T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ

Bizde kriz hâlâ sürüyor

Memur-Sen'in 1. Olağan Genel Kurul çalışmaları hızla devam ediyor. Genel Kurul öncesinde Memur-Sen Genel Başkanı Fatih Uğurlu, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in "Kriz bitti" sözlerini inandırıcı bulmadı. Uğurlu, memurların krizinin bitmediğini söyledi. Uğurlu, Yeni Şafak'ın, memurların sorunları, Kamu-Sen'de yaşananlar, hükümetin memur maaşlarını düzenleyen son kararnamesi ve Memur-Sen'in çalışmalarıyla ilgili sorularını cevapladı.

Kriz bitti deniliyor, memurun cephesinde durum nedir, anlatır mısınız?

Türkiye'de memurların çok büyük bir kısmı yoksulluk, çok büyük bir kısmı da açlık sınırı altında yaşıyor. Bizim ülkemizde insanlar, elektriği, telefonu, akaryakıtı diğer ülkelere göre 4-5 kat fazlaya tüketiyor. Bir ailede karı-koca çalışıyorsa birinin maaşı sadece elektrik, su ve telefon faturasına gidiyor. Bunlar yetmezmiş gibi bazı memurların toplu taşım araçlarından ücretsiz ve indirimli yararlanması da ellerinden alındı. "Sosyal Devlet" anlayışı çalışanların haklarını genişletilmesini öngörürken, memurların mevcut hakları da ellerinden alınıyor.

Memurlardaki gelir dengesizliğini gidermek için çıkarılan kararname büyük tepki aldı...

Gelişmiş ülkelerde en alt kadamedeki memur ile en üst kadamedeki memur arasındaki ücret farkı 5-6 kattır. Bizde bir müsteşar ile bir daktilo memurunun aldığı maaş farkı 10 kat civarında. Son uygulamadan takriben 70 bin memur yararlanırken geriye kalan 2 milyon 180 bin memur yok sayıldı. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Kararnamenin iptali için de dava açtık.

Memur sendikalarının geldiği noktayı değerlendirir misiniz?

Sendikal hareket özelleştirmelerden dolayı işçiler bazında kan kaybediyor. Memur sendikaları açısından ise büyük bir gelişme gösteriyor. Türkiye'de halen 2 milyon 250 bin memur var. Ortalama 4 kişilik bir aile olarak düşünürsek 14-15 milyon insanı kapsayan bir harekettir.

Memur Sendika Yasası yeterli mi?

Memur sendikaları 4688 sayılı yasa çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu yasa bizim açımızdan doyurucu bir yasa değildir. Grev hakkı yok, toplu sözleşme hakkı yok. Bunun yanında yüzde 5 gibi bir baraj var. Bir sendika 31 Mayıs'tan sonra kurulup iş kolunda yeterlilik almak istese bu imkansız.

AB ile Türkiye'deki memur sendikalarını karşılaştırabilir misiniz?

AB üyesi ülkelerin tamamına yakınında grev ve toplu sözleşme hakkı var. İtalya ve Yunanistan'da tüm kamu personeli grev hakkı var. İtalya'da ve Yunanistan'da kamu çalışanlarının tamamının grev hakkının olması hayatı felç etmiyor. Biz de ise bundan korkuldu.

Memur-Sen'in çalışmaları nasıl gidiyor?

4688 sayılı yasanın çıkmasından sonra verilen süre içerisinde üye kayıtlarımızı hızla yeniliyoruz. Sendikalarımız kurullarını yaptı. Birçok sendikamız barajı aştı. Ayrıca son dönemde diğer sendikalardan Memur-Sen'e büyük bir geçiş yaşanıyor.

Kamu-Sen Başkanı Resul Akay, MHP'nin kongrelerine müdahale ettiğini söyledi. Bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sivil toplum örgütleri siyasi partilerin arka bahçeleri olmamalıdır. Biz Kamu-Sen'de yaşanan olaylara çok üzüldük. Yapılan hareketlerin şık olmadığını vurguladık. Biz siyasi partilerle olan ilişkimize aşarı hassasiyet gösteriyoruz.

Kamuda memur sayısının fazla olduğu belirtiliyor. Gerçekten memur sayısı fazla mı?

Türkiye'de memur sayısı fazla değil. Almanya'da her 15 kişiden 1'i kamu görevlisi. Bizde ise her 30 kişiden 1'i kamu görevlisi. Belki adaletsiz dağıtım yapılmış olabilir. Bazı yerlerde fazla, bazı yerlerde az memur çalışıyor olabilir.

Sosyal patlama yaşanıyor

Kemal Derviş, "Kriz bitti" dedi. Memurun krizi bitti mi?

Biz Sayın Derviş'in "Kriz bitti" sözünü kabul etmiyoruz. Vatandaşın ne kadar doğalgaz, su, elektrik faturası ödediğini, bunları ne kadara tükettiğini bilmeyen bir kişinin kriz bitti demeye hakkı yoktur. Bizim ülkemizde sosyal patlama olmadığı söyleniyor. Bence sosyal patlama yaşanıyor. Son 2 yılda yaşanan intihar vak'aları son 40 yılda yaşanan intihar vak'alarına eşit. İntihar vak'alarında yaşanan bu büyük artış krizin sosyal boyutlarının ne kadar büyük olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Arjantin'deki gibi bir yağma olmuyorsa, bizim insanımız bunu namusundan yapmıyor. Ama kapkaç terörü çıktı, hırsızlıklar arttı, hergün bir banka soygunu yaşanıyor. Sosyologlar bunların tamamen ekonomik krizden kaynaklandığını söylüyor. Binlerce memur telefonunu kapattırmış, yüzbinlerce memur kredi kartlarından dolayı haciz kıskacında. Bu açıdan baktığınızda Kemal Derviş'in sözleri inandırıcı değil, bir hayal ürünü.



26 Mart 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED