Bu vurgunu araştırma veya soruşturma önergesi ile TBMM gündemine neden taşımıyorsunuz? Tekstilbank'ın sahibinin kim olduğunu bilmiyor musunuz? Biliyorsanız neden açıklamıyorsunuz?

Gelecek dönem iktidar olduğunuzda, bu vurgunu ve vurguncuları Yüce Divan'a götürecek soruşturma komisyonları için şimdiden gerekli hazırlıkları yapıyor musunuz? Bu bilgi ve belgeleri kamuoyu ile paylaşacak mısınız?

21 Mart 2002 Perşembe günü Yargıtay'- da eski Merkez Başkanı Gazi Erçel hakkında devalüasyon öncesi Merkez Bankası'ndan 4 milyar doların ucuza satıldığı ve kendisinin de bankalardaki TL mevduatını çekip dolara çevirdiği iddiası ile ilgili başlayan davaya kamu adına mü dahil olmayı düşünüyor musunuz? Bu davayı Türkiye'- de yapılan hortumlamanın işadamı-siyasetçi-bürokrat üçlüsünün suçüstü yakalandığı en önemli olay olarak görüyor musunuz?

Kırmızı Bülten ile aranan bir türlü Türkiye'ye getirilemeyen naylon fatura yolsuzluk kralı Orhan Aslıtürk hakkında TBMM'ye araştırma veya soruşturma önergesi niye vermiyorsunuz?

Kadir Has: Vatan borcu ödüyorum

"Babamdan bana kalan, belki de en güzel miras, hayırseverliktir" diyen Kadir Has'ın, "Vatan Borcu Ödüyorum " adlı Hulusi Turgut'un yayına hazırlayıp Kadir Has tarafından bana da gönderilen kitabının "Mesut Yılmaz'ı neden destekledim" bölümünde:

"Sayın Yılmaz'ın son dönem Başbakanlığı sırasında, Kadir Has Üniversitesi'nin Selimpaşa Kampusu için arazi tahsisinde kendisinden büyük yardım gördüm. Ama bugün üzülerek ifade edeyim ki; o arazi nedeniyle, Selimpaşa'nın ANAP'lı Belediye Başkanı, başımıza çok işler açtı. Sayın Yılmaz ise, tahsisini yaptırdığı arazi meselesinde bizi yalnız bıraktı" demektedir.

Önemli olayları ve bazı gerçekleri gördüğümüz bu kitabı okuduktan sonra, Anadolu' da çok söylenen ama içeriğine katılmadığım şu söz aklıma geldi. "Ben ondan hiç kötülük görmedim, çünkü ona hiç iyilik yapmadım ki."

Üç yılda 7 dosya çok değil mi?

18 Nisan 1999 yılında yapılan Seçimlerde Alaşehir İlçe Belediye Başkanlığı'nı MHP adayı Kadir Daş büyük bir başarı ile kazanmıştı. Yaşlı, genç, fakir, zengin herkes ona inanarak oy vermişti. Artık insanlar hizmet bekliyordu. İlk aylar çok güzel icraatlara imza atarak halkın takdirini kazanmıştı. Ne olduysa birdenbire halkın belediye başkanı hakkındaki kanaatlerinde değişmeler başlamıştı. İlçe çeşitli iddialar ve dedikodudan geçilmez olmuştu. Bu iddiaların bir kısmı Yolsuzlukla Mücadele Derneği Kurucu Başkanı olarak bana kadar gelmişti. Ben birkaç kez buradaki köşemde iddiaları yazarak Belediye Başkanı'nın kamuoyunu doğru bilgilendirebilmesi için fırsat vermiştim. Her nedense Belediye Başkanı bu imkanı kullanmadı.

Kadir Daş hakkında, bir ay sonra üç yılını tamamlayacağı güne kadar tam yedi dosya hazırlanmış. Bunlardan üçü için Danıştay 2'nci Dairesi işleme gerek yok kararı verilmiş, 2. Daire 2000/2559 Esas No.'lu dosya ise işlem görmek üzere, 12 Ekim 2000 tarihinde Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir. Ayrıca Danıştay 2. Daire 2001/845 Esas No. Dosya da işlem görmek üzere, 20 Temmuz 2001 tarihinde Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir. Bunlardan başka, Danıştay 2. Daire de 2000/2110 ve 2002/275 Esas No. Dosyalar işlem için sıra beklemektedir.

Soruşturmaların içeriğini yargının kararı sonuçlanmadan yazmak köşe yazarı olarak bana ahlaki gelmiyor ama, üç yılda, bir ilçe belediye başkanı yedi dosya ile yargıda hesap vermek durumunda kalırsa, başta başkan olmak üzere ona oy verenlerin de birazcık nerede hata yaptıklarını düşünmeleri gerekir. Arzum bu dosyalardan başkanın aklanmasıdır.

KIVRIKOĞLU İÇİN TARİHE NOT DÜŞTÜM

Görev süresi uzatımı gibi bir özel durum gelişmediği takdirde Ağustos 2002 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı görevini Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hilmi Özkök'e devredecek olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, başkanlığımdaki Yolsuzlukla Mücadele Derneği yöneticilerini 11 Nisan 2000 tarihinde makamında kabul etmişti. Kıvrıkoğlu'nun, kabulde o günün anısı olarak çektirdiği fotoğrafı evimin salonuna asmıştım. Bu fotoğraf yaşadığım sürece o yerden indirilmeyecektir.

Kıvrıkoğlu'nu tarihçiler her yönüyle inceleyeceklerdir. Tarihe onunla ilgili önemli notlar düşeceklerdir. Eski bir asker, parlamenter ve yolsuzlukla mücadeleci olarak benim düştüğüm not; "Temiz yönetim, temiz siyaset için en büyük yolsuzlukla mücadeleci General Kıvrıkoğlu idi" dir.

AB HER DERDE DEVA MI?

Avrupa Birliği'nden:

İşçi daha fazla ücret ve iş güvencesi,

İşsiz iş,

İşveren ucuz işçi, teşvik, yeni pazar,

Memur daha fazla maaş,

Çiftçi destekleme, yüksek taban fiyat, sıfır faizli kredi, iyi tohum, yeni pazar,

Emekli, dul, yetim, maaşlarda artış ve özel doktor hizmeti,

Gençlik, harçsız üniversite, ücretsiz yurt, özgür eğitim, okul sonu hemen iş, çoğunluk kısa dönem askerlik, türbanlı öğrenci özgür eğitim imkanı,

İdam mahkumu kurtuluş bekliyor.

AB'den toplumun her kesimi ayrı beklentiler içinde. AB'ye girdiğimizde her yer güllük gülistanlık mı olacak? Acaba gerçek ne? Yetkililerin yukarıdaki sorulara cevap verecek doğru bilgileri dağdaki çobana kadar ulaşacak şekilde hazırlayıp göndermeleri gerekmektedir.

Aksi takdirde siyasetin oy için halkımızı bu konularda istismar etmesi önlenemez. "Askeri silkeledik, sıra MHP'de" dediği iddia edilen ANAP Genel Başkanı A. Mesut YILMAZ'ın şimdiden AB tartışmalarını tırmandırması dikkat çekicidir.

TÜRKİYE'DE YOLSUZLUK VE YOKSULLUK BİTTİ Mİ?

Birleşmiş Milletler Yoksullukla-Yolsuzlukla Mücadele Zirvesi Meksika'da yapıldı. ABD Başkanı Bush, Küba lideri Fidel Castro'nun da katıldığı zirveye Türkiye Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit neden katılmadılar? Türkiye'de yoksulluk ve yolsuzluklar yok mu edildi?