|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ABD'nin yeni zencileri
ABD'li Müslümanlar 11 Eylül'den bu yana trajik bir yaşam sürüyor. Müslümanlar'a ait ev, işyeri ve kuruluşlara baskınlar düzenleyen FBI ajanları, kapıları kırarak içeri giriyor, Müslüman kadın ve çocukların kafalarına silah dayıyor.
Amerika'da yaşayan Müslümanlar'a yönelik baskılar giderek yoğunlaşıyor. Sosyal önyargılardan sonra ABD yönetimi de Müslümanlar'a potansiyel terörist muamelesi yapıyor. Amerikan Federal Araştırma Bürosu FBI ajanlarının Müslümanlar'a ait ev, işyeri ve kültürel kurumlara yönelik baskınları, ABD Müslümanları arasında endişeye yol açtı. Amerika İslami İlişkiler Konseyi CAIR, ülkede Müslümanlara yönelik baskılara dikkat çeken bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına evlerine FBI ajanları tarafından baskın düzenlenen Müslüman aileler de katıldı. CAIR yöneticileri, ABD polisinin ülkede El Kaide operasyonu adı altında yürüttüğü baskınlar sırasında yüzlerce masum aileyi rahatsız ettiğini ve bu ailelerin temel insan haklarından yoksun bırakıldığını belirtti. Kapıları kırıp içeri giriyorlar
Toplantıda evi FBI ajanları tarafından basılan Aişe Ones adlı Amerikalı Müslüman kadın söz aldı ve yaşadıklarını şöyle anlattı. "Bir gün evde otururken kapının önünden gürültüler gelmeye başladı. Daha sonra kapım hızlı hızlı çalındı. Açmaya gittiğimde bir grup insanın öfkeli bir şekilde kapıyı kırmaya çalıştıklarını gördüm. Durumu polise haber vermek için hemen telefona koştum ancak onlar benden daha hızlı davranmış ve kapıyı kırarak içeriye girmişlerdi. Bir anda evim bir sürü tanımadığım insanla dolmuştu. Evde ben ve kızım vardık. İçeriye girenler silahlarını bize doğrulttular, Araştırma Bürosu'ndan olduklarını söylediler ve son derece kaba davrandılar. Ellerinde arama izinlerinin olduğunu söyleyerek evin her tarafını alt üst ettiler." Başlarını örtmelerine izin verilmedi
Amerikalı Müslüman kadın, FBI ajanlarının kendisinin ve kızının fotoğraflarını başları açık olarak zorla çektiğini söyledi. "Ajanlar evimize doluştuğu saatlerde ben ve kızım evin içinde başımız açık olarak bulunuyorduk. Bize fotoğraflarımızı çekeceklerini söylediler. Bende başımızı örtmek için izin istedim ancak buna izin vermediler ve hızlı bir şekilde başlarımız açık olarak fotoğraflarımızı çektiler." Ones ailesi Virginia'daki evlerinde çirkin saldırıya uğrarken Luisburg'daki İslam İlimleri Fakültesi'nin dekanı olan evin reisi Doktor İkbal Ones de benzer bir saldırıya ofisinde uğradı. Bayan Ones, saldırılarla ilgili olarak Amerikan hükümetinin kendilerine ihanet ettiğini söyledi ve "Biz Amerikan vatandaşıyız. Herkes gibi bizimde insan haklarımız var" dedi.
Kardeşim Vietnam'da öldü
Sadece Virginia'nın kuzeyinde ve Georgia eyaletinde Müslümanlar'a ait merkezlere ve evlere terörü destekledikleri varsayımıyla 14 baskın gerçekleştirildi. Bir başka Amerikalı Müslüman kadın Loura Judgelead de FBI ajanlarının evine düzenlediği baskını gözleri yaşlı olarak şöyle anlattı. "Bir gün eve döndüğümde içerde bir sürü adam gördüm. Evin her köşesini kırıp dökmüşler, Eşim FBI ajanı olduklarını sonradan öğrendiğim kişilerden biriyle konuşuyordu. Adam eşime evin bodrumunda Usame Bin Ladin'i saklamış olma ihtimalimiz olduğundan bahsediyordu. Gözü yaşlı Amerikalı Müslüman kadın Loura, yaşadıklarının ne Amerikan kanunlarına ne de örfüne uyduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü. "Ben bir Amerikalıyım, Babam İkinci Dünya Savaşı'nda orduda görev yaptı. Bir kardeşim ise Vietnam'da öldü."
'MÜSLÜMAN AVI'NA DÖNÜŞTÜ
ABD yönetiminin, ülkede yaşayan Müslümanlar'ı potansiyel teröristler olarak görmesi ve baskılarını artırması, terörizmle mücadele adı altında yürütülen kampanyanın Müslümanlar'la savaşa dönüşmesine yol açacağı yönündeki endişeleri haklı kılıyor. İslami kurumlara yönelik sürdürülen baskıların ilk kurbanlarından biri olan Success adlı İslami yardım kuruluşunun başkanı Muhammet Amiş, Amerikan yönetiminin terörizme yönelik yürüttüğü kampanyanın, Müslümanlar ve Araplar'la savaşa dönüştürüldüğünü belirtti. Success ile olan bağlantısından dolayı FBI sorgusundan kurtulamayanlardan biri olan Şakir Seyyid de yetkilileri uyardı ve FBI'ın ortaya koyduğu saldırgan tutumun ABD Başkanı George Bush'un mücadelenin yalnızca terörizmle olacağı yönündeki açıklamasına aykırı olduğunu belirtti. Şakir Seyyid, FBI'ın uyguladığı insan hakları ihlallerinin gündeme getirilmesi için ülkede faaliyet gösteren İslami kurumların ABD yönetimiyle görüşme talep ettiklerini, ancak kendilerine olumlu yanıt verilmediğini söyledi. FBI'nın son teftiş kurbanlarından biri olan Uluslararası İslami Düşünce Derneği'nin Araştırma Bölümü Başkanı Lui Safi ise, görevlerinin yalnızca araştırma olduğunu belirterek Amerikan ajanlarının çalıştıkları büroları bastığını ve terörizmle bağlantıları olduğuna dair belge istediklerini söyledi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |