|
|
|
|
Böylesine futboldan uzak bir maçı yazmanın ızdırabını 90 dakika taşıdım. Ne Ankaragücü, ne de İstanbulspor futbolun semtine uğramadı. Hele hele Ankaragücü taraftarlarının ortada fol ve yumurta yokken, 65. dakikada takımını protesto edip tribünün bir kısımın boşaltması dünkü maçın en ilginç görüntüsüydü. Oysa taraftar, iyi ve kötü günde hep takımının yanında olmalıydı. Takımı rezil futbol oynasa dahi yanında olmalıydı. Ama bir kısım Ankaragücü taraftarı özellikle tribüne kavga etmek ve çirkinliğini sergilemek için geliyor. İşte böylesine, 'Seviyesi' düşük bir maç izledik, dün. Oyunun tek kayda değer görüntüsü Agustine'in golüydü. Gerisi futbolsuz ve çirkinliklerle dolu bir maçtı. Birkaç söz de İstanbulspor için edeceğim. Tam bir emekliler takımı. Sahada yer alan Fazlı, Kona ve Uche uzatmaları oynuyor. Ben en çok Mehmet Yozgatlı ve Selçuk'a üzüldüm. Anlaşılan onlarda bu uzatmalardan nasiplerini almışlar. Evet, kazanan daima haklıdır derler doğru. Ankaragücü kazandı, Ama haklı mıydı? acaba.! Şimdi 17 punan ulaşan Ankaragücü futbolcuları ve teknik heyeti dünkü maçı defalarca izleyip, hatalarını bulmaları gerekir. Zira her takım, İstanbulspor gibi "Kek" bir takım hüviyetinde olmaz. İstanbulspor ise, anlaşılan ligdeki figüranlığına devam edecek.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |