz. Önümüzde çok zorluklar var. Bu zorluklar bir süre daha devam edecek. Ama bu zorları, tek tek aşacağız. Zorlukların aşılmasıyla birlikte, halkımız rahatlamaya başlayacak. Her bayram, bir öncekinden daha güzel olacak" dedi.

IMF temsilcileri çok şaşırdı

IMF heyetinin bayram öncesi yaptığı görüşmeler hakkında da bilgi veren Bababacan, IMF temsilcilerinin hükümetin programından ve hükümet üyelerinin tutarlı olmasından çok etkilendiğini bildirdi. Babacan, "Rasyonel program olduktan sonra, ne yapmak istediklerinizi bildikten sonra işler çok rahat çözülüyor. IMF'yi, bizim gibi karşılarında bir muhatap bulmak çok şarşırttı. Bu kadar uyumlu ve birarada çalışabilen hükümet çok olumlu karşılandı" dedi. IMF'nin, Türk ekonomisinin seçimlerden hiç etkilenmeden çıkmasından büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Babacan, IMF temsilcilerinin "Türk ekonomisinin seçimlerden hiç etkilenmeden çıkmasından dolayı teşekkür ettiğini" bildirdi.

Gerçeklerimize göre program

Hükümetin hazırladığı ekonomik programın, IMF politikalarından çok ötesinde olduğunu kaydeden Babacan, ülke gerçeklerine uygun bir program hazırladıklarını vurguladı. Babacan, "Şu anki stand-by anlaşmalarından çok daha fazlası bizim programımızda var. IMF'nin Türkiye için iyi olduğunu düşündüğü şeyler, bizim programımızın küçük bir kısmını oluşturuyor. Bizim programımız çok daha farklı ve uzun vadeli. Ülkenin gerçek sahiplerinin bu işleri sahiplenmesi, ekonomiye sahip çıkması, ülke gerçeklerine uygun politika gütmesi, bütün dünya tarafından da olumlu karşılandı" diye konuştu.

AK Parti'nin IMF politikalarına sahip çıktığına ilişkin eleştirileri de cevaplayan Babacan, "Artık bu tür eleştiriler çok eskilerde kaldı. Belki 1970'li yıllarda bunlar söylenebilirdi. Ama bugün bu eleştirilerin inandırıcılığı yok. Bunlar bizim politikalarımız, kendi seçim beyannamemizde olan şeyler. Doğru olan politikalara IMF de güzel diyorsa. Bu bizim IMF'ye uymamızdır? Yoksa IMF'nin mi bize uymasıdır? Buna bakmak gerekiyor" dedi.

Türkiye'nin şu anda IMF'ye ihtiyacı olduğunu ifade eden Babacan, IMF'nin en son borçlanma kapısı olduğuna dikkat çekerek, IMF ile "IMF'ye olan borçlar ödeninceye kadar" çalışmak zorunda olduklarını kaydetti. Babacan, IMF hakkındaki görüşlerini şöyle sıraladı:

Şimdilik beraber çalışmalıyız

"IMF ile, IMF'ye olan borçlar ödeninceye kadar beraber çalışmak zorundayız. Bu borçlar ödenince, inşallah birlikte çalışmak zorunda kalmayız. Sadece görüş alışverişinde bulunuruz. Borç alacak ilişkisi bittikten sonra IMF'ye ihtiyaç kalmaz. Kriz döneminde başka yerden borçlanamıyorduk. Bu yüzden IMF'ye muhtaç kaldık. IMF en son borçlanma kapısıdır. IMF'nin burada olması, bizi yakından takip ediyor olması, normal durum değildir. Bu ekonomik durumun sıkıntı olması demektir. Gelişmiş ülkelerin hangisinde IMF ile program yapılıyor? Ekonominin normalleşmesi halinde, IMF ile bu ülkenin ilgisi olmaz. Borçlanma ile ilgili sıkıntılar varsa, IMF devreye giriyor. Onun için, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi, normal piyasa şartlarında borçlanabilmesi ve borç stokunu düşürmesi gerekiyor."

Babacan, 3 Kasım seçimlerinden sonra oluşan güven ortamı nedeniyle, Türkiye'nin uluslararası piyasalardan borçlanmasının kolaylaştığını söyledi. Hazine'nin uzun bir aradan sonra uluslararası piyasalardan 10 yıllık borçlanmalar yapabildiğine dikkat çeken Babacan, "Daha elverişli şartlarda borç bularak borç stoğunu, düşürmeye çalışıyoruz. Bunu da daha az borçlanıp, daha fazla borç ödeyerek sağlayacağız. 100 lira borç ödediysek, 80 lira borçlanacağız. Bu şekilde bir süre devam ederek, borç stoğunu aşağı çekeceğiz" dedi.

Bakan Babacan, Hazine'nin borçları çevirememe gibi bir sıkıntısının bulunmadığını da vurguladı. Borçların çevrilememesi gibi iddiaların tamamen spekülasyon olduğunu ifade eden Babacan, "Bu tür iddialar art niyetli açıklamalardır. 400 milyon dolarlık satış yaptığımız ihaleye, 1 milyar doların üzerinde teklif geldi. Böyle bir ortamda borçların çevrilememesi gibi bir durum sözkonusu olamaz" diye konuştu.

Finansman metodları yolda

Borçlanma ihalelerine, çok büyük taleplerin geldiğini ifade eden Babacan, Hazine olarak alternatif borçlanma metodları üzerinde çalıştıklarını söyledi. Alternatif borçlanma metodlarına ilişkin çalışmaları, "Çok güzel projeler" olarak nitelendiren Babacan, ancak bu projelerin hayata geçirilmesi için öncelikle mevzuatta değişiklik gerektiğini söyledi. Alternatif borçlanma metodları için altyapı hazırladıklarını ifade eden Babacan şöyle konuştu:

"Borçlanma konusunda o kadar çok talep var ki... Yeter ki altyapı hazır olsun. Yeter ki Türkiye güvenilir bir ülke olsun. Dünyada dönen sermayeye göre, Türk ekonomisi o kadar küçük ki... Büyük yatırımcılar biraz da Türkiye'yi deneyelim, yatırımın yüzde 1'ini de Türkiye'ye ayıralım deyiverse, büyük atılım olur. Bunlar sadece batı kaynakları. Ayrıca Körfezde, Uzakdoğuda da çok büyük borçlanma imkanları var. Çok fazla talepler geliyor. Fakat şu anda Türkiye'de mevzuat hazır değil. Talimat verdim, arkadaşlar şimdi mevzuat konusunda çalışmalara başladı. Farklı enstrümanlar ve farklı yaklaşımlar için mevzuat eksikliği var. Şimdi onları hazırlıyoruz. Alternatif finansman modelleri üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda çok sayıda projemiz var."

EKONOMİDEKİ DÜZELME DALGA DALGA YAYILACAK

3 Kasım seçimleriyle birlikte piyasalarda başlayan olumlu havanın, tüm sektörlere dalga dalga yayıldığını ifade eden Babacan, ekonomideki olumlu havanın gün geçtikçe daha artacağını söyledi. Babacan, seçim sonuçlarıyla birlikte piyasalarda olumlu bir havanın oluşmasında, AK Parti'nin seçim beyannamesi ile ilgili yurtdışı ve yurtiçinde yaptığı toplantıların büyük önemi olduğunu vurguladı. Babacan, "Bizim ekonomik politikalarımız aylardır belli. Seçim beyannamemizin tanıtımı için dış ülkelerde roadshow programları yaptık. Yüzlerce yatırımcı ile muhatap olduk. Bütün bu görüşmelerin sonucunda, programımızı anlattık. Olumlu intibalar dalga dalga yayıldı. Daha seçimlerden önce piyasalarda olumlu hava oluşmaya başladı. Seçimlerden sonra bu daha kuvvetlendi. Bunda, yaptığımız toplantıların büyük etkisi oldu" diye konuştu.

İŞ SAHASI AÇAN HERKESE KAPIMIZ AÇIK

Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin önündeki en önemli sorunlardan birisinin işsizlik olduğunu ifade ederek, işsizlik sorununun çözülmesi için acil olarak yeni yatırımların yapılması gerektiğini vurguladı. "Yerli ve yabancı tüm yatırımcıların Türkiye'ye güvenmelerini tavsiye eden" Babacan, "İşsizlik bir numaralı sorun. Bunun çözümü de yeni iş sahaların açılmasından geçiyor. Devletin artık kamuya yeni personel alacak durumu kalmamış. Onun için acil olarak yeni iş sahalarının açılması gerekiyor. Buradan tüm yatırımcılara Türkiye'ye güvenmelerini tavsiye ediyorum. Yeni iş sahası oluşturacak herkese kapımız sonuna kadar açık. Ve yerli-yabancı tüm yatırımcıların önündeki engelleri kaldıracağız. Bize güvensinler. Türkiye'nin gerçeklerini bilen ve Türkiye'nin içinden gelen kişileriz. Sorunları da çözümlerini de çok iyi biliyoruz" diye konuştu.

ABDÜLKADİR SELVİ - HÜSEYİN ÖZAY ANKARA