İşin gidişi belli..
MHP yolcu!..
Önümüzdeki dönemde, MHP iktidar çemberinin dışına itilecek..

Yine "Antep Ağzı" ile söyleyelim..

-Adamın ağzını büzmesinden, Ömer diyeceği bellidir..

Devlet, tepeden tırnağa ağzını büzdü..

-Avrupa Birliği'ni engelleyenlere, yönetimde yer yok!..

Bakarsınız, birileri Devlet Bahçeli'nin video-kasetlerini bile çıkartır ortaya..

Olacakları görmek için, falcılığa gerek yok ki..

Türkiye'nin yarınında, Bülent Ecevit de yok..

Artık Ecevit, siyasetin değil, tıp mesleğinin ilgi alanında..

Ben de üzülüyorum bu duruma insan olarak.. Ecevit'in parlak, sağlıklı günleri gözümün önünden geçiyor..

Ama yaşlı ve hasta şimdi..

Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuriyet'in 2'nci Adamı İsmet İnönü'nün de, sağlıklı, parlak günleri vardı..

Ama sonunda, o da yaşlandı, hastalandı..

Başka türlü, Ecevit CHP'yi ele geçirebilir miydi?

Şimdi de Ecevit hem yaşlı, hem hasta.. Ve bu durumu, zarif biçimde kabul edip, siyasetten çekilmiyor..

Demek, onu siyasetten çekecekler..

Bu "doktor raporu" ile mi, TBMM'deki bir "güvensizlik oyu" mu ile olacak, bilemiyoruz..

Ama belli işte..

Abbas yolcu..

Ve Ecevit'in işi bitince, karar mekanizması, Cumhurbaşkanı Sezer'in eline geçiyor..

Başbakan atama yetkisi Sezer'in..

Bakarsınız, kendisine "Nankör kedi" diye bağıran Hüsamettin Özkan'ı atar başbakanlığa..

"Atar mı" dersiniz?..

Bakarsınız, Sezer Demirelleşir..

Küçük partinin başkanı Mesut Yılmaz'ı başbakan atar.. Sonra da, diğer partileri parçalayıp, transferlerin yolunu açar..

Ne dersiniz?

Sezer, Süleyman Demirel'e benziyor mu?

Acaba "Ecevit'siz DSP", en büyük gruplu parti olarak kalır mı?

Bir bakarsınız, DSP'lilerin bir bölümü CHP'li olmuş.. TBMM'de, ciddi bir CHP grubu oluşmuş..

Yeni bir koalisyon oluşumunda, zaten elde DYP var..

Buna CHP'yi de eklersiniz..

Bu koalisyonun programına, en kısa sürede "erken seçim" şartı koyulur..

AK Parti ve belki Saadet Partisi de, dışarıdan destek verir bu koalisyona..

ANAP'a gelince..

Mesut Yılmaz da, Tekel Medyası desteği ile, ne yapacaksa yapar..

Ya da, Mesut Yılmaz iktidardan düşünce, onun hakkında da kasetler, dosyalar dökülür ortaya..

Burası Şark..

Hem de "Orta Şark"..

Yani Şark'ın Ortası..

Bu durumda, Devlet Bahçeli de, Doğu Perinçek'le ittifak kurar.. "M.H.P.-İ.P"den oluşan bir "Anti-Avrupa cephe" çıkar ortaya..

Bütün bunlar, acaba Bahçeli Çin'den dönmeden olur mu?

Herhalde o kadar hızlı olmaz..

Ya Kemal Derviş ne olur?

"Fırsat bu fırsat" diye, yükü bırakıp, çekilir mi? IMF bırakır mı onu?

-Adamın Ömer diyeceği, ağzını büzmesinden belliydi..

Türkiye ağzını büzdü.. "Seçim" diyor!..

ŞAKA

Medyanın sağlığı...

Ecevit ya iyileşirse?.. Turp gibi, sapasağlam, görevinin başına dönerse.. Kendisi, ailesi ve sağlığı hakkında, "Tekel Medyası"nda çıkan haberleri, yazıları okursa..

Bu bakımdan, Ecevit'in görevini bırakması, en azından "Medyanın sağlığı" için şarttır..

Mümkün olursa, bu iş hemen bitirilmelidir!..

ECEVİT'İN YAŞITLARI

Başkent'in olgun doktorları, hoşgörülü!..

Başkent Hastahanesi, Bülent Ecevit'in yaşlılığını ve buna bağlı hastalıklarını en iyi anlayabilecek sağlık kurumu..

Çünkü Başkent Hastahanesi, devlet açısından emeklilik yaşı gelmiş doktorların, özel statü içinde kamu görevi sürdürdükleri bir kuruluş..

Başkent Hastahanesi doktorları, mesleklerinde zirveye çıkmış, parlak insanlar.. Hemen hepsi birer tıp virtüözü..

Bunların birikimini, Doktor Haberal, dahiyane biçimde değerlendirdi.. Başkent Hastahanesi, özel statülü bir üniversite kurumu oldu.. Emeklilik yaşı gelen deneyimli doktor-profesörler de, burada görev aldı..

Örneğin Prof. Hüsnü Göksel, dünya çapında bir tıp adamı ve yaşı 80'lerde..

Prof. Turgut Zileli, çok seçkin bir nöroloji uzmanı.. Ama yaşı Ecevit'e yakın.. Yale Üniversitesi'nden Türkiye'ye geldiği 1960'larda, Türk tıbbı için önemli bir gelişmeydi bu.. Onu İngilizce sınavında bırakıp, doçentliğini engelleyen "yerli hocalar"ı, Danıştay yenmişti..

Şimdi, Ecevit'in yaşını çok iyi anlıyor Başkentli'ler..

Onu, sonuna kadar "rapor"la desteklerler.

MEHMET BARLAS

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu