İstanbul, Mersin ve Adana'da gösterilerin izinsiz yapıldığı gerekçesiyle tatsız çatışmalara sahne olan Nevruz'u Diyarbakır'da geçiren sanatçı Sezen Aksu, 21 Mart'ta coşkulu kalabalığa şarkı söylediği gün yaşadıklarını gazetem.net için kaleme aldı. Aksu, hissettiklerini şöyle özetledi: "Uçsuz, bucaksız bir alanın içinde yüzbinlerce kişiydik. Şarkı söyleyen kadın bendim. Normalde olmayan bir şey oluyordu sahnede. Şarkı söylerken hiçbir şey düşünmek mümkün değildir. Oysa ben hem şarkı söylüyor hem düşünüyordum. Bir meditasyon anı gibi... Düşünceler ben çağırmadan geliyordu. Olağanüstü güvenlik önlemleri, polisler, tanklar, silahlar, telsiz konuşmaları, son derece gergin ve telaşlı görevliler, korumalar, onlarca gazeteci, kameraman... Neredeyse hepsinin yüzünde, her an tatsız bir olay çıkabileceği endişesi...

Ben, yirmi sekiz yıldır sivil hareketlerin dışında, her türlü siyasi görüş ve tavıra eşit mesafede durmaya çalışan Egeli Sezen, Diyarbakır'ın orta yerinde nasıl oluyor da bütün şarkıları yüzbinlerle bir ağızdan söylüyorum. Kelimeler de ben çağırmadan geliyorlar. 'Bu hüzünlü dünya macerasında hâlâ parçalanmaya direniyorsak, bunun bir tek sebebi olmalı: Ortak duygu, ortak akıl.' Ben Diyarbakır'da şunu gördüm. Oradaki bütün insanlar çok şey öğrenmişler. Olağanüstü bir iç disiplin ve siyasi bilinci hergün biraz daha geliştirerek ağırbaşlılıkla bekliyorlar. Herkesin beklediğini... Biraz ilgi, biraz sevgi, biraz adalet."