 T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
| |
| ||
|
||
|
T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
| |
|
| ||
|
||
|
|
|
|
|
|
|
|
|
KorkuYORUM...
Geldi çattı Brugge maçı. Aslında formalite olup katmerli puan mücadelesi olacakken olay bir anda kader maçı düğümüne dönüştü. Bu nedenle KorkuYORUM... Belçikalıların iki tür oynama şansı var. Bence ikisinden KorkuYORUM... 1. Brugge mutlaka galibiyet istediği için saldırır. Orta alana 6 kişi koyar iki taç çizgisine de iki adam yerleştirir ve İstanbul'daki Barcelona ile Brugge maçı gibi bizi sahaya tepsiye yayılmış yufka gibi açar diye düşünüyorum. O zamanda Diyarbakırspor'a 4 yüzde yüz gol şansı veren defansın kademesinden ve yerleşme hatalarından korkuYORUM... Bu durumda kontratak oynamamız gerekeceğinden Hasan Şaş'ın rakibe hizmet etmesinden ve Arif'in sağrukluğundan korkuYORUM... 2. Rakip kapanıp ve bizi üstüne çeker diye düşünüyorum. O zamanda son 4 maçında gol pozisyonu bile bulmamayan Galatasaray'ın olmayan hücüm gücünden korkuYORUM... Galatasaray forvetinde topu içeri sokacak bir adam olmamasından korkuYORUM... Ben orta alanımızdan da korkuYORUM... Yana ve geriye oynamaya başlayan pres kabiliyetini yitirmiş adamlarla ezilmekten korkuYORUM... Felipe'nin çalımlara çok geride başlamasından Ümit Davala ve Hakan Ünsal'ın kabalaşmış kalın oyunlarından korkuYORUM... Bütün bunları düşünüp her seferinde korktukça Fatih Terim'i aklıma getiriyorum ve korkularımı dağıtmaya çalışıyorum. O nasılsa bir şeyler yapar ve Belçika'da puanı kapar diye düşünüyorum ve korkularımı dağıtmaya çalışıyorum. Ne kadarda korkak bir spor yazarı oldum!...
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |
